Artvin’de öğretmenlik yapan ve öğrencileri tarafından sevilen, sayılan Ahmet Büyükçelik’e emekliliğine ayrılmadan önce girdiği son dersinde Artvinli öğrencileri sürpriz yaptı.

Kahramanmaraş’ın Onikişubat ilçesinde bulunan Akçakoyunlu Ortaokulu’nda görev yapan Ahmet öğretmenlerinin emekliliğe ayrılacağını duyan öğrenciler, hocalarının ilk ve son öğrencileri olmak için bir araya geldi.

Çeşitli illerde yaşayan Artvin Ticaret ve Meslek Lisesi’nin 1980 döneminin öğrencileri sosyal medyadan organize olarak Kahramanmaraş’a doğru yola koyuldu.

Son dersine giren öğretmenlerine sınıfta sürpriz yapan eski öğrenciler, Büyükçelik’e unutulmaz veda töreni düzenledi.

Öğrencilerini yıllar sonra karşısında gören Ahmet öğretmen şaşkınlığını ve mutluluğunu gizleyemedi.

Organizasyonu düzenleyen eski öğrencilerden kendisi de emekli öğretmen olan Hasan Tatar, öğrencilik döneminde emekli olmayan tek öğretmenleri olan Büyükçelik’in son dersine gitmenin çok anlamlı olduğunu söyledi.

AÇÜ’den Çevre Dostu Ürünler Çıkacak AÇÜ’den Çevre Dostu Ürünler Çıkacak

Çeşitli illerde yaşayan ve hâlâ görüştüğü lise arkadaşlarını organize ettiğini kaydeden Tatar, yaptığı açıklamada, “Hocanın 15 Mart Cuma günü son dersine gireceğini düşünerek Perşembe gününden yola çıkmayı planlıyorduk. Ancak hocam ile son iletişim de kendisinin Cuma günü dersi olmadığını ve Perşembe günü son derse saat 17 de gireceği bilgisini aldık. Önce oğlu Alp ile bağlantı kurup sonra okul müdürlüğü ile durumu organize ettik. Okul yetkilileri ve ilgililerin büyük bir katkısı oldu. Olayın inceliğinden dolayı hepsi bizden fazla heyecanlanmıştı.” dedi.

Öğretmenlerine yaptıkları sürprizden heyecanla bahseden Hasan Tatar, gelişmeleri şu şekilde anlattı:

“13 Mart Çarşamba günü İlminaz Aydemir ile ben İstanbul’dan yola çıktık. Bursa’da önce Güleperi Mert arkadaşımızı evinden aldık sonra Yaşar Yazıcı arkadaşımızı da alarak İnegöl’de bizi öğlen yemeğine bekleyen Perihan Özdemir arkadaşımızın evine vardır. Arkadaşımız pişileri çoktan hazırlamıştı afiyetle yedik ve Ankara’ya yola çıktık zira Ankara’da Cemafer Altunkaya arkadaşımız bizi gece konuk etmek için bekliyordu. Gölbaşı’ndaki evine saat 19.00 civarı vardık. Akşam yemeğimizi hep birlikte liseli çocuklar gibi paylaşarak sevinçle yedik. Yemekten sonra bize sürpriz yapan Dursun Bilgin arkadaşımız eşiyle bize katıldı. Liseden sora 42 yıldır görüşmediğimiz arkadaşımızla sanki okuldan bugün çıkmış akşam bir araya gelmiş gibi hiç kesinti olmadan sohbete devam ettik.

