Artvin İl Müftü Yardımcısı Bahar Canset Dündar, Ramazan ayının sadece açlıkla geçmediğini aynı zamanda manevi bir eğitim dönemi olduğunu belirterek “Ramazan, bizlere sadece oruç tutmayı değil, aynı zamanda takva, merhamet ve adaletle donanmayı da öğretmektedir” dedi. Dündar, Kur’an-ı Kerim’in Furkan Sûresi 63-66. ayetlerinde yer alan Rahmân’ın has kullarının özelliklerini hatırlatarak, bu özelliklerin hayatımıza nasıl yansıyabileceğini anlattı.

“Bu Memleket Bizim Bu 1 Mayıs Hepimizin” “Bu Memleket Bizim Bu 1 Mayıs Hepimizin”

Dündar, Rahmân’ın has kullarının üç önemli özelliğine dikkat çekti. “Tevazu, hilim ve gece ibadeti. Rahmân’ın has kulları, yeryüzünde vakarla yürürler, kibirden uzak dururlar. Kendilerine sataşan cahillere ise sabırla ve incelikle cevap verirler" diyen Dündar, bu özelliklerin gerçek kulluğun sadece ibadetle sınırlı olmadığını aynı zamanda güzel ahlakla da tamamlandığını vurguladı.

Dündar, açıklamasına şu sözlerle devam etti, “Bu özellikler, gerçek kulluğun sadece ibadetle sınırlı olmadığını, aynı zamanda güzel ahlakla da tamamlandığını göstermektedir. Ramazan ayı, işte bu güzel özellikleri kazanmak için bir eğitim dönemidir. Nasıl ki bir öğrenci okulda dersler alarak bilgi ve beceri kazanır, Ramazan ayı da bizlere manevi dersler vererek ahlaki olgunluğa erişmemizi sağlar. Ramazan ayı, bizlere sabrı, paylaşmayı ve affetmeyi öğretir. Bu ayda, sadece midemizi değil, nefsimizi de terbiye etmeliyiz. Gerçek iyilik, sadece açları doyurmak değil, aynı zamanda kalbimizi kin ve kibirden temizlemektir. Nitekim, Bakara Suresi’nin 177. Ayeti bize şunu hatırlatır: “İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaba ve peygamberlere iman eden, malını sevmesine rağmen akrabaya, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, isteyenlere ve kölelere veren; namazı dosdoğru kılan ve zekâtı veren kimsenin gösterdiği iyiliktir...”

Bu ayet, iyiliğin sadece şekli ibadetlerle sınırlı olmadığını, iman, infak, sabır ve adaletle tamamlandığını vurgular. Bu bağlamda, Ramazan’ı sadece bir ibadet ayı değil, aynı zamanda bir ahlak inşa etme ayı olarak görmeliyiz. “Nice oruç tutanlar vardır ki, orucundan ona sadece açlık ve susuzluk kalır.” Bu hadis, orucun sadece mideyi değil, aynı zamanda gözü, dili, kalbi ve nefsi de terbiye etmesi gerektiğini anlatır. Ramazan ayı bizden bir değişim ister. Kötü alışkanlıkları terk etmeli, iyiliği ve güzel ahlakı kuşanmalıyız. Rabbimiz, gerçek kullukta sadece ibadeti değil, insanlarla olan güzel muameleyi de esas alır. Unutmayalım ki, Ramazan’ın bizlere bir ruh ve kimlik kazandırması ve hayatımız boyunca Rahmân’ın has kullarından olabilmemiz, ancak bu bilinçle hareket etmemizle mümkündür. Ramazan’ın bizlere bir ruh ve kimlik kazandırması ve hayatımız boyunca Rahmân’ın has kullarından olabilmemiz duasıyla.”

Editör: AYŞE ÖZDER