Çil, “Türkiye ölümle sonuçlanan iş kazalarında avrupa ülkeleri içinde ilk sırada yer almaktadır.”
Demokrat Partisi Artvin İl Başkan Yardımcısı Hakan Çil, Bartın’da meydana gelen kaza sonrasında değerlendirmeler yaptı. Çil, Türkiye’nin ölümle sonuçlanan iş kazalarında Avrupa ülkeleri içinde ilk sırada yer aldığını söyledi.
“İşçi sağlığı ve iş güvenliği (İSİG) Meclisinin, AKP 'nin İktidara geldiği 2002 yılından 2022'nin İlk yarısına kadar hazırladığı raporlara göre 29 bin 394 işçi iş kazalarında can vermiş” diyen Çil, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Maalesef 20 yıllık AKP iktidarı dönemi boyunca toplu işçi ölümleri tarihin en yüksek sayılarına ulaşmış.
Madenlerde, inşaatlarda, tersanelerde, tarım alanlarında, fabrikalarda, tünellerde yaşanan ölümler toplumda derin acılar meydana getirmiştir.
ILO Verilerine göre Türkiye ölümle sonuçlanan kazalar bakımından Avrupa ' da İlk sırada yer almaktadır.
Bu durum mevcut yasal düzenlemelerin iş kazalarını ve ölümlerini önlemekte ki yetersizliğinin, ülkemizde işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda köklü ve yapısal sorunlar olduğunun en açık göstergesidir.
"Oysa elverişli koşullarda çalışma hakkı " insan hakları evrensel beyannamesinde güvence altına alınmış bir haktır.
Emeğin yüzlerce yıllık mücadelesi sonucunda benimsenen bu hak " işçi sağlığı ve iş güvenliği " adıyla tüm dünya' da kabul edilen temel bir çalışma ilkesi halini almıştır.
İş kazalarının ve meslek hastalıklarının temelinde, sermayenin kar hırsı yatıyor.
Akp İktidarında emek aleyhinde, iş verenler lehine politikalar geliştirildi.
Kendileri açıkça" Biz politikamızı Zenginler 'den yana belirledik" diyorlar
İşçi sağlığı ve ve iş güvenliğine ilişkin düzenlemelerde sendikaların, meslek örgütlerinin ve bilim insanlarının görüşlerinin dikkate alınmadığını görmekteyiz.
Mevcut yasal çerçeve işçiyi korumak, iş güvenliğini sağlamak ve meslek hastalıklarını önlemek ten çok sermaye çıkarlarını gözeten durumdadır.
Siyasi iktidar, mevzuatı ve çalışma iyileştirici ve geliştirici adımlar atmaktan sürekli olarak kaçınmaktadır .
Çünkü insan hayatını değil, rantı odağına almakta; çalışandan değil, işverenden yana taraf almaktadır.
Emeğe ve emekçi ye taraf olmayan bu İktidar her şeyi işverenden ve patrondan yana hazırlamıştır.
Örnek : millet AVM'lerde alışveriş yaparken AVM 'nin bir poşeti dahi bedava gitmesin diye onlar için yasa çıkardı.
Taşaronlaştırma , özeleştirme, sendikasızlaştırma , denetimsizlik, esnek istihdam politikaları kayıt dışı çalışmaya izin veren politikalar ve bunun sonucu oluşturulan mevzuat ile sorunlu bir sistem meydana getirilmiştir.
Sistemi değişmedikçe İş ölümlerini seyrederek olan biteni Fıtrat ' ta ve Kadere bağlayan açıklamalarla bu sistem adeta korunmaktadır.
Ülkemizde iş kazalarının ve meslek hastalıklarının bu denli yaygın olmasının bir diğer nedeni de emekçilerin sendikal haklarının baskı altında tutulmasıdır.
Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller tüm çalışanlar için kaldırılmadıkça işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda yol almak mümkün değildir.
Demokrat parti döneminde Başbakan Menderes, Adelet partisi başbakan Süleyman Demirel ve DYP- SHP İktidarında İşçilere kazandırılan bütün haklar bu AKP İktidarında geri alınmıştır.
Demokrat kadrolar işçilere güzel hakları verdi ve bir çok işçi sendikaları her gün sokaklarda aleyhlerinde hem yürüyüş yapıyor ve hemde sloganlar atıyorlar dı bunlara " Müdahale edin" diyenlere de Süleyman Demirel " Hayır Hak verilmez, hak alınır bırak yürüsünler yollar yürümekle aşınmaz" diyerek müdahale etmiyor du ve hiç bir zaman sendikaları partilerinin arka bahçesi yapmadılar.”