Tüm Emeklilerin Sendikası Hopa Şubesi, ekonomik kriz ve artan yoksulluğa dikkat çekmek amacıyla “Geçinemiyoruz!” sloganıyla yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi.

Eylem öncesinde emekliler, Hopa’da kurulan semt pazarını ziyaret ederek yüksek fiyatlara dikkat çekti. Artan hayat pahalılığı karşısında alım gücü iyice düşen emekliler, alışverişi tane hesabıyla yapmak zorunda kaldı. Pazarda sembolik bir alışveriş yapan emekliler, yaşadıkları geçim sıkıntısını somut biçimde ortaya koydu. Emekliler bir adet salatalığı 5 liraya, bir adet narı 40 liraya, bir adet elmayı 16 liraya, iki adet mandalinayı ise 35 liraya satın aldı.

Sepetlerinde yalnızca birkaç meyve ve sebze olmasına rağmen emekliler, “Artık kilo değil, tane alabiliyoruz. Pazara geldiğimizde elimiz cebimize gitmiyor, çünkü yetmiyor” diyerek duruma tepki gösterdi.

Pazarda Yoksulluğun Fotoğrafı “Geçinemiyoruz!” Sesleri Yükseldi (8)

Ardından Hopa Parkı’nda toplanan kalabalık, “Geçinemiyoruz”, “Emekliye adalet” sloganları attı. Basın açıklamasını Tüm Emeklilerin Sendikası adına Muhammet Oral okudu. Oral, konuşmasında emeklilerin ekonomik olarak giderek daha fazla yoksullaştığını belirterek şu ifadeleri kullandı: “Bizler, ülkemizin emektarları, hayatın yükünü omuzlarında değil sırtında gökdelen olmuş biçimde taşıyanlarız, bugün bir kez daha haykırıyoruz: Toplumun en yoksul kesimi biz emeklileriz. Yıllar boyunca alın teriyle, kamu hizmetinde ülkemize karşı görevimizi yaptık. Ne var ki bugün o hizmetin karşılığı, alın gücünün eridiği, maaşların enflasyona ezildiği bir yaşamdır. Ekonomide bozulan mali dengeleri “rasyonel zemine oturtmak” hedefiyle uygulanan parasal sıkılaştırma döneminde gelinen çeşitli düzenlemeler emeklinin oranın artan vergi yükü ile, 2026 yılında da en büyük payı tüketicilere, emekçi ve emeklilere düşecek. İktidarın açıkladığı 2026 yılı bütçe teklifi sefaletimizi katmerleştirecektir. Gerçekler gizlenerek, yoksulluk derinleşecektir. Ekonomik enflasyon öngörülerini yüzde 9,7’den, yüzde 16’ya çıkararak, bunun da tutmayacağı çok açıktır. Enflasyon öngörüleri gerçekleri gizlemek için kurgulanan bir oyundur. Öngörülen OVP (Orta Vadeli Proje) ve açıklanan 2026 bütçesi; emeklilere açıktan, olmuyorsa kış şartlarında soğuktan öl demektir. Zaten elektrik faturalarının ve doğalgaz faturalarının ödenecek tarafı yoktur. 2026 Bütçesinde emekli yine yok - emekçi yine yok. Emeklilerden de bütçeye onay yok. Resmî verilere göre, 2025 Ocak itibarıyla özellikle ilk beş aylık dönemde enflasyon oranının yaklaşık %15 civarında gerçekleştiği görülmektedir.

Pazarda Yoksulluğun Fotoğrafı “Geçinemiyoruz!” Sesleri Yükseldi (2)

Bu durumda; Ocak’ta yapılan yaklaşık %15,75’lik maaş artışına rağmen emeklilerimizin maaşı artışı yaklaşık %0,6 düzeyinde kalmıştır. Altı aylık enflasyon farkı %0,67 olarak belirlendi; bunun yalnızca maaş artışı olarak yansıtılması reel kaybın önüne geçmemiştir. Emekli maaşlarının gayri safi yurt içi hâsıla (GSYH) içindeki payının düştüğü, emekliliğin nüfus içindeki oranının artmamasına rağmen gelirlerden aldığı payın gerilediği tespit edilmiştir. Özetle: Bizler, maaşlarımızın değerinin düşmesini, alım gücümüzün erimesini, altın ve dolar gibi ekonomik araçlar karşısında gerilemeyi ne kabul ediyoruz ne de döviz ve altın karşısında net yayılmasından da enflasyonun yüksekliği ve Türk Lirası’nın her gün kaybı gerçeği göz önüne alındığında kabul etmiyoruz. Derin bir yoksulluk içerisindeyiz. Yemek öğünlerini düşürdük, dışarıda çay içmeye bile gücümüz yok. Kültürel sosyal yaşamlardan zaten yok. Emekliler olarak; yoksulluğu ve sefaleti hak etmiyoruz. Tek başımıza mücadelede geri kalmıyoruz ama yetmiyor. Örgütsel bütünlüğümüz doğru ve etkili bir sendikal politikayla mümkün bir tepki gücüyle yola çıktık. Fiilî ve meşru mücadeleyi yükseltmeye çalışıyoruz, Demokratik haklarımızı sonuna kadar kullanacağız, Birleşik emekli örgütlülüğü yaratmak için, emekli örgütlerini inşaya çalışıyoruz. Emeklilerin sorunlarını talepleri kampanyamızla çözüm ve iyileştirme için ısrarlı bir şekilde sürdüreceğiz, sendikalar ve diğer demokratik kitle örgütleri ile dayanışma içindeyiz. Çünkü biliyoruz ve haykırıyoruz.”

