Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2025 yılı ikinci çeyrek yapı izin istatistiklerine göre, Artvin’de inşaat sektöründe hareketlilik yaşandı. Nisan-Haziran döneminde kentte 51 yapı ruhsatı ve 143 yapı kullanma izin belgesi verildi.
Yapı izin istatistiklerinde bu dönemle birlikte önemli bir değişikliğe gidildi. Daha önce yalnızca belediyeler tarafından düzenlenen belgeleri kapsayan istatistiklere artık tüm yetkili idareler tarafından verilen belgeler de dahil edildi. Bu kapsam genişlemesiyle birlikte, 2010 yılından itibaren geçmiş veriler de revize edildi. Ayrıca, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriler de kamuoyuna sunuldu.
Ülke genelinde yapı ruhsatı verilen bina sayısı geçen yılın aynı dönemine göre %47,4, daire sayısı %90,3, yüzölçüm ise %61,8 arttı. Bu artış, takvim etkilerinden arındırılmış serilere göre %59,3 olarak hesaplandı. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış verilerde ise önceki çeyreğe kıyasla bina sayısında %21,7, daire sayısında %44,1, yüzölçümde %33,5 artış görüldü.
Yapı ruhsatı verilen toplam yüzölçümün %85,1’i belediyeler, %14,9’u ise diğer yetkili idareler tarafından verildi. En yüksek yüzölçüm payı ise %74 ile iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalara ait oldu.
Yapı kullanma izin belgelerinde de benzer bir artış yaşandı. 2025 yılı ikinci çeyreğinde yapı kullanma izin belgesi verilen bina sayısı %18,1, daire sayısı %44,3 ve yüzölçüm %30,2 artarken; takvim etkilerinden arındırılmış serilere göre bu artış oranı yüzölçümde %26,8 olarak kayıtlara geçti. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış verilerde ise bir önceki çeyreğe göre bina sayısı %1,6, daire sayısı %8,3, yüzölçüm ise %5,9 arttı.
Kullanım amacına göre en yüksek yüzölçüm payı, yapı ruhsatlarında olduğu gibi, yapı kullanma izin belgelerinde de iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalara ait oldu. Bu binalar toplamda 18,4 milyon m² ile %67,5’lik bir pay aldı. Sanayi binaları ve depolar ise 3,5 milyon m² ile ikinci sırada yer aldı. Yapı izin istatistiklerindeki bu gelişmeler, inşaat sektöründeki hareketliliğin sürdüğünü ve resmi belge düzenlemelerinde kapsamlı bir dönüşüm sürecinin başladığını ortaya koyuyor.