Öte yandan, belki de en zarar verici olabilen duygusal yaşantı olarak da tanımlanabilir. Kontrolsüz öfkenin hem birey hem de toplum üzerinde inanılmaz bir etkisi vardır. Yapıcı bir şekilde ifade edildiğinde son derece sağlıklı bir duygu olan öfkenin, uygun olmayan bir şekilde ifade edilmesi durumunda, kişi hem kendisine hem de çevresindekilere zarar verebilmektedir. Psikolog Tunas Merttürk, Öfke ile ilgili www.gundemartvin.com Haber Sitesine açıklamalarda bulundu.

Öfke ve etkileri sıklıkla birincil ya da ikincil danışan problemi olarak karşımıza çıktığını belirten Psikolog Merttürk, “kontrol edilemeyen öfke fiziksel veya sözel düşmanlık ve saldırı, çocuk istismarı, sosyal içe dönüklük, etkili olmayan problem çözme, mülkiyete zarar verme, kişilerarası ilişkilerde bozulma ve psikososyal bozukluklara yol açabilir” dedi.

Öfkeyi azaltma, kontrol etme amacıyla yapılan çalışmalara bakıldığında daha çok bilişsel davranış yaklaşımların kullanıldığı ve bu yaklaşımların etkili sonuçlar verdiği görüldüğünü anlatan Psikolog Merttürk, “Bilişsel davranışçı danışmada amaç danışanın öfke duygusunu ortadan kaldırmak değil, uygun olmayan öfkeyi sistematik bir şekilde bilişsel davranışçı teknikleri kullanarak azaltmak ya da kontrol etmektir” ifadelerini kullandı.

Bilişsel Davranışçı yaklaşıma göre öfke, biliş ve davranışın karşılıklı olarak etkilendiği, bilişsel kökenli duygusal durum olarak tanımlandığını aktaran Psikolog Merttük, “Bu oluşan duygusal uyarılma ve buna gösterilen tepki, kişinin olayı bilişsel olarak yapılandırmasına bağlıdır. Herhangi bir olay, kişi tarafından engellenme, can sıkıcı bir durum, aşağılanma, haksızlık ve saldırı gibi değerlendirildiğinde, öfke olarak yaşanan bir duygusal uyarılma oluşmaktadır. Bu duygusal uyarılma ise sözel ya da içe çekilme gibi davranışsal tepkilere yol açmaktadır. Bu mekanizma içinde bilişsel süreçler, öfke ve davranışsal tepkiler arasında karşılıklı etkileşimden söz edilebilir” dedi.

İnsanların öfkelendiği zaman yapması gereken davranışları anlatan Psikolog Merttürk şu şekilde konuştu;

“Kendi öfkenizi tetikleyen durumları ve öfkenizin biçimini tanımlayın.

Kendi kendinizi sakinleştirmeye yönelik egzersizleri düzenli olarak yapın.

Derin nefes alın, nabız atışlarınızı ve nefesinizi kontrol altına alın.

Kendinizi, kontrol etme konusunda kararlı olun.

Her Yıl 200 Bin Kişi Kalp Krizi Nedeniyle Hayatını Kaybediyor Her Yıl 200 Bin Kişi Kalp Krizi Nedeniyle Hayatını Kaybediyor

Şiddete yönelik davranışları asla kabul edilebilir çözümler olarak değerlendirmeyin.

Öfke duygusuna evet ancak bu duyguyla davranmaya hayır, bağırmayın, vurmayın.

Çevrenizdekileri, öfkelendiğinize dair bilgilendirin.

Kendinize zaman tanıyın.

Eğer mümkün ise kendinizi öfkeli olduğunuz ortamdan hemen uzaklaştırın ve sorunla ancak kontrolünüzü yeniden kazandığınızda uğraşın.

Seanslarda çalıştığımız başlıklar ise şu şekilde: gevşeme, düşünceleri değiştirme, problemi çözme, daha iyi iletişim, mizah kullanımı, zamanlama, çevre değişikliği, alternatif bulma.”

Editör: ALİ ERAY ÇELİK