Yazıcı, açıklanan zam oranlarının memurları açlık ve yoksulluğa mahkum ettiğini belirterek, “Bu teklifler memurun alın teriyle, çocuğunun ekmeğiyle alay etmektir” dedi. Kamu İşveren Heyeti tarafından 2026 yılı için %10 + %6, 2027 yılı için ise %4 + %4 oranında zam teklifi sunulmasını “sadaka” olarak nitelendiren Yazıcı, mutfakta yaşanan yangının bu oranlarla söndürülemeyeceğini vurguladı. Teklifin memurun cebindeki yangını körükleyeceğini ifade etti.
Yazıcı, yetkili sendikanın tavrını da eleştirerek, “81 ilde meydanlara çıkacağız” açıklamalarıyla kamuoyuna vitrin yapıldığını ancak masada iktidara boyun eğildiğini savundu. Yazıcı, “Masa başında susup, meydanda bağırmak; iktidara teslim olup, tabana poz vermektir” diyerek tepkisini dile getirdi. Mil Diyanet Sen’in taleplerini de kamuoyuyla paylaşan Yazıcı, memurun yoksulluk sınırının üzerinde, insanca yaşayabileceği bir maaş için şu zam oranlarını talep ettiklerini belirtti: “2026 yılı için: Ocak ayında %40 zam + %10 refah payı, Temmuz ayında %25 zam + %10 refah payı, 2027 yılı için: Ocak ve Temmuz aylarında %25 zam + %10 refah payı”
Yazıcı, bu oranların yalnızca enflasyon farkını değil, aynı zamanda insanca yaşamaya yetecek düzeyde bir maaşı hedeflediğini ifade etti.
Açıklamasında hükümete ve yetkili sendikaya ayrı ayrı seslenen Yazıcı, “Refah payı, taban aylık artışı ve geçmiş kayıpların telafisi olmadan yapılacak her teklif, sadaka teklifidir” diyerek teklifin revize edilmesini istedi. Yetkili sendikaya ise “Sendikacılık 81 ilde açıklama yapmakla değil, masa başında iktidara karşı dik durmakla olur” sözleriyle yüklenen Yazıcı, Mil-Sen olarak hem masada hem sahada eğilmeyeceklerini ve emek mücadelesini kararlılıkla sürdüreceklerini vurguladı.
Yazıcı “Bugün eylem takvimi süsleyenlerin değil, hakkı söke söke alacakların günüdür” dedi.