Artvin'de Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, ebediyete intikalinin 84. yıl dönümü dolayısıyla anma töreni düzenlendi.

Valilik önündeki Atatürk Anıtı'nda düzenlenen tören Artvin Valisi Yılmaz Doruk, Garnizon Komutanı Piyade Albay Hakan Kurt ve Belediye Başkan Vekili Ercüment Seçkin'in Atatürk Anıtı'na çelenk sunumuyla başladı.

Saat 09.05'te çalan sirenlerle 2 dakikalık salgı duruşunda bulunularak, devamında İstiklal Marşı okundu.

Anma programı buradaki törenin ardından Ahmet Hamdi Tanpınar Kültür Merkezi'nde düzenlenen programla devam etti.

İkmal Teğmen Kadir Erler, burada yaptığı konuşmada tüm Türkiye'nin devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü özlemle andığını kaydetti.

Atatürk'ün insanlık tarihinin tanıdığı en büyük devlet adamlarından birisi olduğunu kaydeden Erler, "O hem askeri bir deha hem de büyük bir devlet adamı. Atatürk ülkemizi uçurumun kıyısından alıp çağdaş, özgür, bağımsız bir devlet kurmuştur. Mazlum milletlere umut olmuştur. Bizler kurduğu cumhuriyeti sonsuza kadar yaşatacağız" dedi.

