SOL Parti’nin çağrısıyla 1 Ekim’de Kemalpaşa’da gerçekleştirilen “Emek, Doğa ve Özgürlük” mitingi, yüzlerce kişinin katılımıyla coşkulu bir şekilde yapıldı. Halvaşi Köprüsü’nde bir araya gelen kalabalık, sloganlarla ve pankartlarla Kemalpaşa sokaklarında yürüyerek Atatürk Meydanı’na ulaştı. Meydanda yapılan mitingde, doğa talanına, emeğin sömürülmesine ve özgürlüklerin kısıtlanmasına karşı güçlü mesajlar verildi.
Mitingde konuşan SOL Parti MYK Üyesi Alper Taş, Türkiye’nin yakın tarihine vurgu yaparak devrimci mücadelenin mirasını sahiplenme çağrısı yaptı. Taş, meydanda toplanan kalabalığa hitaben, “Meydanlarda bizden önce toplananlar vardı. Türkiye devrimci mücadelesinin tarihi çok eskidir. 60’larda başlayan, 70’lerde doruğa ulaşan ve 80’lerde 12 Eylül askeri cuntasıyla bastırılmak istenen ama asla teslim olmayan bir mücadelenin topraklarındayız” dedi.
Taş, konuşmasında Artvin’de cuntaya karşı direnenlere selam gönderdi ve bu mücadelenin bir ideali, bir rüyası olduğunu hatırlattı. “Onlar makam, mülk ya da mal için değil, bu ülkeyi, bu toprakları ve halkı sevdikleri için hayatlarını verdiler. Onların düşlerini ve ideallerini unutmuyoruz. Bugün burada, en güzel Türkiye hayalini hep beraber dillendiriyoruz” ifadelerini kullandı.
Konuşmasının bir bölümünde Nazım Hikmet’in dizelerine atıfta bulunan Taş, meydanda bulunanları hep birlikte tekrar etmeye çağırdı. “Hep beraber sürebilmek toprağı, ballı incirleri birlikte yiyebilmek, yari yanağından gayrı her yerde hep beraber diyebilmek… Biz hep beraberiz” diyen Taş, mitingi ortak bir umut çağrısıyla sürdürdü.
Alper Taş, kadınların, gençlerin ve emeklilerin yaşadığı sorunlara da dikkat çekerek, “Tarlada, sofrada çifte sömürüye uğrayan kadınlar merhaba. İşsiz kalan, umutsuz bırakılan gençler merhaba. Haklarını isteyen emekliler merhaba. Yaşam alanlarını koruyan, sularına, ormanlarına sahip çıkan Metin Lokumcu’nun yolundan yürüyen dostlarımız merhaba” diyerek kitleyi selamladı.
Taş, konuşmasında CHP ve Halkevleri’ne de çağrıda bulundu. Kemalpaşa’daki mitinge flamaları ve pankartlarıyla katılmalarını istediklerini ancak bunun gerçekleşmediğini belirterek, “Biz seçimlerde rakip olabiliriz ama faşizme karşı sokaklarda omuz omuza olmak zorundayız. Bu mücadele ayrıştırılamaz” ifadelerini kullandı.
Miting konuşmalarında dayanışma vurgusu öne çıktı. Taş, “23 Temmuz’da Şavşat’taydık, 31 Temmuz’da Beşikdüzü’ndeydik, 13 Eylül’de Tonya’daydık ve bugün 1 Ekim’de Kemalpaşa’dayız. Nerede olursa olsun bu kavga sürüyor ve sürecek” dedi.
Alper Taş, konuşmasının devamında yaşamını kaybeden devrimci isimleri de andı. “Selam olsun Alaattin Demirci’ye, selam olsun Metin Lokumcu’ya. Bitmedi o kavga, sürüyor ve yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek sürecek” diyerek meydandan büyük alkış aldı.
Mitingde ayrıca Filistin halkına da selam gönderildi. Taş, Gazze’de yaşanan katliama değinerek, “İsrail Gazze’de 20 binden fazla çocuğu, 300 gazeteciyi ve toplamda 60 binden fazla insanı öldürdü. Bu bir insanlık suçudur, soykırım suçudur. Bunun hesabı mutlaka sorulacak. Ama unutmayalım ki İsrail bunu tek başına yapmadı. ABD’nin ve Erdoğan’ın dostum dediği Netanyahu’nun desteğiyle yaptı” dedi.
Miting, dayanışma ve mücadele mesajlarıyla sona erdi. Meydanı dolduran yüzlerce kişi, sık sık “Birlikte daha güçlüyüz”, “Emek, doğa, özgürlük” ve “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları attı. SOL Parti yetkilileri, mitingin Artvin’de doğayı, emeği ve özgürlüğü savunma iradesinin güçlü bir ifadesi olduğunu belirterek, mücadeleyi sürdürme çağrısı yaptı.