Hopa ve Kemalpaşa’da çay üreticileri, yaş çay alım fiyatlarının üretim maliyetlerinin gerisinde kalması ve özel sektörün keyfi uygulamaları nedeniyle zor günler geçiriyor. Bu sorunlara dikkat çekmek amacıyla SOL Parti Hopa ve Kemalpaşa İlçe Örgütleri, 1 Ekim Çarşamba günü ortak bir çay mitingi düzenleyeceklerini açıkladı.
Doğu Karadeniz’in bereketli yamaçlarında yıllardır alın teriyle üretim yapan binlerce çay üreticisi, bu yıl da büyük bir hayal kırıklığıyla karşı karşıya kaldı. Açıklanan yaş çay alım fiyatlarının artan üretim maliyetlerinin oldukça altında kalması, üreticileri borçlanarak üretim yapmaya zorladı. Çay tarımının bel kemiğini oluşturan üreticiler, özel sektörün dayattığı düşük fiyat politikaları ve keyfi uygulamalar karşısında adeta çaresiz bırakılırken, devletin çay üretimini desteklemekle yükümlü kurumu ÇAYKUR’un sistemli şekilde zayıflatılması tepkileri artırıyor.
SOL Parti Artvin İl Sözcüsü Yusuf Aslan Yenigül, Hopa İlçe Binası’nda düzenlenen basın açıklamasında, çay üreticilerinin yaşadığı sorunları kamuoyuna duyurduklarını belirtti. Yenigül, 1 Ekim’de yapılacak mitingin sadece çay üreticisinin değil, ülkenin tarım ve emek sorunlarını kapsayacağını ifade ederek, tüm Artvin halkını ve üreticileri mitinge davet etti.
Basın açıklamasında, yaş çay alım fiyatlarının üretim maliyetlerinin altında kalmasının, küçük üreticileri borçlanmaya zorladığı vurgulandı. Yenigül, “Çay üreticisinin sırtından geçinen bu düzene, sermayeyi değil halkı düşünen bir düzeni kurana kadar mücadele edeceğiz” sözleriyle mevcut tarım politikalarının küçük üreticileri dışlayarak büyük sermaye gruplarının çıkarlarına hizmet ettiğini ifade etti.
SOL Parti yetkilileri, ÇAYKUR’un kota uygulamaları, geç alımlar ve düşük fiyat politikalarıyla sistematik biçimde tasfiye edilmeye çalışıldığını kaydederek, devletin üreticiyi desteklemek yerine özel sektörün insiyatifine bıraktığı bir düzenin dayatıldığını belirtti. Bu durumun sonucunda üreticinin emeğinin karşılığını alamadığı ve özel sektörün belirlediği düşük fiyatlarla ezildiği dile getirildi.
Açıklamada, çay üretiminin yalnızca ekonomik bir faaliyet olmadığının altı çizildi, bölgenin sosyal dokusunun temel unsurlarından biri olduğu hatırlatıldı. Tarımda en ağır yükün kadınlar ve mevsimlik işçiler tarafından taşındığı belirtilirken, kadınların sigortasız, düşük ücretli ve güvencesiz koşullarda çalıştığına dikkat çekildi. Mevsimlik işçilerin de sömürü çarkında göz ardı edildiği vurgulanan açıklamada, “Bizim umurumuzda!” ifadeleriyle bu emekçilerin yanında olunduğu belirtildi.
Doğa talanına karşı da tepki gösterilen açıklamada, HES projeleri, taş ocakları ve maden aramalarıyla Artvin’in doğal yapısının bozulduğu ve bunun çay tarımını doğrudan tehdit ettiği ifade edildi. Yenigül, “Çay üretimi iklimle, toprakla, suyla mümkündür. Doğamızı korumadan üretimi sürdüremeyiz” diyerek çevresel hassasiyetin önemini vurguladı.
SOL Parti’nin somut talepleri de basın açıklamasında sıralandı. Yaş çay alım fiyatlarının üretim maliyetlerinin üzerinde olacak şekilde yeniden belirlenmesi, ÇAYKUR’un özelleştirilmesine yönelik tüm girişimlerin durdurulması, kota ve kontenjan uygulamalarına son verilmesi ve özel sektörün belirlediği alım fiyatlarına karşı kamusal denetimin sağlanması istendi. Kadınlar ve mevsimlik işçiler için sosyal güvence ve sendikal hakların sağlanması talep edilirken, bölgedeki doğa talan projelerinin derhal iptal edilmesi de vurgulandı.
Açıklama, “Bu halkı yoksullaştıran, toprağı sömüren, emeği değersizleştiren düzene karşı, çayın, emeğin ve doğanın tarafında olan herkesle birlikte sesimizi yükseltiyoruz. Yaşasın örgütlü mücadelemiz! Yaşasın çay üreticisinin dayanışması!” ifadeleriyle sona erdi.
