Murgul İlçe Müftüsü Musa Kazım Demir, Mevlid Kandili mesajında Gazze’de yaşanan zulme dikkat çekerek insanlığın kurtuluşunun Peygamber Efendimizin mesajlarına sarılmaktan geçtiğini vurguladı.
Demir, mesajında şu ifadelere yer verdi;”Çarşamba'yı Perşembe'ye bağlayan bu gece (11 Rebiülevvel'i 12 Rebiülevvel'e bağlayan gece 1447), Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (sas) yeryüzünü teşriflerinin sene-i devriyesi olan önemli bir gecedir. İnsanların insanlığını kokuşmuşluğa terk ettiği, tüm insanî ahlak ve değerlerin yetim ve sahipsiz bırakıldığı, batılın ve cehaletin rehber edinildiği bir dönemde, alemlerin Rabbi Allâh tarafından bir şahit, müjdeleyici, uyarıcı, hakka ve hakikate çağıran bir rehber olarak Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (sas) insanlığa gönderilmiştir. Bu gönderiliş, yeryüzünde büyük bir değişim ve dönüşüm başlatmış, tarihi akış içerisinde bu filizlenme "Asr-ı Saadet" olarak adını nakşetmiş ve yerini almış, hak batıla, adalet zulme, iyilik kötülüğe, ilim ve hikmet cehalete galip gelmiş, insanlar hasret kaldığı insanlık ve erdemlerine yeniden kavuşmuştur. İşte tüm bu değişim ve dönüşüm sebebiyle Velâdet-i Nebi büyük bir ehemmiyet arz etmektedir.
Bugünün dünyasında ve maalesef bir asırdır yeryüzünde ciddi bir tefessüh ve çözülme, insani tüm ahlak ve değerlerde bozulma meydana gelmiş, özellikle son iki yılda Gazze'deki müslümanlara/insanlara soykırımcı israil tarafından yaşatılan terörizm ve vahşet, adeta Cahiliyye döneminin tüm kokuşmuşluğuna tur bindirmiş, dünya böylesi bir vahşeti hem de kameralar önünde canlı olarak daha önce hiç görmemişti. Gelinen son noktada tüm insanlığın kurtuluşunun Peygamber Efendimizin (sas) mesajlarına kulak vermekten ve onları hayatımıza bir bir tatbik etmekten geçtiği, başka hiçbir çare ve seçenek olmadığı açıkça bir kez daha anlaşılmıştır. Artık insanlık son dönemeçe girmiş, dünyanın gözü önünde işlenen bu insanlık suçu, terörizm ve vahşet durdurulamazsa tarihi akış içerisinde bu yaşananlar "Asr-ı Felaket" olarak yerini almış ve bu ayıp kıyamete kadar yeryüzündeki tüm insanların alnında bir kara leke olarak kalmış olacaktır. Daha fazla geç olmadan bu vahşet ve terörizm durdurulmalı, katil, siyonist ve soykırımcı israil, işlediği bu vahşet ve savaş suçlarının bedelini en ağır şekilde ödemelidir.
Yeryüzünde vicdan taşıyan tüm insanlar, bu vahşeti engellemek adına işlenen tüm suçları dile getirmeye devam etmeli, kendi hükümetlerine baskı kurmalı, maddi ve manevi olarak Gazzeli kardeşlerimize sahip çıkmaya devam etmeli, siyonizmin finansman kaynaklarını BOYKOT'tan asla taviz vermemelidir. İşte bu gece, işlenen tüm zulüm ve vahşete karşı Peygamber Efendimizin (sas) mesajlarını yine ve yeniden anlamaya, anlatmaya, yaşamaya ve yaşatmaya bir başlangıç olmalı, insanlığın bu vahşi derekenin dibinden çıkarılması için vesile ve rehber olmasına çalışılmalıdır. Bizlere vazife olan, Peygamberimizin (sas) insanlığa miras bıraktığı Kur’ân ve Sünnet'e sımsıkı tutunarak onun yolunda yürüme ve örnek olma kararlılığı göstermektir. Dünyanın geçici heveslerinden, sonu gelmez emellerinden, aldatıcı ve oyalayıcı tuzaklarından, vahşiliğin ve vahşetin her türlüsünden kurtuluş ancak, iman, istikamet ve insanî ahlak ve değerler üzerine bir duruş ve aksiyon geliştirmekten geçmektedir.
Bu sebeple ana teması "Peygamberimiz ve Aile Ahlakı" olan bu seneki ve bu geceki Mevlid-i Nebi’yi kapsamlı ve etkili bir tefekkür ile yeni bir başlangıç için fırsat bilmeliyiz. Hayatımızın çok yönlü muhasebe ve muhakemesini yaparak Rabbimize, kendimize ve çevremize karşı sorumluluklarımızı yeniden gözden geçirmeliyiz. Her türlü tavır, söylem ve eylemimize Kur’ân ve Sünnetin rehberliğinde çekidüzen vererek hayatımızın her alanında duruşumuzu imanımıza ve istikametimize şahit kılmanın gayret ve samimiyeti içinde olmalıyız. Manevi buhran ve hezeyanların kesafet kazandığı, kanaat, şükür ve sabrın öldürüldüğü günümüzde insanlığın aradığı huzur, ancak o zaman hasıl olacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle Aziz Milletimizin ve Âlem-i İslâm'ın Mevlid Kandili'ni tebrîk ve tes'îd ediyor, Gazze başta olmak üzere şehadete erişmiş olan tüm kardeşlerim için rahmet, yaralılar için şifa, hayatta olanlar için sabır, güç ve kurtuluş diliyor, bu önemli gecenin insanlığın barış, huzur ve kardeşliğine vesile olmasını Yüce Allâh’tan niyaz ediyorum.”