ARTVİN

“İnsani Yardım Engellenemez”

Artvin Barosu Başkanı Handan Demiral Almalı, Gazze’ye insani yardım götüren Küresel Sumud Filosu’na yapılan saldırıları uluslararası hukukun ihlali olarak nitelendirdi.

Abone Ol

Artvin Barosu Başkanı Avukat Handan Demiral Almalı, İsrail’in Gazze’ye yönelik ablukasını kırmak amacıyla yola çıkan Küresel Sumud Filosu’na iki gün içerisinde ikinci kez saldırı düzenlendiğine dair haberlerin uluslararası basına yansımasının ardından yazılı bir açıklama yaptı.

Açıklamasında, savaş hukukunun temel ilkelerine ve uluslararası düzenlemelere dikkat çeken Almalı, Gazze’de yaşanan insani dramın giderek derinleştiğini vurguladı.

“Düşman dahi olsa, münhasıran sivil halka mahsus her türlü ilaç ve sıhhi malzeme sevkiyatının ve keza dinî levazımın serbestçe geçmesine müsaade edilmesi temel bir uluslararası yükümlülüktür. Bu kapsamda insani yardımın engellenmesi uluslararası hukuka aykırıdır” diyen Almalı, Gazze halkının açlık ve yoklukla yüz yüze bırakılmasının aynı zamanda “kolektif cezalandırma yasağına” da aykırı olduğunu belirtti.

Almalı, Uluslararası Adalet Divanı’nın 26 Ocak, 28 Mart ve 24 Mayıs 2024 tarihli kararlarını hatırlatarak, İsrail’in Gazze’de yaşayan Filistinlilerin acil ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için derhal ve etkili tedbirler alması gerektiğinin hüküm altına alındığını söyledi. Buna rağmen insani yardımın engellenmesinin, yargı mekanizmalarının açıkça ihlali anlamına geldiğini kaydetti.

İsrail’in uygulamalarını “insanlık suçu” olarak nitelendiren Artvin Barosu Başkanı, şu değerlendirmede bulundu:
“Gazze’ye insani yardım ulaştırılması, uluslararası düzenlemelerin ve yargı kararlarının öngördüğü mutlak bir tedbirdir. Buna rağmen yardım filosuna dahi saldırı düzenlenmesi, daha ağır ihlallere sebebiyet vermektedir. Uluslararası toplumu, Gazze’de işlenen insanlık suçlarına ve insani yardım filosuna yönelik saldırılara karşı sessiz kalmamaya çağırıyoruz.”

Almalı’nın açıklaması, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına ve insani yardım girişimlerine engel olmasına karşı Türkiye’deki baroların ve hukuk örgütlerinin artan tepkisini yansıtan bir çıkış olarak değerlendirildi.