Türkiye ekonomisinin tarihinin en ağır dönemlerinden birine sürüklendiği bir süreçte alınan bu kararın, toplumda adalet duygusunu zedelediğini vurguladı.
“Vatandaş Ay Sonunu Getiremiyor, Bürokrata JEST Yapılıyor”
Artvin’de yaptığı değerlendirmede Atan, ekonomik krizle boğuşan milyonların gün gün eriyen alım gücüne dikkat çekti. Pazarda, markette kuruş hesabı yapan vatandaşın yaşam mücadelesi verirken, bürokratlara yapılan yüksek tutarlı seyyanen zammın kamu vicdanını kanattığını söyledi.
Atan, “Emekli açlığa, işçi yoksulluğa mahkûm edilmişken üst düzey bürokrata 30 bin liralık ayrıcalıklı bir zam verilmesi utanç vericidir. Bu karar, toplumun adalet duygusunu yerle bir etmiştir” ifadelerini kullandı.
“Bu Uygulama Sınıfsal Ayrımcılığın Belgesidir”
CHP’li Atan, seyyanen zam kararının kamu personeli arasındaki uçurumu derinleştirdiğini vurgulayarak şunları dile getirdi: “Bir kısım bürokratın maaşını bir gecede 30 bin lira artırıp, aynı hizmeti veren yüz binlerce memuru, işçiyi, emekliyi yok saymak sosyal devlet anlayışıyla bağdaşmaz. Bu uygulama, sınıfsal ayrımcılığın ve adaletsizliğin resmi belgesidir.”
Atan, devlet yönetiminde liyakat ve eşitlik ilkelerinin hiçe sayıldığını, milyonlarca çalışanın hak ettiği değeri görmezden gelen bu yaklaşımın, kamu düzeni açısından da riskli bir zemin hazırladığını belirtti.
“Milyonların Çığlığı Görmezden Geliniyor”
Türkiye’de derinleşen ekonomik krizin faturasının yine dar gelirli kesimlere çıkarıldığını söyleyen Atan, hükümetin politikalarını sert sözlerle eleştirdi:
“Bir tarafta 16 bin liralık emekli maaşıyla yaşamaya çalışan milyonlar var, diğer tarafta makam odalarında oturan üst düzey bürokratlara ballı zamlar dağıtılıyor. Bu adaletsizliği hiçbir iktidar savunamaz. Halkımız olup biteni görüyor, not ediyor.”
“Karar Derhal Geri Çekilsin”
Açıklamasının sonunda Atan, hükümete çağrıda bulundu:
“30 bin liralık seyyanen zam kararı derhal geri çekilmelidir. Hükümet lüksü değil adaleti büyütmelidir. Önce emekliyi, işçiyi, memuru, esnafı ayağa kaldırın. Halkı yok sayan hiçbir ekonomik düzenleme meşru değildir. Biz bu adaletsiz karara karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.”





