“Gelecekte adaletli günleri yaşayabileceğimiz, Hukukun üstünlüğünü görebileceğimiz günlerimiz olacak” diyen Hüseyin Işık 10 Temmuz Dünya Hukuk Günü dolayısıyla yaptığı açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “10 Temmuz 1967 günü Cenevre'de 'Hukuk Yoluyla Dünya Barışı' konulu konferansta alınan kararla, 10 Temmuz tarihinin, Dünya Hukuk Günü olarak ilan edilmiştir. Diğer yandan 10 Aralık, 1948 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen Evrensel İnsan Hakları Bildirisi'nin kabul edildiği tarihte de her yıl Dünya Hukuk Günü olarak kutlanır ve hukukun önemini vurgulamak, insan haklarının korunmasına dikkat çekmek ve hukuk sistemlerine olan güveni artırmak için çeşitli etkinlikler düzenlenir. İsterseniz 365 günün her gününü Hukuk günü ilan etseniz ne yazar. Önemli olan Hukuk günü icad etmek olmamalı. Önemli olan Hukuku, adaleti hayata geçirmek olmalı. Hukuk üstünlerin Hukuku değil, Haklının hukuku, diğer bir tabirle Hukukun üstünlüğü şiarını hayata geçirmeliyiz.
Ben dünyaya geldiğim günden beri adaleti ve Hukuku aramaya ve bulmaya çalışıyorum. Sadece ülkemde değil, evrensel beyannameler yayınlayan İngiltere, Fransa, Amerika, Kanada ve bağlantısız diğer ülkeler. Hangisinde bu iki kavram hayata geçirilmiştir. Bazen bu iki kavramı da tam olarak bilmediğimizi gözlemlemekteyim. Bu nedenle bu iki kavram üzerinde durmak istiyorum. Bu iki kavram birbiri içerisine geçmiş olsa da birbirinden ayrı manalar taşır. Evet, adalet nedir? Hukuk Nedir? Adalet mi Hukukun içine girer yoksa Hukuk mu adaletin içindedir? Tavuk ve yumurta misali bir durum mu söz konusudur?
Adalet ve hukuk arasındaki ilişki karmaşık bir konudur ve felsefi tartışmalara konu olmuştur. İki kavram birbiriyle yakından ilişkilidir, ancak farklı anlamlar taşırlar.
Adalet, genel olarak, doğruyu yanlıştan ayırma, eşitlik, dürüstlük ve ahlaki değerlerin gerçekleşmesi anlamına gelir. Adalet, herkesin haklarının korunması, eşitlik ilkesine dayalı davranışlar ve adil sonuçlar sağlanmasıyla ilgilidir. Adalet, toplumun düzenini ve bireylerin haklarını korumak amacıyla hukuk sistemine dayanır.
Hukuk ise, toplumu düzenlemek, davranışları düzenlemek ve çeşitli konularla ilgili kuralları belirlemek için oluşturulan kuralların bütünüdür. Hukuk, yasalar, düzenlemeler ve mahkeme kararları aracılığıyla ifade edilen normlar ve kurallar sistemiyle ilgilidir. Hukuk, toplumun adaleti sağlamak, insan haklarını korumak, düzeni temin etmek ve çatışmaları çözmek için bir araçtır.
Adalet ve hukuk arasındaki ilişki, genellikle adaletin hukukun içinde yer aldığı veya hukukun adaletin bir ifadesi olduğu şeklinde anlatılır. Hukuk, adaletin uygulanması için bir mekanizma sağlar ve adaletin gerçekleşmesine katkıda bulunur. Ancak, adaletin tam anlamıyla gerçekleşmesi için hukukun adalet prensiplerine uygun bir şekilde uygulanması gerekmektedir. Yani, adaletin tam anlamıyla sağlanabilmesi için hukukun adalet anlayışıyla uyumlu olması ve adil sonuçlara ulaşması önemlidir.
Sonuç olarak, adalet ve hukuk arasında karmaşık bir ilişki vardır. Adalet, doğruluk, eşitlik ve ahlaki değerlerin gerçekleşmesini ifade ederken, hukuk toplumun düzenini ve davranışları düzenlemek için oluşturulan normlar ve kurallar sistemini ifade eder. Adaletin tam anlamıyla gerçekleşmesi için hukukun adalet prensiplerine uygun bir şekilde uygulanması gerekmektedir.
Peki, ellerimizi iki yanağımıza koyup sağlıklı düşünelim. Önce en yakınımızda kendi ülkemizde adaletin tesis edildiğini düşünüyor musunuz? Peki, komşularımızda var mı? Peki, bütün dünyaya karışan, her ülkenin yönetimini alaşağı etmeye kalkan, ülkemize de zaman zaman parmak sallayan ama kendi ülkelerinde hala siyah beyaz kızıl ayrımı yapan Amerika Birleşik Devletinde adalet olduğundan bahsedebilir miyiz.  İnşallah gelecekte adaletli günleri yaşayabileceğimiz, Hukukun üstünlüğünü görebileceğimiz günlerimiz olacaktır.”

Kaçakçılık operasyonlarında 5 kişi yakalandı Kaçakçılık operasyonlarında 5 kişi yakalandı

Ayşe ÖZDER

Editör: Haber Masası