Artvin’in Cankurtaran mevkiinde geçtiğimiz yıl orman kesimine karşı dururken açılan ateş sonucu yaşamını yitiren çevre savunucusu Reşit Kibar’ın ölümüne ilişkin açılan davanın ikinci duruşması tamamlandı. Duruşma, 30 Mayıs 2025 Cuma günü saat 09.00’da Artvin Adliyesi’nin beşinci katındaki konferans salonunda görüldü. Yoğun katılımın olduğu duruşmada mahkeme heyeti, davayı 26 Eylül 2025 tarihine erteledi. Öte yandan mahkeme, 28 Ağustos 2025 günü olay yerinde keşif yapılmasına karar verdi.
3 Eylül 2024 tarihinde meydana gelen olayda, orman kesimine karşı çıkan yurttaşların direnişi sırasında açılan ateş sonucu 36 yaşındaki Reşit Kibar hayatını kaybetmişti. Kibar’ın ölümü, Artvin ve çevresinde çevre mücadelesi yürüten pek çok kişi ve kurum tarafından büyük bir tepkiyle karşılanmış; olay uzun süre kamuoyunun gündeminde yer bulmuştu. O günden bu yana “adalet” talebiyle sürdürülen hukuk mücadelesinde ikinci duruşma geride kaldı. Davanın sanıkları hakkında “kasten adam öldürme” ve “görevi kötüye kullanma” gibi suçlamalar yöneltilmiş durumda.
Duruşma sonrası açıklamalarda bulunan Avukat Haktan Özkan, davaya katılan yurttaşlara teşekkür ederek şunları söyledi:
“Bizi bugün de yalnız bırakmadınız. Tıpkı bir önceki duruşmada olduğu gibi… 14 saattir buradayız. Hepimiz çok yorulduk, sizler de çok yoruldunuz. Bugün en önemli taleplerimizden biri şuydu: Bu cinayet müferit bir cinayet değildir. Sadece bir tetikçinin sorumluluğundan bahsedemeyiz. Bu işin arka planında Cankurtaran’ı yağmalamak isteyen bir şirket ve şirketler grubu vardır. Ve bu yağmaya müsaade eden bürokrasi vardır. Bu sorumluların ortaya çıkarılması lazım.”
Aynı zamanda duruşmada Fikret Merttürk’ün tutuklanmasını talep ettiklerini belirten Özkan, mahkemenin bu talebi reddettiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Nasıl ki 3 Eylül günü Borçka Cumhuriyet Başsavcılığı Fikret Merttürk’ü alıp serbest bıraktıysa, bugün de ne yazık ki mahkeme tutuklanması yönündeki taleplerimize ret cevabı verdi. Bu kararın bizce kabulü mümkün değildir. Çünkü bu süreç sadece Reşit Kibar’ın katledilmesiyle ilgili değildir. Bütün bir Cankurtaran halkını tehdit eden bir süreçle karşı karşıya kalmıştık. Cankurtaranlılara, katiller, şirket sahipleri, bürokrasi tarafından parmak sallanmıştı.”
Duruşma sırasında Reşit Kibar’ın köylüsü olan iki gencin, mahkeme salonunda kendilerine yönelik parmak sallanmasına itiraz ettikleri için gözaltına alındığını söyleyen Özkan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Ama ne yazık ki bugün gördük ki bu mahkemede de hâlâ müvekkillerimize parmak sallanarak, susturulmaya çalışılıyorlar. Fakat biz biliyoruz ki Cankurtaran halkı, daha önce bu tehditlere boyun eğmediyse bundan sonra da eğmeyecektir. Adalet mücadelemiz sürecek ve tüm sorumluların ortaya çıkarılmasını sağlayacağız.”
Özkan, 28 Ağustos’taki olay yeri keşfi ve 26 Eylül’de görülecek üçüncü duruşma için kamuoyuna çağrı yaparak sözleri şu şekilde tamamladı:
“Hem bir önceki duruşma hem de bu duruşma bu salonları dolduran herkese ve tüm Türkiye’ye çağrı yapıyoruz. Hem 28 Ağustos’ta hem de 26 Eylül’de sürecin takipçisi olmaya, tüm kamuoyunu davet ediyoruz.”