Köydeki yaklaşık 500 büyükbaş hayvanın neredeyse tamamı hastalığa yakalanırken, üreticiler hem hayvan kayıplarıyla hem de devletten gelen ilgisizlikle baş başa kaldı. Muhtarından köylüsüne herkes, yetkililerden bir an önce müdahale bekliyor.
Geçitli Köyü Muhtarı Utku Çelik, köydeki durumun her geçen gün daha da kötüye gittiğini belirterek, hayvanların tamamının hastalığa yakalandığını söyledi. Şap hastalığının hızla yayıldığını belirten Çelik, kendi imkânlarıyla mücadele ettiklerini, ancak bu mücadelenin artık yetersiz kaldığını dile getirdi. Tarım İlçe Müdürlüğü’nden hiçbir yetkilinin köye gelmediğini vurgulayan Çelik, “Tamamen kendi imkânlarımızla mücadele ediyoruz. Ot getiriyoruz, yem veriyoruz. Ne yazık ki gelen bir yetkili yok. Sadece hayvan ölürse, makine gelip gömüyor” sözleriyle yaşadıkları çaresizliği özetledi.
Çelik, üreticilerin sigorta sisteminden de faydalanamadığını ifade ederek, “Yaptırdığımız TARSİM sigortası bu hastalığı kapsamıyor. İnsanların kredi borçları var, ödeyemiyorlar. Ziraat odaları ilgilenmiyor, Tarım Kredi Kooperatifi yardımcı olamıyor” dedi.
Üretici Gülten Güllü de şap hastalığının yıkıcı etkisini bizzat yaşayan isimlerden. Üç ineğinden yalnızca birinin hayatta kaldığını, onun da hasta olduğunu belirten Güllü, “Eşimle ikimiz yaşıyoruz, başka kimsemiz yok. Bizi arayıp soran hiç kimse olmadı. İlçeye de bildirdik ama bir faydasını görmedik. Derdim çok ama dermanım yok. Yardım istiyoruz, ama verecek olan yok” diye konuştu.
Üretici Fevziye Can ise yaşadıkları durumu “çok sıkıntılı” sözleriyle özetledi. Köydeki tüm hayvanların hastalığa yakalandığını belirten Can, ilaç alacak durumda olmadıkları için doğal yollarla tedavi denediklerini söyledi: “Henüz ölen hayvanım olmadı ama şap hastalığı köydeki tüm hayvanlarda var. Elma sirkesi kullanıyoruz. Onu hayvanlara sıkıyoruz. Bize gelip de hâlimizi soran olmadı.”
Hayvanlarına ilaç almak için kendi cebinden binlerce lira harcadığını söyleyen üretici Önder Altunkaya da devletten ilaç ve kredi desteği beklediklerini ifade etti. 20-25 büyükbaş hayvana sahip olan Altunkaya, şu ana kadar 6-7 bin lira ilaç masrafı yaptığını söyledi: “Devletimizden bu işe bir çözüm bulmasını istiyoruz. Kredilerimiz var, yapılandırma yapılmalı. Faizler silinsin. Kış için ayırdığımız otları şimdi veriyoruz. Kışın ne yapacağımızı bilmiyoruz. Parayla tekrar ot alacağız, tabi bulabilirsek…”
Üretici Neşe Öztürk ise hastalığın etkisiyle hayvanların sağım yapılamayacak duruma geldiğini vurguladı. Hayvanların yürümekte bile zorlandığını belirten Öztürk, “Süt satışı yapamıyoruz. Gelen özel veterinerler var ama ilaçlara dünya kadar para alıyorlar. Ama gelip hâlimizi soran yok, bakan yok” dedi.
Üretici Sinan Aksakal da devletten ses seda gelmediğini ifade etti. Durumun her geçen gün daha da kötüleştiğini söyleyen Aksakal, “Gelen veterinerlere en az 5 bin lira ilaç parası veriyoruz. Devletin veterinerleri nerede? Gelen kimse yok. Kışın yedirdiğimiz otu şimdiden hayvanlara veriyoruz. Kışın ne yapacağız? Eğer devlet destek verirse, krediler ertelensin. Hayvan pazarları kapandı. Devletten yardım bekliyoruz ama henüz bir ses yok” diyerek tepkisini dile getirdi.
Havva Acar adlı üretici de hastalığın özellikle hayvanların ayaklarını etkilediğini belirterek, “Hayvanlar yürümekte zorlanıyor. Sütleri de iltihaplı hâle geldi” dedi.
Köy Muhtarı Utku Çelik, Tarım ve Orman Bakanlığı’na acil müdahale çağrısında bulunarak, şunları kaydetti:
“Yaklaşık 10 gün önce başladı bu salgın. Şu anda köyümüzde hastalığa yakalanmayan hayvan kalmadı. Kendi imkânlarımızla özel veterinerlerle ve bitkisel çözümlerle tedavi etmeye çalışıyoruz. Kışlık otları erkenden yedirmeye başladık. Dirençleri düşmesin diye uğraşıyoruz ama bu sürdürülebilir değil. Tarım İlçe Müdürlüğü’nden bugüne kadar gelen kimse olmadı. Ne bir ilaç desteği, ne de bir tavsiye alabildik. Vatandaşın kredi borcu var, çocuğunu okutuyor, evi geçindirmeye çalışıyor. Satış yok, hastalıklı hayvan zaten alınmıyor. Tarım Bakanlığı bu köye acil şekilde el atmalı.”
Geçitli köyü sakinleri, yalnızca hayvanlarını değil, geçim kaynaklarını da kaybetmekle karşı karşıya. Hastalığın daha fazla yayılmaması için acil müdahale çağrısı yapan köylüler, devlet yetkililerinin artık seslerini duymasını istiyor.