Geçen yıl İKSV Ortaklaşa Programı desteği ve Gola Kültür Sanat ve Ekoloji Derneği ile Borçka Belediyesi ortaklığında başlayan festival, bu yıl Goluri Turizm ve Organizasyon ev sahipliğinde; Borçka Belediyesi, Gola Derneği, Borçka ve Köyleri Turizm Kooperatifi, Maradid Köyü sakinleri ve Hudutspor Kulübü ortaklığıyla gerçekleştiriliyor.
Festival kapsamında söyleşiler, atölye çalışmaları, doğa yürüyüşleri, müzik dinletileri ve yerel lezzet etkinlikleri izleyicilerle buluşacak.
Festivalin açılış konuşması Borçka İsmet Acar Sosyal Tesisleri’nde yapıldı. Açılışta Borçka Belediye Başkanı Ercan Orhan ve festival koordinatörü Sevilay Refika Kadıoğlu birer konuşma gerçekleştirerek festivalin amaç ve programına dair bilgi verdi.
Açılış programında konuşma yapan Borçka Belediye Başkanı Ercan Orhan, Demir Elma Festivali’nin ortaya çıkış hikayesini ve Borçka için taşıdığı önemi anlattı. Orhan, “Zaman zaman hepimizin hayalleri olur. Bu hayallerin peşinden koşarız; bazılarını başarırız, bazılarını başaramayız. Bizim de bir hayalimiz vardı: öğretmenlik yıllarımızdan sonra Borçka’ya nasıl bir değer katabiliriz diye düşünürken aklımıza çocukluğumuzun unutulmaz lezzeti Demir Elma geldi. Çocukken her hastalandığımızda babaannemiz bir tepside fırınlayıp ‘bunu yersen düzelirsin’ derdi. O elma bizim için sadece bir meyve değil, bir iyileşme sembolüydü. Borçka’da Demir Elma ağaçlarının az olması, babamın komşulardan meyve satın alıp evin çatısında saklaması, kış boyunca kahvaltılarda bile o elmaları yememiz belleğimizde yer etmişti. Yıllar sonra, Artvin’le ilgili yıllar önce yazılmış bir kitapta Borçka Demir Elması’nın meşhur olduğunu okudum. ‘Acaba bu elmayı yeniden görünür kılabilir miyiz, Borçka’ya kazandırabilir miyiz?’ diye düşündük. Tahlillerini yaptırdık, hatta ulusal bir fotoğraf yarışmasında İngiltere’de bir üniversite bahçesinde bile Demir Elma fotoğraflarımız sergilendi.
Yaşlılarımızdan elmanın hikayelerini dinledik, geçmişle bağ kurduk. Sonunda Demir Elma’ya coğrafi işaret aldık. Amacımız, Borçka’nın marka değerine katkı sağlamaktı. Çünkü Artvin’de coğrafi işaretli ürün neredeyse yok denecek kadar azdı. Biz belediye olarak bu konuda öncülük ettik ve başardık. Daha sonra yollarımız Refika’yla kesişti ve ‘bu Demir Elma’yla ilgili bir şey yapabilir miyiz?’ diye düşündük. İşte o fikir bugün ikinci kez düzenlenen Demir Elma Festivali’ne dönüştü. Bu yıl coğrafi koşullar, sel felaketi ve elmanın az ürün verdiği dönem gibi bazı zorluklarla karşılaştık ama yılmadık. Çünkü Demir Elma artık sadece bir meyve değil, Borçka’nın simgesi oldu. Meydanda bir Demir Elma figürü, saat kulesinde bir Demir Elma var. Borçka’ya gelen herkes artık biliyor ki Borçka Demir Elmasıyla tanınıyor. Biz inanıyoruz: Eğer siz bir şeye inanırsanız toplum da inanıyor. Siz çaba gösterirseniz herkes omuz veriyor. Dayanışmayla, inançla bu festivali bugünlere getirdik. Geçen yılki ilk festivalimiz çok ses getirdi, bu yıl da aynı heyecanla devam ediyoruz. Demir Elma Festivali, Borçka’nın hem kültürüne hem turizmine ışık tutacak, gelecekte ilçemizi çok daha ileriye taşıyacak bir fırsat. Bundan sonra da bu değeri yaşatmak için çalışmaya devam edeceğiz.”
