Tekin, “Yeme bozukluklarının nedeni tam olarak bilinmese de, biyo-psikososyal faktörlerin etkileşimi sonucu olduğu düşünülmektedir.” dedi.

Sigara İçenlerde Akciğer Kanseri Görülme Riski 30 Kat Daha Fazla Sigara İçenlerde Akciğer Kanseri Görülme Riski 30 Kat Daha Fazla

Yeme bozukluklarının; kadınlarda erkeklere göre 1.5 kez daha fazla görülmekte olduğunu ifade eden Tekin, “Kadınların özellikle ergenlik dönemlerinde yaşadıkları bedensel değişim, görsel kaygılar, çevre baskıları, kadınlarda zayıflık algısına, erkeklerde görsel kaygılar ise kaslı beden algısına yol açmaktadır. Ailenin kişi üstünde kısıtlı bir tavır ortaya koyması, aile bireyleri arasındaki ilişkinin doyum noktasına ulaşamaması, yeme bozukluğu olan çocukların, ailelerini daha az empatik, daha az destekleyici ve daha sorunlu buldukları gözlemlenmiştir. Ayrıca bu ailelerin çocuklarından başarı beklentisinin daha fazla olduğu bulunmuştur. Özellikle annelerin sürekli diyet yapmaları ve zayıflama telaşında olmaları kız çocuklarını diyet yapma konusunda düşüncelere sevk edebilmektedir.” kelimelerine yer verdi.

Yeme bozukluklarına yol açabilen fiziksel ve psikolojik olaylar hakkında bilgiler veren Tekin, “Depresyon, genç yaşta görülen beslenme güçlükleri, çocukluk döneminde cinsel istismara maruz kalma, ailede madde bağımlısı olan bireylerin varlığı” şeklinde konuştu.

Tekin, yeme bozukluklarının sınıflandırılması ile ilgili, “AnoreksiyaNervoza, BulimiyaNervoza, Tıkanırcasına yeme bozukluğu (Binge-EatingDisorders-BED), Başka türlü adlandırılamayan yeme bozuklukları (EDNOS)” dedi.

Anoreksiya Nervoza hakkında “Aşırı zayıflamaya rağmen, şişman olmaktan yoğun bir şekilde korkma, beden algısında bozukluk, yaş ve boya göre l normal ağırlığa gelmeyi reddetme, fiziksel hastalığın olmaması ile belirli bir yeme bozukluğudur.” şeklinde bilgi veren Tekin, Bulimiya Nervoza (Bm) hakkında ise “Tekrarlayan aşırı yemek yeme, kilo alma bir yandan da kilo almayı durdurma çabaları ile belirtilen bozukluktur. Genel olarak anormal ölçüde aşırı yiyeceği gizlice alır ve bunu vücuttan atma yollarını denerler. (kusma, diüretik, laktasif)” dedi.

Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu (Bınge Eatıng Dısorder-Bed) hakkında, “Belirli bir zaman süreci içince hastalarda kontrol hissinin yitirilmesi ile birlikte aşırı miktarda besin alımı ve bunun sonrasında kendini kusturma, laktasif ve/veya diüretik kullanım gibi kilo almayı engelleyici bir tutumun bulunmasıdır. Tıkanırcasına yeme bozukluğu, bulimiyanevroza ile karıştırılmamalıdır. Bu grupta yer alan kişiler kilo artışını önlemek için yediklerini karşılamaya yönelik davranışlarda bulunmazlar. Ancak bu kişiler bulimik kişilere nazaran obez veya obez olmaya yatkın bireylerdir.” dedi.

Gece Yeme Sendromu ile ilgili olarak, “Sabahları iştahsızlık ve bu nedenle kahvaltı yapamama, akşamları bilhassa akşam yemeğinden sonra aşırı miktarda yemek yeme, uyku sorunları, ruh durumu sabah uyandığında iyi durumdadır. Gün ilerledikçe ruhsal durum bozulma göstererek akşamları stres ve aşırı yeme durumları görülmektedir.” dedi.

Başka Türlü Adlandırılamayan Yeme Bozuklukları ile ilgili “Bu gruba anoreksiya nevroza ve bulimiya nervozanın tüm teşhis kriterlerini göstermeyen diğer önemli yeme tutum ve davranış bozukluklarına girmektedir.” dedi.

Diyetisyen Tekin, yeme bozukluklarından herhangi birinin veya daha fazlasının kendilerinde olduğunu düşünenleri bir an önce konunun uzmanları diyetisyenlerle iletişime geçmeleri gerektiği konusunda uyardı.  Tekin, “Bu durumun üstesinden gelmek için tedaviye başlamalıyız.” dedi.

Ayşe ÖZDER

Editör: AYŞE ÖZDER