Artvin Çoruh Üniversitesi Hopa Yerleşkesi öğrencileri, 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü’nde Türkiye’de artan kadın cinayetleri, cinsiyet temelli şiddet, tecavüz ve taciz vakalarına dikkat çekmek amacıyla anlamlı bir sessiz protesto düzenledi. Öğrenciler, bu eylemleriyle, toplumsal sorunların ciddiyetine vurgu yaparak güçlü bir farkındalık mesajı verdiler.

Yerleşkenin kantininde bir araya gelen öğrenciler, siyah kıyafetler giyip mor kurdeleler takarak, şiddete karşı söylenecek sözlerin artık tükendiğini simgeleyen bir dakikalık sessizlik eylemi gerçekleştirdi. Sessizlik, yaşanan olaylara duyulan derin acıyı ve öfkeyi ifade etmek için seçilmişti. Sözcüklerin yetersiz kaldığı bu tür olaylara karşı, sessiz duruşlarıyla, kadına yönelik şiddetin bir an önce durdurulması gerektiğini ifade ettiler.

Sessiz protestoya sadece öğrenciler değil, öğretim üyeleri de katılarak dayanışma gösterdi. Bazı akademisyenlerin de bu sessiz eylemde öğrencilerle birlikte yer alması, protestonun ciddiyetini pekiştirirken, üniversite topluluğunun bu konuda ne kadar duyarlı olduğunu gözler önüne serdi. Öğrencilerin yanı sıra hocaların da bu farkındalık hareketine destek vermesi, kadına yönelik şiddetle mücadelede toplumsal sorumluluğun altını çizdi.

İç Anadolu Belediyeler Birliği Üyeliğini İptal Ettiler İç Anadolu Belediyeler Birliği Üyeliğini İptal Ettiler

Sessizlikteki ÇığlıkBu sessiz eylem, Türkiye’de kadınların korunmasına yönelik yasaların yetersizliği ve kadına şiddetin önlenmesine ilişkin uygulamaların eksikliğinin yoğun bir şekilde tartışıldığı bir dönemde gerçekleştirildi. Pek çok protesto, yüksek sesle sloganlar ve taleplerle gerçekleştirilirken, bu eylemin sessizliği, bir başka tür mesaj verdi: Toplumun, şiddet mağdurlarının çığlıklarına kulak vermesi ve sorunun büyüklüğünü fark etmesi gerektiği.

Protesto boyunca öğrenciler, ev içi şiddete karşı mücadelede kullanılan mor kurdeleler takarak, şiddete maruz kalan kadınlar için birlik ve dayanışma mesajı verdiler.

Artvin Çoruh Üniversitesi Hopa Yerleşkesi’nde gerçekleştirilen bu protesto, Türkiye genelinde gençlerin giderek artan bir şekilde cinsiyet temelli şiddete karşı seslerini (bu durumda sessizliklerini) duyurmaya başladığının bir örneği oldu.

Sessizlikteki ÇığlıkTürkiye, kadın cinayetleri ve cinsiyet temelli şiddet vakalarının arttığı bir süreçten geçerken, bu tür gösteriler, kolektif sessizliğin bile büyük bir anlam taşıyabileceğini ve toplumsal cinsiyet eşitliği ile kadın haklarının korunması için acil reformlar ve kültürel bir değişim gerektiğini hatırlatıyor.

Editör: ALİ ERAY ÇELİK