Erler, konuşmasına şöyle devam etti: “Dünya devletlerinin çağın en büyük devlet adamı, kudretli bir komutan ve asker olarak kabul ettiği eşsiz lider, asıl Türk ebedi başkomutanı, milletinin yüce atası, ordumuzun cumhuriyetimizin kurucusu gazi Mustafa kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılarak ebediyete intikal edişinin 84’ncü yıl dönümünde kendisini büyük bir özlem, saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz. Bugün, bütün Türkiye, bütün Türk milleti bir sükût içinde onu sevgi ve saygıyla anmaktadır. Doğadaki tüm canlılar gibi insanoğlunun da yaşamının bir sınırı vardır. Ancak bazı insanlar vardır ki yaşamları boyunca ürettikleri ve bıraktıkları eserlerle yaşamlarından sonra da varlıklarını sürdürürler. İşte bu insanlardan biride ölüme meydan okuyan, öldükten sonra da yaşayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür. Dünya tarihi, çağlar boyunca üstün nitelikli askerlerin ve yüksek nitelikli devlet adamlarının hayatlarını dile getirir. Fakat askerlik ve devlet adamlığı nitelik ve yeteneğini, bir bütün olarak kendi kişiliğinde toplamış bulunan pek az örnek insanın varlığından söz eder. Atatürk, milli Mücadele’de; millî birliği temin eden eşsiz lider, muharebe meydanlarında efsanevî bir komutan, devlet kuran büyük siyaset adamı, milletin çehresini değiştiren kudretli bir inkılapçıdır. Bu vasıflarıyla insanlık tarihinin tanıdığı en büyük devlet adamlarından biri olduğuna şüphe yoktur. Conk bayır’ında askerlerine "size ben taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar gelecektir." Emrini vermesi ve emrinin tereddütsüz yerine getirilmesi, Atatürk’ün komutanlık ve askerlik vasıflarının bir göstergesidir. Atatürk, milletin tarihî seyrini değiştirebilecek üstün meziyetleri sayesinde, memleketi, askerî uçurumun kenarından kurtarmıştır. Dünya tarihinde, her türlü imkânsızlığa rağmen inandığı fikri tatbik sahasına dökmüş, "ya istiklal, ya ölüm!" parolası ile bir milli mücadele kazanmış, arkasından yepyeni hüviyette çağdaş bir millet ve devlet yaratmayı başarmış devlet adamı azdır. İçinde bulunduğu şartları değerlendirmede, engelleri ortadan kaldırmada gösterdiği büyük başarı Atatürk’ün ayrı bir özelliğini teşkil etmektedir. Diyebiliriz ki Atatürk, Türk toplumunda sadece çağdaşlaşma gereğini gördüğü için değil, bu çağdaşlaşmayı en kısa zamanda gerçekleştirecek yolu gösterdiği için ve nihayet çağdaşlaşmaya engel olan etkenleri cesaretle bertaraf ettiği için büyüktür. Esasen "modern Türkiye’nin kurucusu sıfatını da işte bu büyüklüğünden almaktadır. Büyük Nutuk’un sonlarında, Türk gençliğine hitaben çizdiği tablo, aslında, kendisi mücadeleye atıldığı zaman, memleketin içinde bulunduğu tablodur. Atatürk, en güç şartlar altında bile, her şeyin bitti zannedildiği bir zamanda dahi, Türk milletine güven hissinin kaybolmaması gerektiği gerçeğini ispatlamış bir millî kahramandır. Giriştiği mücadelenin başından sonuna kadar Türk milletinin yüksek vasıflarına güvenmiş, kazanılan her türlü zaferin, milletin eseri olduğunu söylemiştir. Bütün teşebbüslerinde millet sevgisine dayanmış, kudretli kişiliği ve gerçeği sezişe dayanan ikna kuvvetiyle kitleleri sürüklemiş, milli kurtuluşa bayrak olan fikirleri, görüşleri ve ölmez eseriyle, tesirleri memleket sınırlarını aşmış, mazlum milletlerin bağımsızlık ve hürriyet mücadelesinde manevi kuvvet olmuştur. Atatürk’ün insanlık değerlerine içten büyük saygısı vardır. O, bütün insanlığın asırlar boyu övdüğü ve övündüğü meziyetleri üstün kişiliğinde toplamıştır. Hayatı boyunca gösterdiği davranışlar bu meziyetleri sergilemektedir. Şöyle ki: muzaffer başkomutan olarak İzmir’e girdiği gün, önüne serilen düşman bayrağını; "bayrak bir milletin bağımsızlık alametidir; düşmanın da olsa saygı göstermek gerekir!" diyerek, onu yerden kaldırtan, bir milleti hürriyet ve bağımsızlığa kavuşturan büyük eserinin haşmeti karşısında, memleketin büyük sanatkârları, şairleri, tiyatro sanatçıları elini öpmek istedikleri zaman "sanatkâr el öpmez; sanatkârın eli öpülür!" cevabını veren Çanakkale şehitleri töreninde, harpte ölen diğer millet askerleri toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur içinde uyuyunuz!" diyen büyük Atatürk; gerçekten insan sevgisinin ve insanlık idealinin erişilemeyecek bir örneğidir. Bu davranışlar, belki de insanlık tarihinde eşi olmayan bir şekilde onun büyüklüğünü, onun engin hoşgörüsünü sergilemektedir. "Yurtta barış, dünyada barış" ilkesi, Atatürk için dünyamızda yaşayan bütün insanları birbirine daha çok yaklaştırmak daha çok sevdirmek yolundaki çabaların bir parçasıdır. 1881 Atatürk’ün doğum tarihidir. 1938 ise asla ölüm tarihi olamaz. Bu tarih ancak bir fani vücudun dünyayı terk ettiği; gözlerini bu dünyaya yumduğu tarihtir. Bu iki tarih arasındaki hayatı ise sanki bir destandır. Bir efsanedir. Bir ömür ki, senelerin değil şahikaların silsilesidir. İlke ve devrimleri zaman ufkunun ötesine ulaşan, değerli düşünceleri ile her an yolumuzu aydınlatan, tüm zorluklar karşısında bizlere mücadele etme, kendine güvenme, başarma azim ve gücü veren ebedi başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün fikirleri ve bıraktıkları ile daima bizimle birlikte olacağına yürekten inanıyoruz. Türk silahlı kuvvetleri mensupları olarak, yüreğimizde taşıdığımız vatan ve millet sevgisi, barış ve güvenliğin teminatı caydırıcı gücümüz ve üstün disiplin anlayışımızla görevimizin başında ve asil milletimizin emrindeyiz. Eşsiz kahraman, büyük önder Atatürk’e, olan sevgimiz saygımız ve minnetimiz her geçen gün artarak sonsuza kadar sürecektir. Kurduğu cumhuriyeti sonsuza dek yaşatacağız. Onun aziz hatırası önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz.”

Program Atatürk’ün hayatını, kişiliğini, devlet adamlığını anlatan konuşmalar, slayt ve drama gösterimleri ile devam etti.

Okunan şiirlerin ardından, Atatürk'ün Gençliğe Hitabesinin okunmasının ardından program sona erdi.

HATİCE DİLER

Editör: TE Bilisim