Hopaspor Kendi Evinde Mağlup Oldu
Hopaspor Kendi Evinde Mağlup Oldu
İçeriği Görüntüle

Basın açıklamasını Hopa Halkevleri Kadınları adına Fatoş Biçer okudu. Biçer konuşmasında, “Kutsal Aile Yalan; Yoksulluk, Erkek Şiddeti, Güvencesizlik Gerçek!” diyerek, kadınların görünmeyen emeğine, ekonomik krizin etkilerine ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dikkat çekti.
Biçer, açıklamasında “Kutsal aile örtüsünün altında yoksulluk var, kadınların görünmeyen emeği var, erkek şiddeti var. Yaşadığımız yoksulluğun, şiddetin, sömürünün üstünü örtmenize izin vermiyoruz” ifadelerini kullandı.
Kadınların bakım emeğiyle tüm dünyayı döndürdüğünü vurgulayan Biçer, devletin bakım yükünü “aile politikaları” aracılığıyla kadınların omuzlarına yüklediğini belirtti.

I M G 2103
Biçer, “Bakım emeğimizle tüm dünyayı biz döndürüyoruz. Devlet, kendi sorumluluğunda olan bakım yükünü aile politikaları ile kadınların omuzlarına yüklüyor. Temizlik, yemek, çocuk, hasta bakımı, bütün yük omuzlarımızda. Asgari ücretin açlık sınırının altında kaldığı koşullarda hayat kadınların ücretsiz emeğiyle dönüyor. Üstünü örtmelerine izin vermiyoruz. Görünmeyen emeğin sesini yükseltiyoruz. Giderek yoksullaşıyoruz. Dolmayan pazar arabasını, kaynamayan tencereyi, çocukların beslenme çantasını biz düşünüyoruz. Bizi ucuz iş gücü olarak gören saray iktidarı, Orta Vadeli Plan'ın bir parçası olarak "Aile On Yılı"nı dayatıyor. Çünkü kadınlar çoğu zarnan aile içi sorumluklardan dolayı güvenceli işlerde çalışma olanağı bulamıyor.. Bizleri üzerimize yıktıkları bakım emeği ile baş başa bıraktıklarından esnek, güvencesiz çalışmaya razı olmak zorunda bırakılıyoruz. Yok öyle yağma! Bizi yoksullaştıranlara sesleniyoruz: "Tencere boş kaldıkça, bizler güvencesizliğe mahkûm oldukça, sizlere de saraylarınızda rahat yok!" Sermayeye daha fazla iş gücü için bizlere daha çok doğur diyorlar. Kaç çocuk doğuracağımıza karıştıkları yetmiyor, nasıl doğuracağımıza karışıyorlar. Doğum teşviği adı altında verdikleri destek bebek bezine yetmiyor. Parasız kreş yok. eğitime parasız ulaşılmıyor, tüm bu dertlerin yükü en çok kadınların omuzunda. Bedenlerimiz bir yandan nüfus politikaları ile baskı altına alınırken bir yandan genel ahlak adı altında ne giyeceğimiz, nasıl yaşayacağımız üzerinden bedenlerimize yönelik baskı politikaları işletiliyor. 11. Yargı paketi ile özgürlüğümüz, kimliğimiz, hayatlarımız tehdit ediliyor. LGBTI+lara yönelik nefret yasalaştırılmak isteniyor. İktidarın 11. Yargı paketi ile, aile yılı politikaları ile özgürlüğümüzü, hayatlarımızı, onurumuzu çalmanıza izin vermeyeceğiz. Aileniz, genel ahlakınız sizin olsun, biz direnişi seçiyoruz.
Hayatlarımızı, emeğimizi, bedenimiz tahakküm altına alan aile politikalan dinci gericilikle, Diyanet eliyle mesrulaştırılıyor. Aile ve nüfus 10 yılının merkezinde Diyanet yer alıyor. Nafaka hakkımıza, miras hakkımıza, kürtaj hakkımıza saldırılar Diyanet fetvalarıyla meşrulaştırılıyor. Cemaatler, tarikatlar kamusal alanda yaşam biçimlerimize müdahale ediyor. Feminist laiklik bayrağını yükseltiyor ve dinci gericilikle hayatlarımızı kuşatmaya çalışanları uyarıyoruz. Hayatlarımızdan elinizi çekin! Koşarak kaçtığınız mahalleleri, kafanıza yediğiniz yumurtaları unutmayın. Her gün kadınlar erkek şiddetiyle katlediliyor. Çünkü aileyi koruyan politikalar nafaka hakkımızı gasp ederek, güvencesizleştirerek bizleri şiddete açık hale getiriyor. Üzerine cezasızlık politikalarının da eklenmesiyle kadın katliamının boyutları her geçen gün artıyor. Kadın ölümleri etkin soruşturulmuyor. Koruma tedbiri kararlarına rağmen ölen, şiddetten sığındığı karakollardan kovulan, karakoldan dönerken katledilen kadınları biliyoruz. Kadınlar öldürülmesin diye önlem alınmıyor. 6284 sayılı kanun etkin uygulanmıyor. Erdoğan "Aile On Yılı" diyedursun; kadınların yüzde 80'i en yakınındaki erkekler tarafından şiddete uğruyor veya öldürülüyor. Yaşamlarımızı kutsal ailenize feda etmeyeceğiz! Feminist özsavunmamızla, dayanışmamızla birbirimizi yaşataçağızı Kutsal aileniz sizin yaşamlarımız bizim olsun! Kutsal aile örtüsünü kaldırıyoruz. Sokak sokak, meydan meydan örtünün altındaki yoksulluğu, erkek şiddetini, emek sömürüsünü, güvencesizliği ortaya koyacağız. Kadın düşmanlarını mor boyalarımızla ifşa etmeye devam ederken, mahallelerde, kampüslerde, işyerlerinde dayanışmamızı güçlendirerek birbirimizin elini bırakmayacağız. Tüm kadınlara çağrımızdır: Gelin mücadeleyi birlikte büyütelim, aile yılı karşısında isyanın yılını birlikte örgütleyelim. Kutsal aile örtüsünü birlikte kaldıralım” dedi.
Basın açıklaması, kadınların “Yaşasın kadın dayanışması! Yaşasın feminist mücadelemiz!” sloganlarıyla sona erdi.

I M G 2017I M G 2116

Muhabir: Ümran KARA