Hopa Belediyesine ait araçta bulunan 8 sokak köpeği Artvin’in girişine bırakılmak üzereyken yakalandı.

Hayvanları Doğayı ve İnsanları Koruma Derneği(HAYDİKO) Yönetim Kurulu Başkanı Emel Meriç, Hopa Belediyesine ait araçta bulunan sokak köpeklerini Artvin’in girişine bırakmak üzere olan veteriner hekim tarafından darp edildi.

HAYDİKO Başkanı Emel Meriç, önceki gün gece saatlerinde Hopa’dan 8 sokak köpeğinin Hopa Belediyesine ait araba ile Artvin’e götürüldükleri ihbarını alması üzerine durumu kolluk kuvvetlerine bildirdi.

Hopa ve Artvin’den gönüllülerin de takip ettiği olayda varyantta durdurulan araç içerisinde bulunan veteriner hekim ve belediye çalışanları hayvanları Kars’a tedaviye götürdüklerini iddia etti. Meriç, hayvanların taşınma usulüne uygun olmadığı için durumlarını kontrol etmek istediği sırada veteriner hekim tarafından darp edildiğini söyledi.

“Hayvanların barınaktan alınıp Artvin’e getirildiğini duyduk”

Sokak köpeklerinin Hopa belediyesi tarafından bırakıldığından şüpelendiklerini ve ıspatlayamak için çalışmalar yaptıklarını kaydeden Meriç, son yaşanan olay ile bunu kanıtladıklarını belirterek,  “Bu bir günlük bir şey değil Artvin'de özellikle varyant bölgesinde atılan köpek sayısındaki artıştan kaynaklı zaten hangi belediye bunu yapıyor olabilir diye yıllardır bu işin içerisinde olduğumuz için tahmin edebiliyordum ama ispat gerekiyordu. Bunu bu belediye yapıyordur dediğimiz zaman kimse bizi kâle almıyordu. Köpeklerin özellikle uyuz olması, uyuzlu köpek sayısındaki artış Hopa sokaklarında da çok fazla var bu nedenle Hopa belediyesinden şüpheleniyorduk. Hopa belediyesi kısırlaştırma da yapmadığı için ve orada çoban kültürü çok fazla olduğu için çoban köpeğinin üremesi de çok fazla Bu nedenle biz Hopa'daki gönüllüler ile sürekli görüş halindeydik. Toplamalar olacağını çünkü genellikle bu dönemde yapıyorlar işlemi bu yüzden daha çok takipte kalmamız gerektiğini konuşmuştuk. Sokaklarda eksilen köpeklerin olduğunu görünce bu insanların mesai saatleri dışında bu araçlarla hareketliliği artınca takip ettik. Yine vatandaşlardan da bu yönde duyum alınca sokaklardan, takipte kaldık. Hayvanların barınaktan alınıp bu tarafa getirildiğini duyduk biz de hemen yola çıktık zaten çünkü ıspat önemliydi biz bundan şüpheleniyoruz deyip kolluk kuvvetlerine haber verdik” dedi.

“Sevk kağıtları, taşıma belgeleri, herhangi bir görev kağıtları yoktu”

Durdurulan arabadaki hayvanların durumunu kontrol etmek için camı aralamak isteyen Meriç, bu sırada darp edildiğini söyleyerek, “Jandarma gerekli görüşmeleri yaparken ben de köpeklerin içerideki durumunu kontrol etmek için camı aralamak istedim arabadaki veteriner hekim kolumdan tutup beni savurdu, göğsüme bir yumruk attı sonrasında etikledi ve düşüyordum oradaki biri beni tuttu. Jandarma trafik ekipleri tarafından kavga ayrıldı o sırada tehditler savurdu. Orada bir hekimin asli görevinin hayvanları kurtarmak olduğunu, etik değerleri ihlal ettiğini böyle bir veterinerlik anlayışını kabul etmediğimizi söyledik. Hayvanların yediemin güvencesiyle koruma altına alınmasını talep ettik. Hayvanlar Artvin belediyesi bakımevine, yediemin korunmasında şu anda oradalar. Hayvanların 8 tane olduğu, bir tanesi sayım sırasında kafesin arkasında sıkışmış görünmüyordu. Taşıma usulleri de hayvan refahına aykırıydı. Hayvanları tedavi için Kars'a götüreceklerini söylediler, 8 hayvanı sadece 2 tanesinde uyuz saptandı, uyuz hastalığı da Hopa şartlarında tedavi edilebilecek Bir rahatsızlık. Diğer hayvanlarda herhangi bir ağır sevk gerektirecek durum gözlenmedi. Biz serbest veteriner görüşü istedik, bizim saptamamız da bu yöndeydi ama bir uzman görüşünde bunun desteklemesi önemliydi, nitekim uzman görüşü de Bu doğrultuda. Gece seyahatinin sabah orada erkenden olmayı gerekçe gösterdiler ama sevk kağıtları yoktu, taşıma belgeleri, herhangi bir görev kağıtları üzerinde yoktu. Üstelik görev başındalar ise de görev sırasında alkollü olmaları da ayrı bir sorunu teşkil ediyordu. Hayvanların o şekilde araç içerisinde korumasız bir şekilde taşındığını da saptadık” diye konuştu.

“Usulsüz hareketler evrak eksiklikleri , kaçmaları bizim şüphemizi de doğrulamış oluyor”

Belediyelerin sokak hayvanlarını kısırlaştırma yerine şehrin çeşitli noktalarına bırakmayı tercih ettiklerini belirten Meriç, “Maalesef Türkiye'de birçok belediye 5199 sayılı kanunun belediyelere vermiş olduğu sorumluluğu yerine getirmiyor. Kısırlaştırma çalışmaları yapmadığı için, sahipli hayvanların denetimi yapılmadığı için, onlar sokağa terk ediliyor kısırlaştırılmayan hayvanlar üredikçe sokaktaki sayı artıyor şikayet de arttıkça toplayıp başka bölgelere atma yoluna gidiyorlar. Bu işlem diğer bölgelerde de başka sorunlara yol açabildiği gibi hayvanların da ölümüne neden oluyor. Çok kötü şartlarda ıssız yerlerde ölüme terk ediliyor bu hayvanlar. Getiriş amaçlarının biz bu yönde olduğunu düşünüyoruz kaldı ki bütün usulsüz hareketler evrak eksiklikleri olsun, kaçmaları olsun bizim bu şüphemizi de doğrulamış oluyor” ifadelerini kullandı.

“Tüm Belediyeleri Göreve Çağırıyoruz”

Belediyelere sokak hayvanları konusunda çağrıda bulunan Meriç, “Tüm belediyelere çağrımız, her belediye kendi hayvanına sahip çıkmalı her belediye sokaklarındaki hayvan nüfusunun artmaması için etkin kısırlaştırma yapması gerekiyor. bunun için her belediyenin bir veteriner hekim çalıştırması ama hayvan refahını hayvan yaşamın önemseyen veteriner hekimler ile çalışılması gerektiğini düşünüyorum. Biz etkin bir kısırlaştırma çalışması yaparsak şayet ve insanların hayvanların nasıl davranması gerektiğini, hayvan davranışları ile ilgili bilgilendirme yaparsak bu dünyayı birlikte paylaşmamız gerektiğini onları anlatabilirsek bu sorunlar çözülür. Ama sokak hayvanlarının sorunu kısırlaştırma ile, vatandaşın bilinçlendirilmesi ile çözülür. Tüm belediyeleri bu anlamda görevlerini doğru bir şekilde yapmaya davet ediyoruz” şeklinde konuştu.

Hatice Diler

Editör: TE Bilisim