Arsiyan Yaylası’nda başlayan şap hastalığı, gün geçtikçe yayılıyor. Cevizli, Kayadibi ve Saylıca köylerinin ortak kullandığı bu yüksek rakımlı merada görülen salgın, hayvancılıkla geçimini sağlayan bölge halkını ciddi şekilde mağdur etti. CHP Şavşat İl Genel Meclis Üyesi Yaşar Gülel’in de bizzat yerinde incelediği yaylada, üreticiler çaresizlik içinde tedavi ve destek bekliyor.
Hastalığın ilk görüldüğü 29 Temmuz’dan bu yana geçen süre içinde yetkililer tarafından kayda değer bir önlem alınmadığını belirten üreticiler, ot ve ilaç temininde yaşadıkları sorunlar nedeniyle hayvanların her geçen gün daha da kötüleştiğini ifade ediyor. Hayvanların ağız içinde, memelerinde ve tırnak aralarında yaralar çıktığını söyleyen üreticiler, dilin etkilenmesi durumunda ölüm riskinin arttığını vurguluyor.
Üretici Beşir Dursun, “İlk başta sadece birkaç hayvanda vardı. Şimdi neredeyse her hayvanda hastalık var. Antibiyotik, iyot, tentürdiyot ve buz kompresiyle müdahale ediyoruz ama çözüm olmuyor. Veterinerler, enfeksiyonun kendi seyrini tamamlaması gerektiğini söylüyor. Ama dildeki vakalar ölümcül olabiliyor. En büyük sorunumuz ise ilaç. Temin etmekte zorlanıyoruz. Tarım Bakanlığı bu süreci yönetmekte geç kaldı. İlk vaka çıktığında müdahale edilseydi bu kadar yayılmazdı” sözleriyle yaşanan krizin ciddiyetini dile getirdi.
Yayladaki üreticiler sadece hastalıkla değil, karantina uygulamaları nedeniyle dışarıdan ot ve yem getirememekle de boğuşuyor. Temel Kurdaş, bu yıl kendi tarlalarından yalnızca 400 balya ot alabildiklerini belirterek, “Geçen yıl 2 bin balya toplamıştık. Bu kış hayvanlara nasıl bakacağız bilmiyoruz. Kredilerimiz var, ödeyemiyoruz. Devletin artık sesimizi duyması lazım. Krediler ertelenmeli, üretici nefes almalı” dedi.
Üretici Nihat Geçkin ise hayvanların beslenemediğini, buzağılarda ciddi yaralar oluştuğunu ve sağım yapılamadığı için süt üretiminin tamamen durduğunu ifade etti. Beş gündür hayvanlarını elle beslemeye çalıştıklarını söyleyen Geçkin, İlçe Tarım Müdürlüğü’nden gelen yetkililerin sadece “dezenfekte edin” demesiyle yetindiğini, bu tavsiyelerin ise üreticiye bir teselli bile olamadığını söyledi.
Ayşe Kurdaş da hayvanlarının ot yiyemediğini, ağızlarının yara içinde olduğunu belirtirken, başka bir üretici de memelerdeki yaralar nedeniyle sağım yapılamadığını, bu durumun ekonomik kaybı daha da derinleştirdiğini vurguladı.
Yaylada ilaç bulmanın neredeyse imkânsız hale geldiğini dile getiren Süleyman Yazar, “Sadece bizim köyde 1500’e yakın hayvan var. Her hayvana bir şişe ilaç gerekse, bin 500 şişe lazım. Şavşat’ta birkaç veteriner kliniği var, bu sayı yeterli değil. Şap, sadece bizim bölgede değil, Şavşat’ın 60’a yakın köyüne yayılmış durumda. Bu mesele artık bireysel müdahaleyle çözülemez. Devletin acilen devreye girmesi gerekiyor” dedi.
Bölgeyi ziyaret eden CHP Şavşat İl Genel Meclis Üyesi Yaşar Gülel, üreticilerin yaşadığı krizi yerinde gözlemledi. Gülel, “Şavşat’ın en büyük hayvancılık yaylası olan Arsiyan’da ciddi bir sağlık ve ekonomik kriz yaşanıyor. Üreticiler çaresiz. Ne yeterli ilaç var ne de yem. Bu insanların alın teriyle ayakta tuttuğu hayvancılığın göz göre göre çökmesine seyirci kalınmamalı. Kredilerin ertelenmesi, ilaç ve yem desteğinin acilen sağlanması gerekiyor” çağrısında bulundu.
Gülel ayrıca, Tarım ve Orman Bakanlığı’nı yerli üreticiyi görmeye davet ederek, “İthal hayvana, ithal buğdaya verilen destek, bu ülkenin dağında taşında hayvancılık yapan, bu topraklara bağlı insanlara neden verilmiyor? Bu üreticiler yalnız bırakılıyor. Tarım Bakanlığı artık kendi üreticisine sahip çıkmalı” dedi.
Arsiyan Yaylası’nda yaşanan bu kriz, sadece hayvancılıkla geçinen köylülerin değil, bölge ekonomisinin de çöküşü anlamına geliyor. Üreticiler hem devlet desteği hem de çözüm için artık somut adımlar bekliyor. Gecikilecek her gün, hem hayvan sağlığını hem de kırsal yaşamı daha da zora sokacak.
