Parti binasında il ve ilçe teşkilat mensuplarıyla selamlaşan Zorlu, burada yaptığı konuşmasında Belediye Başkan Adayı Demirhan Elçin'e başarılar diledi.
Elçin'e desteklerini Genel Başkanlık düzeyinde ifade edebilmek ve Artvin halkına bunu hissettirebilmek için kente geldiklerini ifade eden Zorlu, "Başkanımızı partimize davet ettiğimizde kendisi uzun soluklu istişare süreci geçirdi. "Ben bu kararı tek başıma alamam vatandaşlarımıza, sorumlu olduğum insanlara danışmam birlikte değerlendirmem gerekiyor.
Sonuçta İYİ Parti'mizde bizlerle birlikte şu anda bu yolu yürümeye, bu mücadeleyi sürdürmeye karar verdi. Bu mücadelede bizlerle birlikte devam edeceği için kendisine teşekkürlerimi sunuyorum." ifadelerini kullandı.
Partilerinin çok zor bir süreçten geçtiğini belirten Zorlu, "Belki başka zorluklar da bekliyor. Sebebi şu çok bir ciddi kutuplaşma, hatta düşmanlaştırma siyasetiyle Türkiye’de her iki taraf açısından da konforlu sayılabilecek bir siyasal iklim meydana getirildi. Bir taraf sürekli kazanıp bir taraf sürekli kaybediyor ama vatandaşın burada en büyük kaybeden olduğunu görüyoruz. Çünkü çok ciddi problemler artık ülkemizde seslendirilemez hale geldi. Bu kutuplaşmış iki taraf arasında maalesef medya organları da halka gerçekleri anlatma sorumluluğunda olan yayın kuruluşları da benzer bir konum almış durumda. Biz konforlu bir siyasi tercih edip yine bu sorunları görmezden gelip milletimizin geleceği yerine günü kurtaran politikalara imza atabilirdik.
Bildiğiniz gibi kendi içimizdeki uzun süreçli istişareler sonucu geleceğin İYİ Partimiz tarafından ülkemizin geleceğinin inşa edilebileceği vurgusuyla tek başına girme kararınızı alarak milletimizin karşısına, huzurlarına çıktı. Bu süreç içerisinde bize yapılan eleştirileri elbette saygıyla karşılıyoruz. Bu kararı onaylamayan bu karara ortak olmayan arkadaşlarımızın da elbette eleştirileri bizim başımızın üstünde yerleri var. Zaten bu anlayışa sahip bu yapıcı eleştiri anlayışını sürdüren arkadaşlarımız hâlâ partimizde bizlerle mücadele veriyorlar. Onlarla el eleyiz iç içeyiz ve hiçbirimizin bu anlamda birbirinden farkı yok. Birbirimizden hiçbir şekilde farkımız yok. Bir ayrımcılık içerisinde olmayacağız. Şüphesiz birliğimizi muhafaza ederek uzun süreçten çıkabiliriz." şeklinde konuştu.
Zorlu, konuşmasının devamında şunları söyledi:
"Bir başka gelişme oldu ki bilinçli, kötü niyetli, art niyetli bir biçimde bazı çevrelerle de ilişkili olarak partimize bir operasyon siyaseti böyle bir yöntem izlendi. Olan olmayan şeyler, yalanlar, iftiralar iç içe alınarak İYİ Partimize yönelik bir saldırı ortamı hazırlandı. Biz tabii bu zor süreçten çıkmayı başardık şimdi daha soğukkanlı, daha birliğimizi koruyarak. Bu, 31 Mart Yerel Seçimlerinde inşallah İYİ Partimizi hak ettiği konuma taşıyarak en azından bulunduğumuz mevzileri koruyarak inşallah 2028’e doğru yolculuğumuza devam edeceğiz. 31 mart seçimleri sadece Demirhan başkanımın burada kazanması üzerine kurulu bir seçim olacak. Belki de 4 yıl boyunca vatandaşımız artık bir mesaj verebileceği imkana sahip olamayacak siyasi iktidara, çünkü bu iktidarın geldiği nokta itibariyle siz de çok iyi biliyorsunuz ki bir anlayışı var oyu almaya devam ettikçe yanlışlıklara ve inat politikalara devam eden bir siyasi iktidar. Bizde dedik ki, bu devam eden konforlu siyaseti ancak üçüncü bir yol açarak, milletimize üçüncü bir alternatif iktidar yolculuğu açarak sunabiliriz. Emin olun 31 Mart’ı yüzümüzün aklıyla atlattığımız takdirde siyasi iktidarın tek alternatifi inşallah İYİ Partimiz olacak Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Belki de bu süreç bize partimizi yeniden inşa etmek için. Birliğimizi muhafaza etmek açısından yeni imkanlar da sunacaktır. Hiçbir arkadaşımızın aramızdan ayrılmasını istemeyiz doğrusu. Elbette üzücüdür ancak bu bir tercih meselesidir. Neticede biz siyasi rekabet yolculuğunu cesaretle milletimizin karşısına çıkarmaya çalışıyoruz. Hiç kimseyi ayırt etmek gibi bir lüksümüz yok. Gittiğimiz her yerde biz hiçbir ayrım gözetmeden ne mutlu Türk’üm diyebilen kim varsa bu ülkede herkesi kucaklayacağız. Hiçbir ayrım yapmadan çünkü biz Türkiye’nin milli merkezi olmak zorundayız ve sorumluluğundayız. Böyle yaptığımız takdirde çok hızlı bir biçimde kartopu gibi ülkemizin her yerini sararak kuşatmış olacağız."
Ayşe ÖZDER
