Ardanuç Belediye Başkanı Yıldırım Demir, ilçede yeni bir çalışma başlattıklarını söyleyerek “Doğa yürüyüşü parkuru hazırladık. Amacımız Ardanuç’un doğal güzelliklerini tanıtmak, yürüyüş yollarını ortaya çıkarmak ve ilçemizi tanıtmak. Güzergah olarak Rus yolunu seçtik. Ardahan’ı Karadeniz’e bağlayan Tarihi Rus yolu 1910’lu yıllarda Ruslar tarafından yapılmış. Bu tarihi yolu canlandırmak da amaçlarımızdan biri. Başlangıç noktası olarak Ardanuç Cehennem Kanyonunu seçtik. Cehennem Kanyonundan başlanarak Rus yolu güzergahında Kutul’dan Bilbilan’a ulaşmak, oradan da Güleş ve Geçitli Köyü yaylalarındaki gölleri ziyaret ederek Rabat Kilisesine inip Ardanuç ilçe merkezinde bitmek üzere yaklaşık 100 kilometrelik bir doğa yürüyüşü gerçekleştirmek istiyoruz. Projemizin ilerleyen döneminde ise Güleş köyünden Horosan tepesine geçerek tarihi top yolundan yaylalara ulaşıp ardından Aydın köyümüzün tarihi ve doğal güzellikleri görülecek. Bunu projenin 2’nci etabı olarak düşünüyoruz” dedi.

Bu gezi ile beraber hem tarihi dokunun görüleceğini hem de bu güzergahta şifalı bitkiler üzerine bir çalışma yaptıklarını açıklayarak “Karanlık meşede nesli tükenmekte olan çeşitli çeşitli ağaçlar, endemik bitkiler, yabani hayvan görme imkanına kavuşacak insanlar. 11 Haziran Pazar günü halkımızı bekliyoruz. Misafirlerimiz ile birlikte başlangıç yapacağız” ifadelerini kullandı.

Rus Top Yolu (2)

Projenin hazırlığında emeği geçen emekli öğretim görevlisi Şener Aksu, memleketinde bir yürüyüş rotasının olmasını hep istediğini, konuyu Başkan Demir ile paylaşarak projeyi hayata geçirdiklerini ifade ederek “Bu yol Ardanuç’un doğasını ortaya çıkaran bir yoldur ve bu yolda yürüyen insanlar hem bu doğanın gerçek güzelliğini göreceklerdir hem de biraz da yıkımını göreceklerdir. Bu çelişki içerisinde kendilerine bir yol çizeceklerinden eminim. Özellikle yaz aylarında Güney’de yürüyüş yapılması zor olacağı için doğa yürüyüşçülerini buraya bekliyoruz. Bizim güzergahımız biraz vahşi doğanın içinde yer aldığı için kendine güvenenlerin gelmesini bekleriz. Ardanuç neredeyse yolun bittiği bir yer, Türkiye’de çoğu yerin doğal ya da insan erozyonuna uğradığını göz önüne alacak olursak burası çok daha bakir kalan bir yer. Dolayısıyla buraya gelen insanlar büyük olasılıkla burada hem geçmişi yaşayabileceklerdir hem de aydın fikirli insanlarla görüşüp, tartışıp geleceği de yaşayacaklardır diye düşünüyorum. Doğamız da çok bakir ama yok edilmeyle de karşı karşıya, bunu da belirtmek isterim” dedi.

Mazbatasını aldıktan sonra İslamoğlu’nun mezarına gitti Mazbatasını aldıktan sonra İslamoğlu’nun mezarına gitti

Ali Eray ÇELİK

Editör: Haber Masası