Başkan Orhan konuşmasını, Demir Elma’nın Borçka için sadece bir ürün değil, dayanışma, emek ve kültürel kimliğin sembolü olduğunu vurgulayarak tamamladı.
Festival koordinatörü Sevilay Refika Kadıoğlu ise Demir Elma Festivali’nin ortaya çıkışına ve Gola Derneği’nin bu sürece katkısına değinerek şunları söyledi: “2018 yılıydı, Goluri’yi kurduğumuzda. ‘Yaşam Okulu’ fikrinin altında, acaba Kaz Dağları’ndan Kaçkar Dağları’na bu dağların, ağaçların, azalan suların derdini kim sanatla, barışçıl bir dille anlatabilir?’ diye yola çıktık. Bu yolculuk, bizim gibi düşünen insanları bir araya getirmek içindi. İlk adımız Elma Okuluydu. Borçka’daki arkadaşım sevgili Şenol Taban’dı. O zaman bir mekan işletiyordu, birlikte harika bir Elma Okulu deneyimi yaşadık. Yıllar geçti, Ercan Orhan belediye başkanı seçildi. Kendisi Demir Elma’ya coğrafi işaret alarak Borçka için çok önemli bir adım attı. Aslında ondan önce ilçede bir tiyatro festivaliyle başlamıştı her şey. Biz Gola Derneği ekibiyle birlikte o ilk tiyatro festivalinin açılışına denk geldik. O yıl birinci yıldı, bugün dördüncüsünü yapıyoruz. Tiyatro salonu bile olmayan bir yerde sanata öncelik verilmesi bizi çok etkiledi. Sonra Demir Elma’nın coğrafi işaret süreci ve İstanbul Kültür Sanat Vakfı ile yollarımızın kesişmesiyle ‘Acaba bu kesişmeden bir festival doğar mı?’ diye düşündük. Çünkü biz Gola Derneği olarak yirmi yıldır Doğu Karadeniz’de yerel kültür öğelerini bir festival aracılığıyla görünür kılmak ve yaşatmak için çalışan bir ekibiz.
Bu süreçte Goluri, Gola ve Borçka Belediyesi bir araya geldi. Ama ondan önce çok önemli bir girişim daha vardı: Borçka ve Köyleri Turizm Geliştirme Kooperatifi. Bence bu çok heyecan verici bir süreç. Çünkü dünyanın her yerinde insanların birbirine uzaklaştığı, kutuplaştığı bir dönemde bir grup insan ‘Ben kentim için ne yapabilirim?’ diyerek yola çıktı. Geçen yıl gerçekten büyük bir ekip kurduk ve çok güzel bir iş çıkardık. Ama Demir Elma’yı bulmak hiç kolay olmadı. Herkes hatırlıyor, herkes ‘vay Demir Elma’ diyor ama ortalıkta bulmak neredeyse imkansızdı. Karın altından, bir ağacın tepesinden bize elma indiren oldu ki biz de o elmayla pekmez yapabilelim. Biz Demir Elma’nın varlığının altını çizmek istedik. Bu yarı yabani, yerel meyvenin hem Lazların, Gürcülerin, Hemşinlilerin hem de tüm Borçkalıların ortak değeri olduğunu göstermek istedik. Çünkü bir ağacı sevmeye başladığınızda kimliksizleşiyorsunuz. Ne kadar güzel bir şey, bir ağacın etrafında sevgiyi örmek.”
Refika Kadıoğlu, konuşmasını “Demir Elma’nın sadece bir meyve değil, birlikte üretmenin, doğayı sevmenin ve kültürel dayanışmanın simgesi” olduğunu vurgulayarak tamamladı.
Borçka, bu etkinliklerle yöresel kültürü ve doğayı öne çıkaran etkinliklere ev sahipliği yapmayı sürdürürken, Demir Elma Festivali de bölgenin kültür ve turizm yaşamında önemli bir yer edinmeye devam ediyor.