Yedi kez yerleşim yeri değişen Yusufeli'nde son olarak Yusufeli Barajı’nın tamamlanmasıyla birlikte, 2022 yılının Ekim ayında ilçe sakinleri yeni yerleşim yerine taşındı. Ancak bu süreç, Yusufeli halkı için ciddi ekonomik ve sosyal zorlukları beraberinde getirdi. İlçe sakinleri, yaşadıkları mağduriyeti ve gelecek kaygılarını dile getirerek, sorunların bir an önce çözülmesini talep ediyor.

Bölge sakinlerinden Hikmet Taşçı, Yusufeli’nin yaşadığı bu büyük dönüşüm sürecini şu sözlerle özetliyor:

Türkiye Şampiyonu Şeyma Keskin’e Memleketinde Coşkulu Karşılama Türkiye Şampiyonu Şeyma Keskin’e Memleketinde Coşkulu Karşılama

“Tekkale köyündenim, 62 yaşındayım. Askerlik dışında Yusufeli’ni terk etmedim. Yusufeli halkı olarak 1970 yılından itibaren ‘Yusufeli’nde baraj olacak’ deniyordu ve sonunda da oldu. Millet doğduğu topraklardan koparıldı. Ama ben yeni yerleşim yerine yabancı değilim çünkü çocukluğumda buralarda çobanlık yaptım. Ama eski tadı var mı? Tabii ki yok. Gelecekte iyi bir ilçe olur mu? Olur, yeşillendirilebilir. Ama şu anda burada ekonomik olarak vatandaşın durumu çok kötü. Yusufeli halkı istimlak parasıyla şimdilik ayakta duruyor ve ticaret yapıyor. Ancak istimlak paraları bittiği zaman da ödemeler başlayacak. O zaman Yusufeli halkı olarak sıkıntıya gireceğiz ama şu anda kimse farkında değil.”

Yusufeli'nde Halk Mağduriyetlerini Dile GetiriyorHikmet Taşçı, devletin yaptığı yatırımlara rağmen vatandaşın burada kalabilmesi için daha fazla alternatife ihtiyaç olduğunu belirtiyor:

“Evet, devlet buraya yatırım yaptı ama bu yatırımın karşısında vatandaşın burada kalabilmesi için bir canlılık olması lazım. Alternatiflerin düşünülmesi lazım. Ben burada 20 yıl aktif siyaset yaptım, MHP İlçe Başkanlığı yaptım ve halkın tüm sorunlarını biliyorum. Ama ben de dahil şu anda istimlak parasını yiyorum ve ancak ayakta durabiliyorum. Ama bu nereye kadar? Bakın millet, ellerindeki parayla iş yerleri açtı ama iş yerlerini kapatmaya başladı. Bu sene bahara çıkanlar büyük esnaftır, çıkamayanları bilemiyorum. Allah yardım etsin, Yusufelilileri zor günler bekliyor, başka da bir şey bilmiyorum.”

Bölge sakinlerinden Bilgehan Demirkıran ise yeni Yusufeli’nde ekonomik sorunların giderek derinleşeceğini söylüyor:

“Eski Yusufeli’nin bereketi yok. Burada esnaflarımızın yaptığı paylaşımlardan görüyoruz. İleriye doğru bu yerleşkelerin ödemeleri başladığı zaman daha da kötüye gideceği aşikâr. Şu anda ödemeler olmadığı halde işler kötü gidiyor. On altı buçuk trilyona yakın benim köyümden para çıkacak sadece. O paranın Yusufeli’nde dönmemesi demek, buradaki esnaf arkadaşların zorda kalması demek.”

Demirkıran, sorunların sadece ekonomik olmadığını, aynı zamanda duygusal ve sosyal boyutlarının da ağır olduğunu vurguluyor:

“Burada evsiz olanlar var. İş yerleri var ama iş yapamadıkları için kapatan arkadaşlar var. Genel ekonomik durum konusunda ülke olarak paylaştığımız sorunları kabullenebiliyoruz. Ancak Yusufeli’ne özgü durumlarda yaşadığımız sorunlar daha yaralayıcı. Bütün bunlar yaşanmasın diye çok çaba sarf ettik, çok söylendik. Hatta şiirler yazdık ama duyuramadık.”

Yusufeli'nde Halk Mağduriyetlerini Dile GetiriyorYusufelililer, yeni yerleşim yerindeki ekonomik ve sosyal sorunlara adapte olmaya çalışıyor. Ancak istimlak paralarının tükenmesiyle birlikte borç ödemelerinin başlayacak olması, ilçe halkını daha da zor bir gelecekle karşı karşıya bırakıyor.

Yusufeli halkının yaşadığı bu sorunlar, baraj projelerinin çevresel ve toplumsal etkileri üzerine yeniden düşünmeyi gerektiriyor. Devletin yatırım yaptığı yeni yerleşim yerlerinde, vatandaşların ekonomik olarak ayakta kalabilmesi için sürdürülebilir çözümler üretilmesi büyük önem taşıyor. Yusufeli halkı, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda sosyo-kültürel olarak da desteklenmeyi bekliyor.

Hikmet Taşçı ve Bilgehan Demirkıran gibi bölge sakinlerinin dile getirdiği sorunlar, sadece Yusufeli’nin değil, yer değiştirmek zorunda kalan birçok topluluğun yaşadığı ortak problemleri yansıtıyor. Yusufelililer, doğup büyüdükleri topraklardan uzaklaştırılmış olmanın acısını yaşarken, yeni yerleşim yerlerinde tutunabilmek için daha fazla desteğe ihtiyaç duyduklarını belirtiyor. Bu mağduriyetlerin çözülmesi, sadece Yusufeli için değil, ülkenin benzer projelerinde karşılaşılan sorunların çözümüne de ışık tutabilir.

Editör: ALİ ERAY ÇELİK