SİYASET

Gültekin Soydan: Ümitsizliğe yer yok

Saadet Partisi Artvin İl Başkanı Gültekin Soydan "Ümitsizliğe Yer Yok" başkıklı açıklama yayınladı

Abone Ol

Geleceğe dair karamsarlığa düşmeye, tekerleğin tümsekte kalacağını sanmaya, enseyi karartmaya gerek olmadığını belirten Soydan, yarınları inşa edecek ve yükü omuzlayacak gençlerin olduğunu söyledi. Gençliğin bu sorumluluk bilincine ve heyecanına şahitlik ettiğinj belirten Soydan "O halde bizlere düşen güncel yanılgıya kapılarak gençlerle ilgili karamsarlığa düşmek yerine mevcut potansiyelimizin farkına varıp onlara omuz vermek ve istikameti göstermektir" ifadelerini kullandı.

Soydan yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;

"Temel kaidemizi hatırlayalım. Ümitsizliğe yer yok. Geleceğe dair karamsarlığa düşmeye, tekerleğin tümsekte kalacağını sanmaya, enseyi karartmaya lüzum yok. Çünkü yarınlarımızı inşa edecek, yükü omuzlayacak umudumuz gençlerimiz var bizim. Bugün özellikle sosyal medya üzerinden hâkim manzaraya bakarak gençlerin çoğunluğunun içinde yaşadıkları dünyadan bihaber, değerlerden uzak bir yaşam sürdüğü söylemi genişletiliyor. Deist olmaya başladıklarından, yurtdışında yaşamak istediklerinden, sorumluluk almadıklarından vs. bahsediliyor.

Hayır. Bu anlatı gerçeği değil bazılarının hayalini yansıtıyor denilse daha doğru olacaktır. Bazıları gençlere verdikleri rolün toplumsal kabul ile üstlerine yapışmasını istiyor, bazıları da bilerek ya da bilmeyerek bu söyleme destek veriyor. Hâlbuki en son yaşadığımız deprem hadisesi unutturulmaya, yok sayılmaya çalışılan bir gerçeği bir kez daha ispat etti hepimize. Bu gerçek; hem geçmişine hem bugününe sahip çıkmayı bilen ve yarınını inşa etme azmini kuşanmış bir gençliğimizin var olduğu gerçeğidir. Depremin ilk gününden itibaren Türkiye'nin dört bir yanından binlerce gencimiz "acaba" demeden koşup gelerek bölgenin her bir köşesinde Allah'tan gayrısından hiçbir karşılık beklemeksizin günlerce ve hatta haftalarca hizmet ettiler. Birçoğu etmeye de devam ediyorlar. Sessiz hizmet ettiklerinden, sosyal medyada reklâm yapmadıklarından belki çoğunluk onları fark etmiyor olabilir. Ama bu gençler kendilerine ihtiyaç hissedildiği anda hiç düşünmeden cepheye koşacaklarını, takatlerinin sonuna kadar mücadele edeceklerini bugün ispat ediyorlar.

Sosyal medyada caka satan, çokbilmiş tavırlarla fırsat bulur bulmaz soluğu yurt dışında almaktan öteye hayali olmayan gençlik profili yok deprem bölgesinde. Tam aksine yıkılanı ayağa kaldırmaya, ağlayanın gözyaşını silmeye, üşüyeni ısıtmaya, yetimin başını okşamaya ahdetmiş binlerce koca yürekli genç var. Bu fotoğraf gerçek bir fotoğraftır. Diğer karamsar söylemler iddia iken gençlerin deprem bölgesinde verdikleri mücadele gerçeğin ta kendisidir. Gençlerin bugünkü durumunu kendi geçmişiyle mukayese edenler, "nerede bizim zamanımızdaki mücadele ruhu" diyenler bu gerçeği idrak edemiyor olabilir. Ancak deprem bölgesi; geçmiş zamanla mukayese edildiğinde hilelerin ve aldatmacaların bu denli yoğunlaştığı bir dönemde azmini, heyecanını, imanını koruma mücadelesi gösteren gençlerin oranının ne denli yüksek düzeyde olduğunu gösteren bir laboratuvar görevi görmektedir. Gençler, deprem bölgesinde gösterdikleri gayret ve yüklendikleri sorumluluk ile hepimize doğrudan önemli bir mesaj vermektedir. Gençliğimiz, imkânların sağlandığı ve kendisine istikamet gösterildiği anda mücadeleden çekinmeyeceğini bizlere hatırlatmaktadır. Ancak bunun iki önemli şartı; gençlerin doğrudan muhatap alınması ve kendisine sorumluluk verilmesidir. Bunun en güzel örneği Efendimizin . İslam davasını gençler ile birlikte yürütmesi ve her birine oldukça genç yaşta önemli sorumluluklar vermesi Yine yakın tarihten bir örnek olması ve bizzat şahitlik etmemiz bakımından merhum Erbakan Hoca'mızın gençlerle olan ilişkisinde de Nebevi metot ile benzer durumun örneği görülmektedir. Aylık olarak düzenlenen mutat Üniversite Başkanları Toplantısı’na büyük ölçüde katılan ve üniversite başkanlarını bizzat hesaba çeken bir lider profili ile Erbakan Hoca'mız gençleri doğrudan muhatap almakta ve onlara bir ay sonrasında tamamlanmak üzere hedefler koyarak sorumluluk yüklemekteydi. Bugün de gençliğimizin bu sorumluluk bilincine ve heyecanına şahitlik ediyoruz. O halde bizlere düşen güncel yanılgıya kapılarak gençlerle ilgili karamsarlığa düşmek yerine mevcut potansiyelimizin farkına varıp onlara omuz vermek ve istikameti göstermektir."

Ayla ALKAN