YUSUFELİ

Genç Ayakkabı Ustası ata mesleğini sürdürüyor

Yusufeli’nde Çapo Lostra isimli ayakkabı tamircisi dükkanı dededen toruna tam 58 yıldır hizmet veriyor

Abone Ol

1965 yılında faaliyete geçen ve ilçenin en eski ayakkabı tamircisi dükkanlarından olan ‘Çapulacı Mustafa’nın Yeri’ isimli dükkanda ayakkabı tamirciliğinin yanı sıra tamir gerektiren birçok çeşit malzemenin onarımı yapılarak vatandaşlara hizmet veriliyor.

28 yaşındaki Genç Ayakkabı Ustası Kürşat Alkan, ata mesleği olan işini severek yaptığını ifade ederek mesleğe yaklaşık 10 yıldır emek verdiğini kaydetti.

Çocukluk yaşlarından itibaren babasının dükkanına giden Alkan, mesleğe başlama öyküsünü şöyle anlattı:

“1996 Artvin Yusufeli doğumluyum. İlkokul ve ortaokulu burada tamamladım daha sonra liseyi Hopa’da üniversiteyi Sakarya Üniversitesi’nde okudum. Devlet Konservatuar mezunuyum. Aynı zamanda müzisyenim birkaç sanatçının hem menajerliğini hem orkestra şefliğini yapıyorum. Ata mesleği olarak da yaklaşık 10 yıldır bu sektörde hizmet veriyorum. Babam kendi babasından da öyle gördüğü için çocukluğumuzdan beri bizi dükkana getirirdi. İlkokul ikinci sınıftan itibaren dükkana gelmeye başladık. Esnaf ağabeylerimizle beraber aynı ortamda bulunarak bu işi yapmaya başladım. Öğretilmedi ama görerek ve uygulayarak ilerledim. Sonucunda öğrendim. İyi de oldu…”

“Artvin bölgesinde ve ilçemizde bu işi yapan tek isim olduğumu söyleyebilirim” diyen Alkan, “Dedemin de bir ustası vardı.  Osman Usta, Yağcılar Köyünden. Kendisi de ilkokul zamanlarında başlamış. Dedemin çıraklık yaptığı dönemi de göz önünde bulundurursak asırlık bir iş diyebilirim” ifadelerini kullandı.

“Vefa borcumuz var”

Yıllarca bu işte uğraştıklarını ve Yusufeli’nde doğup büyüdüğü için insanlara vefa borçlarının olduğunu düşündüğünü aktaran Alkan, “İnsanların ihtiyacı olup olmadığı tartışılır. Sadece ayakkabı tamir sektöründe değil neredeyse tamir olan bütün işlerde çantasından tutun, tentesine, araba koltuklarına kısacası envai çeşit malzemeye kadar burada insanlara hizmet etmeye çalışıyoruz. Yaptığımız işi seviyoruz. İnsanlarla iletişim kurmak, herkes tarafından tanınıp bilinmek bize değerin verildiğini gösteriyor. Biz de bu değeri karşılamaya çalışıyoruz. Ancak maddi kazanç açısından baktığımızda ise günü kurtarıyoruz diyebilirim” diye konuştu.

“Beğenmediğin işi yapma”

Babasının çok sevdiği bir cümlesini ifade eden Alkan, “Babamın bu işi doktrin olarak gördüğüm bir lafı var. “Beğenmediğin işi yapma” der. Önce ben yaptığım işi kendim beğenmem lazım her işi sanki kendi malzememi tamir ediyormuş gibi tamir ediyorum. Eğer o iş beni tatmin etmiyorsa parası dahi almıyorum” şeklinde konuştu.

Ayşe ÖZDER