“Emekliler Toplumun En Yoksul Kesimi Oldu”

Basın açıklamasında emeklilerin talepleri de sıralandı. Sendika, intibak yasasının derhal çıkarılmasını, 5510 Sayılı Yasa’nın geri çekilmesini, memurlara verilen seyyanen ödeneğin emeklilere de verilmesini istedi. Emekliler ayrıca, en düşük emekli maaşının en düşük memur maaşına eşitlenmesi, sağlıkta katkı payı ve fark ücretlerinin kaldırılması, bayram ikramiyesinin yılda dört kez ve asgari ücret düzeyinde ödenmesi taleplerini dile getirdi.

"Hopa'nın Büyümeyen Çocukları" Sahne Alacak
"Hopa'nın Büyümeyen Çocukları" Sahne Alacak
İçeriği Görüntüle

Oral, “Bir ömür boyu çalıştık, ürettik, vergimizi verdik. Ama bugün geldiğimiz yerde, ülkenin emekçileri, yani biz emekliler, toplumun en yoksul kesimi hâline getirildik. Bu tablo ne kader ne de tesadüf; siyasal tercihlerle, bilinçli politikalarla yaratılmış bir yoksulluktur. Adalet istiyoruz! İntibak yasası derhal çıkarılmalı, 5510 Sayılı Yasa geri çekilmelidir. Memura verilen seyyanen ödenek, tüm emeklilere de verilmelidir. En düşük emekli aylığı, en düşük memur maaşına eşitlenerek kademelendirilmeler yapılmalıdır. Sağlık Hakkı Parayla Ölçülemez. Bizim için sağlık bir ayrıcalık değil, haktır. Bu hak güvenli, erişilebilir ve ücretsiz olmalıdır. Sağlıkta katkı payı, ilave ücret, fark ücreti adı altında yapılan soyguna son verilmelidir. İkramiye Hakkımız Sadaka Değil, Emek Ücretidir. Bugün bayram ikramiyesi adı altında verilen ücret, bir günde eriyip gidiyor. Oysa bu ülkenin her karışında alın terimiz, emeğimiz var. Bayram ikramiyeleri yılda dört defa verilmeli, tutarı asgari ücret düzeyine yükseltilmelidir. Biz sadaka değil hakkımız olanı istiyoruz. Sendikal Mücadele Meşrudur. Biz emekliler, sadaka değil, örgütlü hak mücadelesi istiyoruz. Sendikalaşmanın önündeki engeller kaldırılmalı, emekliler toplu sözleşme masasına dahil edilmelidir. Tüm Emeklilerin Sendikası, fiilî ve meşru sendikal anlayışla bu mücadelenin öncüsüdür. Biz susarsak, geleceğimiz de susar. Bu yüzden susmayacağız. Biz yönetemeyenlere defalarca çağrıda bulunduk, bulunmaya devam edeceğiz. 5510 Sayılı Yasa derhal kaldırılmalı, emekliler için adil bir intibak yasası çıkarılmalıdır. Memurlara verilen seyyanen ödenek, tüm emeklilere yaygınlanmalı; en düşük emekli maaşı, en düşük memur maaşına eşitlenerek kademelendirilmelidir. Sağlık hizmeti, güvenli, zamanında, ücretsiz olmalı; sağlıkta soygun uygulamalarına son verilmelidir. Bayram ikramiyesi yılda dört defa ödenmeli, tutarı en az asgari ücret düzeyine çıkartılmalıdır. Emeklilerin sendikalaşmaları önündeki engeller kaldırılmalı; emekliler, toplu sözleşme masasına resmen dahil edilmelidir. Emekliler; eğer köle gibi yaşamaya rıza göstermiyorsanız, bizimle örgütlenin. Tüm Emeklilerin Sendikası sizin için vardır. Sensiz bir eksigiz. Sensiz olmaz! Haydi saflara… Şimdi “faşizme karşı omuz omuza” olma zamanı! Şimdi “birleşe birleşe kazanacağız” deme zamanı! Şimdi “kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” deme zamanı!”

Pazarda Yoksulluğun Fotoğrafı “Geçinemiyoruz!” Sesleri Yükseldi (3)Pazarda Yoksulluğun Fotoğrafı “Geçinemiyoruz!” Sesleri Yükseldi (4)Pazarda Yoksulluğun Fotoğrafı “Geçinemiyoruz!” Sesleri Yükseldi (5)Pazarda Yoksulluğun Fotoğrafı “Geçinemiyoruz!” Sesleri Yükseldi (6)Pazarda Yoksulluğun Fotoğrafı “Geçinemiyoruz!” Sesleri Yükseldi (1)Pazarda Yoksulluğun Fotoğrafı “Geçinemiyoruz!” Sesleri Yükseldi (8)

Muhabir: Ümran KARA