Borçka Halk Eğitim Merkezinde Ustaöğreticilik yapan Canan Okuldaş, çinicilik kursu veriyor. Kursa ilginin yoğun olduğunu söyleyen Okuldaş, geleneksel Türk el sanatlarını öğretmeye devam edeceğini belirtiyor.
El sanatlarının insanın ruhuna iyi geldiğini ifade eden Okuldaş, kendisinden bahsederek, “2005’ten beri bu mesleği yaptığını belirterek şu sözleri dile getirdi” Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Güzel Sanatlar Çinicilik mezunuyum. 2005’ten beri bu mesleği yapıyorum 2019’dan beri burada görev yapmaktayım. Çini Türk Osmanlı sanatlarından biri. Geleneksel Türk Sanatları olarak da geçiyor. Tabaklar boyuyoruz, aynalar, abajur, günlük kullanacağımız malzemeleri yapıyoruz. Kendi tabaklarımızı kendimiz tasarlıyoruz. Evde kullanım eşyası olarak kullanabiliriz, süs eşyası olarak yapabiliriz. Kendimizi mutlu etmek için birazcık da rahatlamak için yapıyoruz bu işi. Güzel bir şey insanlar mutlu oluyorlar yapınca” dedi.
Yoğun ilgi ile karşılaşan ve Çinicilik kursunun çok sabır gerektiren bir iş olduğunu belirten Canan Okuldaş, “Beklediğimiz ilgiyi aldık Borçka halkından hatta benden sonra devam etsin diye bir öğrencimi de eğitip arkamda bir öğretmen olarak bırakıyorum buraya. Bu çok güzel bir şey kendim ve onun açısından. Özellikle sergimizden sonra çok fazla ilgi göstermeye başladı insanlar. Kendi yaptıkları şeyi kullanmak çok mutlu etti. Çünkü şu zamana kadar aynı şeyler açıldı kurslar açısından. Diğer kurslarımız da çok değerli ama bu biraz farklı geldi insanlara. Borçka Çininin olduğunu bilmiyordu. Şimdi artık herkes öğrendi ve gördükten sonra daha çok ilgi göstermeye başladılar.Eğer kafalarını rahatlatmak istiyorlarsa, ayrı bir dünyaya geçmek için çiniyi kullanabilirler. Çok sabır isteyen bir şey çok incelikle, yavaşlıkla çalışılan bir iş. Eğer gerçekten sanatla uğraşmak istiyorlarsa kendine güveniyorlarsa yapsınlar. Çinicilik zor bir iş sabırlı olmayan bir insan yapamaz” diye konuştu.
Tedarik aşamasında birçok sıkıntı yaşadığını belirten Okuldaş “Özelikle tedarik aşamasında çok sıkıntımız oluyor. Çünkü burada alabileceğimiz en yakın nokta Trabzon. Fırın ile alakalı sıkıntımız var onu da Trabzon’a yollamak zorunda kalıyoruz. Daha önce biz İznik ve Kütahya’dan alıyorduk ürünlerimizi ve çoğu kırık geliyordu. Deforme oluyorlar ve fırına girdikten sonra patlamış olabiliyorlar. Bir ürün bir sürü ürünü bozabiliyor” şeklinde konuştu.
