Saadet Partisi Artvin İl Başkanı Gültekin Soydan, iktidar partisini eleştirerek, “Hükümet, 20 yıl önce iktidara gelirken 3 Y'yi-Yolsuzlukları, yoksullukları ve yasakları kaldıracaklarını vaat etmişti. Fakat hükümet şikâyet ettiği şeylerle anılır duruma geldi.” dedi.
Saadet Partisi Artvin İl Başkanı Gültekin Soydan, hükümetin halk desteğine rağmen vaatleri yerine getiremediğini söyleyerek, “2022 yılının son günlerini yaşıyoruz. Başımızda, 20 yıldır devam eden bir iktidar var. Hiçbir partiye nasip olmayan bir halk desteği almasına rağmen, vaatlerini bir türlü yerine getiremedi. Başlangıçta fabrikaları, orman arazilerini özelleştirip yabancılara toprak satışını 12 katına çıkararak; bazı göze çarpan yol, köprü, millet bahçeleri gibi hizmet yatırımları yaptılar. Uzun vadede bunlar yeterli olmadı. Üretime gerekli değeri vermeyen Türkiye geri gitmeye başladı.” Diye konuştu.
“Hükümet, Türkiye'nin gücünü, muazzam potansiyelini fark edemedi. Zaten kurucu kadroları, işin tılsımı durumundaki Millî Görüş gömleğini çıkarmış; Batılıların ağzına bakar duruma gelmişlerdi. Son senelerde durmadan "iyi olacak" müjdeleri veriyor; fakat yapılan tahminleri bir türlü tutmuyor.” Diyen soydan, “Daha ileri tarihler veriyorlar: 2023, 2053, 2071...Hükümet, 20 yıl önce iktidara gelirken 3 Y'yi-Yolsuzlukları, yoksullukları ve yasakları kaldıracaklarını vaat etmişti. Fakat hükümet şikâyet ettiği şeylerle anılır duruma geldi. Batı'nın faizci görüşünü benimseyip son hızla ahlâk tahribatını sürdürerek bu başarının sağlanamayacağı görüldü. Erbakan Hoca, o günkü vaatler karşısında, "Yapamazsınız, sizde maya yok, maya!" demişti. O maya Millî Görüş'tü. Onların iddiaları karşısında, Erbakan Hoca efsanevî Refah-Yol Hükümeti'ne atıf yaparak, "Biz de o hükümette bakandık; biz de yaparız, diyorsunuz. Yapamazsınız, siz bakardınız, ama göremezdiniz!" ifadelerini kullandı. Türkiye'nin; potansiyelini bilip kendi gücümüzü, öz kaynaklarımızı seferber etmek dururken; yabancıların direktifleriyle hükümet olmanın varacağı noktayı işaret etti. Bir daha mı dediniz!20 yıllık tek başına iktidardan sonra, AKP Genel Başkanı Samsun'da yaptığı konuşmada, "son bir defa daha" kendilerine oy verilmesini istedi. Niçin? Ülkeyi yeni sıkıntılara sokmanız için mi? Siz, devlet imkânlarını kullanarak, kontrolünüzde tuttuğunuz basın kuruluşları aracılığıyla her şeyi güllük gülistanlıkmış gibi gösteriyorsunuz! Ama vatandaş yaşadıklarını biliyor. Sonra, siz rakamlara, göstergelere hiç bakmaz mısınız? 1.41 liradan devraldığınız dolar kurunu, 18.67 liraya yükselttiniz! Paramızın değerini yüzde 1.400 düşürdünüz. Belirlediğiniz asgari ücret çok yüksek bir rakam; ama ya o paranın alım gücü! 20 sene öncesiyle hiç kıyasladınız mı? Asgari ücretliye zam müjdesi verdiğiniz gün, asgari ücretli daha parasını almadan, akaryakıt fiyatlarına yüksek oranda zam koydunuz.” İfadelerini kullandı.
Faizci hükümetin olduğunu aktaran Soydan, “Bankalar, döneminizde altın devrini yaşadı. Taha Akyol'un deyimiyle, "Bütün tarihimizdeki en faizci iktidar, bu iktidardır." (Karar, 26.04.2022) Bunları, "Faiz hakkında nass (kesin din hükmü) var" diyerek yaptınız! Yazık! Faizle borçlanmayı zirveye çıkardınız. Bütçe görüşmeleri sırasında görüldü ki, hükümetin faiz borcu miktarı 16 bakanlığın toplam bütçesinden daha fazladır. Alâattin Aktaş şu açıklamayı yapmıştı: "Faiz borcu anapara borcunu geçti. İç borç 1.5 trilyon; faiz borcu 1.3 trilyon." (Dünya, 23.05.2022)Kur Korumalı Mevduat'ı (KKM) teşvik ettiniz; zenginlerin, Türk parasının düşmesinden kaynaklanan kur zararlarını fakir fukaraya ödettiniz. "Bu, bir iflastır"enstratejik alanlar içinde yer alan kâğıt ve şeker fabrikalarını sattıktan sonra; füze hızıyla yabancıların huzuruna koşup dövizle kâğıt ve şeker satın alma kuyruğuna giren bir hükümeti kimse "başarılı" kabul edemez. Bu zihniyet elbette para değerini düşürür. Para değerimizin ayaklar altında sürünmesi bu yüzden! Türkiye'de, faizle borç almayan tek Başbakan Erbakan Hoca olmuştur. Adil ekonomik düzen kurarak, ezen ve ezilenin olmadığı bir sistem ortaya koymaya çalışmıştır.ErbakanHoca, "Borç ve faiz ülkeyi batırır. Faiz 40 türlü belanın mikrobudur" derdi. Türkiye'nin en zengin alanlarından biri olan tarım da geliştirilememiştir. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, her firsatta, "Çiftçi üretimden koparılmamalıdır. Çiftçinin ayağa kalkması Türkiye'nin ayağa kalkmasıdır. Çiftçiye tarımsal destek verilmelidir" değerlendirmesi yaptı. Saadet Partisi'nin Genel Başkan Vekili; Ekonomist Prof. Dr. Sabri Tekir, siparişle oluşturulmuş gündemlerin sonucunu açıkladı: "Varlık Fonu ile Türkiye'nin varlığını ipotek ederek ekonomiyi sürdürmek; iflasın eşiğindeki kişinin son varlığı olan baba evini satmasına benziyor. Bu, bir iflastır." (25.05.2022)Görüldü ki, hükümet ne yapsa Milli Görüşsüz olmuyor. Çünkü o gömlek kendimiz, özümüz, aslımız, tarihimiz, yerli ve millî özelliğimizin sembolüdür. İşte, gerçek Hoca dururken, yanlış hocaya (FETÖ'ye); elimizde zengin kaynaklar dururken Batı'ya; Batı'nın aldatıcı değerlerine yönelmenin acı faturası! Hükümetin ödüyoruz.” Şeklinde konuştu.
Ayla ALKAN
