2025-2026 eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte kırtasiyelerde hareketlilik yaşanmaya başladı. Ancak bu hareketlilik, veliler ve kırtasiyeciler açısından farklı sorunları beraberinde getiriyor. Veliler, kırtasiye ürünlerinde son yıllarda artan fiyatlardan şikâyet ederken, kırtasiyeciler ise işlerin bekledikleri gibi olmadığını dile getiriyor. Özellikle ulusal markaların ve “üç harfli” olarak bilinen zincir marketlerin kırtasiye ürünlerini satması, yerel esnafın işlerini olumsuz etkiliyor.
Şavşat’ta uzun yıllardır kırtasiye işletmeciliği yapan Özlem Çelik, sektörün içinde bulunduğu duruma dikkat çekti. Çelik, 2002 yılından sonra kırtasiye sektörünün büyük bir darbe aldığını ifade ederek, geçmiş dönemlerde sezon başladığında yoğunluktan dolayı 3-4 kişinin dahi yetersiz kaldığını, bugün ise tek başına işlerin üstesinden gelebildiğini aktardı. Çelik, Şavşat gibi küçük bir yerde sekiz farklı ulusal firmanın bulunmasının kendileri için ciddi bir sorun yarattığını vurgularken, piyasada para sirkülasyonu olmamasının da tüm esnafı etkilediğini belirtti.
Yeni eğitim döneminde kırtasiyecilerin yaşadığı bir diğer sorun ise okul listelerinin belirsizliği oldu. Çelik, öğrencilerin ihtiyaç duyduğu ürünlerin ancak okula başlamalarının ardından belli olduğunu, bu bilgilerin veliler aracılığıyla kendilerine ulaştığını söyledi. Önceden listeler ellerinde olsa hazırlıklarını ona göre yapabileceklerini dile getiren Çelik, bu bağlantı olmadığı için raflarını mümkün olduğunca doldurmaya çalıştıklarını, ancak ürünlerin büyük kısmının satılmadan kalmasının ek bir yük getirdiğini ifade etti. Raflara konulan ürünlerin yalnızca küçük bir bölümünün satılabildiğini, kalan kısmının ise kırtasiyeciler açısından maliyet oluşturduğunu söyledi.
Çelik, mevcut tabloyu “dengesiz bir düzen” olarak nitelendirdi ve ekonomik açıdan yaşanan sıkıntıları dile getirdi. Kazancın katbekat üzerinde zarar oluşturan bir sistemin içine sürüklendiklerini belirten Çelik, eğitim sistemindeki düzensizliklerin de bu süreci etkilediğini aktardı. Öğretmenlerden gelen listelerin önceden belli olmaması nedeniyle ürün çeşitliliğini artırmak zorunda kaldıklarını ifade eden Çelik, örneğin listede on çeşit ürün bulunması gerekirken bu belirsizlik yüzünden otuz kırk çeşit ürün almak durumunda kaldıklarını ve bunun da maliyetleri artırdığını dile getirdi.
Veliler ise özellikle kırtasiye ürünlerindeki fiyat artışlarından şikâyet ediyor. Her yıl artan eğitim masraflarının aile bütçesini zorladığını belirten veliler, çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çektiklerini ifade ediyor. Yerel kırtasiyeciler ise hem ekonomik sıkıntılar hem de zincir marketlerin kırtasiye ürünlerini satmaları nedeniyle işlerinin beklenen ölçüde açılmadığını söylüyor. Böylece yeni eğitim-öğretim yılı kırtasiyelerde hareketlilikle başlasa da hem veliler hem de esnaf için sorunların gölgesinde geçiyor.
