Kas spazmı, bir veya birden fazla kasın ani ve istemsiz şekilde kasılması sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Genellikle ağrılı olan bu kasılmalar, kasın normal işlevini geçici olarak bozar ve kişinin yaşam kalitesini düşürebilir. Spazmlar çoğu zaman zararsız ve kısa süreli olsa da, tekrarlayıcı ya da uzun süren vakalar altta yatan daha ciddi sağlık sorunlarının habercisi olabilir.
Fizyoterapist Berkant Ketenci’ye göre kas spazmları, birden çok faktörün bir araya gelmesiyle oluşabilir. Bunların başında vücudun yeterince sıvı alamaması, yani dehidrasyon gelir. Özellikle sıcak havalarda ya da yoğun egzersiz yapılan dönemlerde terle birlikte kaybedilen sıvı yerine konulmadığında kasların fonksiyonu bozulur ve spazm oluşabilir. Bunun yanı sıra elektrolit dengesizliği de büyük rol oynar. Sodyum, potasyum, kalsiyum ve magnezyum gibi minerallerin eksikliği, kasların sağlıklı çalışmasını engelleyerek kasılmalara yol açabilir.
Yoğun fiziksel aktivite, aşırı yüklenme ve yetersiz ısınma gibi durumlar da kas spazmının tetikleyicileri arasında yer alır. Ani yapılan hareketler, kaslarda mikro yırtıklara ve zorlanmalara neden olabilir. Bunun sonucunda kas, kendini korumak amacıyla kasılır ve spazm meydana gelir. Ayrıca omurga ve sinir sistemindeki sıkışmalar da belirli kas gruplarında ani kasılmalar yaratabilir. Bel ve boyun bölgesi bu açıdan riskli bölgeler olarak öne çıkar. Berkant Ketenci, uzun süre hareketsiz kalan bireylerde de kas spazmlarının sık görüldüğünü belirtiyor. Özellikle masa başında çalışan kişilerde hareketsizlik nedeniyle kaslar zayıflar ve bu durum spazmları tetikleyebilir.
Spazm yaşayan bireylerde ani ve yoğun ağrı, kasın sertleşmesi, kasın dış görünümünde şişlik ya da belirginleşme gibi fiziksel değişiklikler ve hareket kabiliyetinde azalma gözlemlenebilir. Bu belirtiler kişinin günlük aktivitelerini kısıtlayacak düzeyde olabilir.
Bu noktada fizyoterapistler devreye giriyor. Berkant Ketenci’ye göre fizyoterapistler, kas spazmlarının tedavisinde yalnızca bir destek değil, sürecin aktif yürütücüleridir. Tedaviye ilk adım olarak detaylı bir değerlendirme yapılır. Hastanın tıbbi geçmişi dinlenir, fiziksel muayene gerçekleştirilir ve spazma neden olan faktörler belirlenir. Bu sayede uygulanacak tedavi kişiye özel olarak planlanabilir.
Tedavi sürecinin önemli bir ayağı ise rehabilitasyondur. Spazm nedeniyle zayıflayan ya da işlevi azalan kasların tekrar güçlendirilmesi için fizyoterapistler eşliğinde özel egzersiz programları uygulanır. Bu egzersizler, hem kasların kuvvetini artırmayı hem de esnekliğini geri kazandırmayı hedefler.
Manuel terapi teknikleri de kas spazmının hafifletilmesinde etkili yöntemlerden biridir. Ketenci, bu tekniklerin kas dokusunu rahatlattığını, kan dolaşımını artırarak iyileşmeyi hızlandırdığını ifade ediyor. Hastalara ayrıca günlük hayatta dikkat etmeleri gerekenler, doğru duruş ve hareket biçimleri de öğretiliyor. Isınma ve esneme teknikleri konusunda bilgilendirme yapılarak, olası spazmların önüne geçilmesi sağlanıyor.
Fizyoterapistler tedavi sürecinde hastanın ilerlemesini sürekli takip eder, gerektiğinde uygulamaları günceller ve kişisel gelişime göre programda değişiklikler yapar. Bu bütüncül yaklaşım sayesinde yalnızca mevcut spazmın giderilmesi değil, benzer durumların tekrarlamaması da hedeflenir.
Fizyoterapist Berkant Ketenci, kas spazmı yaşayan kişilerin bu durumu hafife almamaları gerektiğini vurguluyor. Sık tekrarlayan veya günlük yaşamı etkileyen kas spazmları, profesyonel destek gerektirir. Kendi kendine geçmesi beklenen kasılmalar, zamanla daha büyük sorunlara neden olabilir. Bu nedenle bir fizyoterapiste başvurmak, hem doğru tedaviyi almak hem de yaşam kalitesini artırmak adına oldukça önemlidir.