Hepimiz çok heyecanlı olduğumuz için bazı gece yatmayıp yola devam etme fikri ortaya atıldı ancak ben bunun gereksiz olduğunu yollarda don olma tehlikesi olduğunu sabah vakitlice gideceğimizi söyleyip odama çekildim. Kadın arkadaşlar sabaha kadar aynı odada yer yataklarını serip sohbet ettiler ve hiç uyumadan sahur vaktine kadar oturdular. Sahur bitiminde Yaşar Yazıcı arkadaşla birlikte bizde sahur sofrasına konuk olduk. Sahur sonrası gölbaşından yola çıkıp Kahramanmaraş’a doğru yollandık. Yolda yemeğimizi kadın arkadaşlarımızın yapmış olduğu hazırlıklarla aramamızın kaputu üzerinde yedik ki vakit kaybetmeyelim. Saat 14.00 gibi Kahramanmaraş’a vardık. Şehrin girişinde tarif edilen yerde hocamızın deprem konteynırının yanında durduk Alp gelip bizi aldı. Hocanın evine gittik. Yenge Nermin hanım bizi sevgiyle kucaklayarak karşıladı. Geleceğinizi ben biliyordum ama hocanız bilmiyor. Sabah hazırlık yaptığımı görünce hayırdır dedi bende akşama öğretmen arkadaşı Hatice hanınım geleceğini söyledim dedi. Ben Alp ile çiçek yaptırmaya gittim. Deprem yıkıntıları arasından çiçekçi dükkanına vardık. Güzel bir buket çiçek yaptırdık eve geldik. Heyecanımız tavan yapmıştı. Artık bir an önce saatin dolmasını bekliyorduk. Zira okula erken gidip etrafta görünmek istemedik. Nermin hanıma hocanın heyecandan bir kalp sıkıntısı çekip çekmeyeceğini sordum. Bilmiyorum ama inşallah olmaz dedi. Arabalara doluştuk 10 dakikalık bir yolumuz kalmıştı okula vardık, araçlarımız park ettik. Daha okulun kapısına varır varmaz bir öğretmen arkadaş koşarak kapıda belirdi. Hoş geldiniz Ahmet hoca için gelecekler sizler miydiniz dedi. Acele bizi okulun müdür odasına aldı. Çünkü hocanın dersliğinden bahçe görünüyordu. Oradan bizi görmesini istemedi. Müdür odasında oturduk. Müdür ve yardımcısı büyük bir heyecan içindeydiler. Derste olmayan diğer hocalar da odaya doluştu, tanıştık sohbet ettik. Herkes saatine bakıyordu. Çünkü son ders öncesi teneffüs saatinde hocanın koridorda bizi görmemesi müdürün odasına girmemesi gerekiyordu. Bir kadın öğretmen hocanın koridor nöbetini almak üzere üst kata çıktı. Diğer öğretmenler hızlı bir şekilde hocayı sınıfından alıp öğretmenler odasına götürdüler. Çay sohbet bahanesi ile onu orada oyaladılar. Teneffüs zaten beş dakika olduğu için zaman kısa idi. Öğretmenlerden biri öğretmenler odasının kapısında durdu kapıyı tuttu, o sırada bizde üst kata hocanın son dersi vereceği sınıfı girdik. Müdür bey sağ olsun, sınıftaki öğrencilere durumu bildirmişti. Bize önden iki sıra verdiler biz orada oturduk. Ders zili çaldı öğrenciler sınıflara girdiler ama hiçbir öğretmen dersine girmedi bizim sınıfın kapısında Ahmet hocayı bekledi. Herkesin ayakları elleri titriyor gözleri etrafta kimi bize bakıyor kimi hocanın gelip sınıfı gireceği anı ve vereceği tepkiyi merak ediyor. Nihayet kahramanımız Ahmet hocamız sınıfın kapısında belirdi, arkadaşlarını selamladı ve son dersini vermek üzere masasına gelip defterini imzaladı. Herkesin kapıda olmasından dolayı ilk anda pek sınıfa bakmadı ve son dersini de laikiyle vermek üzere defterini imzalayıp sınıfa bakınca birden durakladı. Ön sırada oturan arkadaşlarımıza baka kaldı sonra onlara sarıldı gözyaşları içinde. Dönüp benim ile Gülperi arkadaşı da elimizde çiçeklerle görünce hıçkırmaya başladı, sarıldık. Müdür bey son dersini anlatmamasını ve ilk ve son öğrencileri olan bizlerle birlikte koridor boyu yürüyüp okulun bahçesine inmemizi teklif etti. Önce hocamız sınıfta son konuşmasını yaptı. Bizlerin bu büyük sürpriz jestimiz ve kadir kıymet, öğrenci öğretmen ilişkisinden bahsedip öğrencilerine son mesajını verdikten sonra önde Ahmet hocamız ve eşi Nermin hanım arkada biz beş öğrencisi bütün okulun koridor boyu iki taraflı sıralanmış öğrencilerin arasında alkışlar eşliğinden okulun bina kapısından çıkıp bahçe kapısına yöneldik. Daha sonra okul personeli ve bizler okulun merdivenlerinde günün hatırası için resimler çekildik. Okulun öğrencileri okulu terk etmek istemediler bu muhteşem manzaradan onlarda çok etkilendiler. Müdür beyin ikazı ile sonunda onlar okuldan ayrıldılar. Biz de daha sonra okul personeline, heyecanımıza katılıp paylaştıkları ve katkıda bulundukları için teşekkür edip hocamızı da alıp okuldan ayrıldık. Tek aksi gidin şey, okulda bizleri karşılamak için üç gün organize olan Hatice hanım o gün rahatsızlığı dolaysıyla bize katılamaması idi. Sonradan kendisi ile telefonda görüşüp teşekkür ettik.”

Editör: Editör Masası