Bazgiretliler, “Toprağımızı, suyumuzu ve geleceğimizi korumakta kararlıyız” diyerek doğalarına sahip çıkacaklarını vurguladı.
Bazgiretli müzisyen Ozan Emre Torun, doğanın yalnızca bir geçim kaynağı değil, aynı zamanda kültürel bir miras olduğunu belirtti. Torun, “Bazgiretliyim, müzisyenim. Hayatımı müzikle sürdürüyorum ve kazandığım değerleri bu topraklara borçluyum. Köklerimizi bu doğadan alıyoruz, müziğimiz de buradan besleniyor. Eğer bu doğa yok olursa sadece toprak değil; tarihimiz ve kimliğimiz de yok olur. Bu yüzden sonuna kadar mücadele edeceğiz” dedi.
Köylülerden Gülfinaz Çiğdem, hayvancılığın maden tehdidi altında olduğunu dile getirerek, “Bu köyde yaşıyorum, hayvancılık yapıyoruz. Maden çıkarılmasına izin vermeyeceğiz. Çünkü hayvanlarımızı nerede otlatacağız, suyumuz kesilirse ne içeriz?” ifadelerini kullandı.
Fadime Çimen isimli 100 yaşındaki köy sakini ise köyün yapısının madencilik için uygun olmadığını belirtti: “Bu köyün altı oynamıştır, burada maden çıkmaz. Burası güzel bir köy, maden istemiyoruz.”

Bir diğer köylü Sait Seçkin de madenin köy yaşamını bitireceğini ifade etti: “78 yaşındayım. Köyümüzün eski adı Bazgiret’tir. Maden çıkarılırsa burada hayvancılık da sebzecilik de yapılamaz.”
Bazgiretli bir yurttaş ise doğanın korunmasının hayati önem taşıdığını belirterek, “Buradaki ormanlar çığları önlüyor. Ormanlar olmazsa bizi çığ götürür. 85 yaşındayım, fasulye yetiştiriyorum, bağ bahçe işleriyle uğraşıyorum. Burada maden olursa torunlarım nereye gidecek?” diyerek tepkisini dile getirdi.
Bazgiretliler, hem doğayı hem kültürel miraslarını korumak için maden projesine karşı mücadelelerini sürdüreceklerini ifade etti.






