Şehir merkezlerine, ana yollara, kimyasal tarım zehiri kullanılan alanlara ve sanayi bölgelerine oldukça uzakta olan bu bölgede bal üretimi için arılara ek gıda verilmiyor ve zirai zehirler kullanılmıyor. Doğanın ve doğa kültürünün yaşaması için çalışan Doğa Derneği'nin girişimi Yavaş Dükkan, şimdi bu özel balın satışına aracılık ediyor.
Efeler Köyünden Kenan Kahya, arıcılık hakkında ve bölgede arıcılığın eskiden ve şimdi nasıl yapıldığı hakkında açıklamalarda bulunarak şu ifadeleri kullandı;
“Eskiden insanların böyle barınaklar yapma şansı yoktu. Yani bir şeyi biçip, şekillendirip koca arılık kurma şansları yoktu. Üstüne dam örtüsünü örtme şansı yoktu. O yüzden ağaçların tepelerine koyarlardı kovanları. Bunun sebebi ayılardan korumak için birinci sebebi. İkincisi daha böyle ormanın içine arılar daha yakın olması için tabi ki de.
Modern arıcılık başlayınca, barınaklar yapılabilince, toplu alanlarda arılar konulabiliyor. Bizim büyüklerden beri burada arıcılık, yani bir meslek olarak değil aslında burada yeni yeni ticari oldu arıcılık. Eskiden her evin kapısında mutlaka arısı olan insan olur. Çünkü besin kaynağı olarak yapılır ve sürdürülüyordu. Şimdi ise tabi çok ticari hale geliyor.
Arı en çok ıhlamur ağacını sever. Orman gülünü çok sever. Böğürtlen çiçeğini çok sever. Kestaneye mecbur kalmadığı zaman asla konmaya çalışmaz ama mesele eğer başka alternatifi yoksa çiçeklerde, ıhlamurda, böğürtlen ya da orman gülü veya başka kır çiçekleri işte sayabileceğimiz çiçeklerde yoksa işte o zaman kestane çiçeğine konar.
Kestane çiçeği çok sert bir aroması var. Arının hem ömründen yiyor hem çok agresif kılar o yapısı. O yüzden çok tercih etmez ama mecbur kalınca ondan da alıyor.
Doğru bilinen yanlışlar var tabii. Yani eskilerin yöntemleri çok doğru ama eskiden bildikleri yöntemleri kapitalizm sisteminin, ticari sistemlerin ve ilaç sektörlerin baskıladığı bir şekilde yok olmaya çalışıyor.
Atalarımız kimyasal ilaç kullanmazdı, şimdi ise basıyorlar kimyasal ilaçları. Arıların mevcudunda böyle bir rutin haline seyir halinde bir değişim olduğunu söz konusu görmüyorum. Çünkü aynı seyirde gidiyor ama bazı seneler oluyor iklimsel şartlar bildiğiniz gibi ya da bazı parazitler varoha mücadelesinin azlığı şu bu derken bazı senelerde yüz arılık da ortalama yüzde 10 her sene bir kaybın olabilir. Ne kadar mücadele etsen dahi etmesen dahi bir şekilde bir şey kaçırıyorsun.”
Ali Eray ÇELİK
