Renecore Enerji Yatırımları A.Ş. tarafından yapılması planlanan ve Kireçli, Yavuzköy, Çamlıca köyleri ile Hopa’ya bağlı birçok yaylayı kapsayan bu proje, bölge sakinleri tarafından doğal yaşamı ve yaylaların verimli mera alanlarını tehdit ettiği gerekçesiyle protesto ediliyor.
Bölgedeki keşif öncesinde Yavuzköy Seyir Tepesi’nde bir araya gelen vatandaşlar, insan zinciri oluşturarak projeye karşı tepkilerini dile getirdi. Burada gerçekleştirilen basın açıklamasında konuşan İstanbul Şavşat Dernekleri Federasyonu Başkanı Mustafa Faruk Altun, projenin bölge halkının geleceğini ciddi şekilde olumsuz etkileyeceğini vurguladı. Altun, “2 kilometrekarelik bir alana kurulması planlanan 13 rüzgar türbini, yaylalarımızın en verimli bölümlerini oluşturan 16 kilometrekareyi aşan bir alanı, yani meralarımızın yarıdan fazlasını etkileyecek. Bu durum yaylamızı adeta kapatacak ve bu alanlar, yabancı ortaklı sermaye şirketlerine tahsis edilecektir” diyerek, projenin doğaya ve yöre halkına vereceği zararlara dikkat çekti.
Mustafa Faruk Altun, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın, hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporuna “ÇED olumlu” kararı vermesini eleştirerek, bu kararın bölge için geri dönüşü olmayan sonuçlar doğuracağını söyledi. “Bu proje bir devlet yatırımı değil, çok uluslu ve özel sermaye grubuna bağlı bir şirketin girişimidir. Bu şirketin sermaye yapısında dünya çapında tanınan yabancı milyarder kişi ve kuruluşlar bulunuyor. Biz rüzgar enerjisine karşı değiliz. Ancak bu projenin uygulanacağı alan ve ÇED raporunun eksik ve hatalı hazırlanmasına onay verilmesine karşıyız” dedi. Altun, proje hayata geçirilirse Artvin’in en büyük mera alanının ve doğal yaşamının büyük zarar göreceğini, bunun geri dönüşü olmayan bir felaket anlamına geldiğini belirtti.
Yayla ve mera alanlarının enerji şirketlerine tahsis edilmesine sessiz kalınmaması çağrısında bulunan Altun, “Bölge halkının neredeyse tamamı bu projeye karşıdır. İçinizden çıktığınız halkın yanında olun, onların geleceğini savunun” sözleriyle projeye karşı mücadele çağrısı yaptı. Ayrıca bölgenin rüzgar enerjisi santrali kurulumu için uygun olmadığını da vurgulayan Altun, projenin doğal dengenin ve bölgenin kimliğinin yok edilmesi anlamına geldiğini ifade etti.
Keşif heyetinin basın açıklamasının ardından Yavuzköy yaylasında yaptığı incelemeler sırasında, bölge halkının projeye yönelik itirazları ve tepkileri gözlemlendi. Projenin çevresel etkileri ve bölge halkının yaşam biçimine olası zararları henüz tam olarak netlik kazanmazken, halkın yoğun karşı çıkışı ve süreci yakından takip etme kararlılığı dikkat çekiyor. Doğal güzellikleri ve zengin mera alanlarıyla bilinen Şavşat yaylalarında, gelecek nesillerin yaşam alanlarının korunması adına bölge halkının mücadelesi devam ediyor.