Artvin İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Talip Işık şap hastalığı ile açıklamalarda bulunarak Ardahan’dan Artvin’e sıçrayan şap hastalığı nedeniyle Ardanuç, Şavşat ve Yusufeli ilçelerinde karantina uygulanmaya başlandığını söyledi.

Şap hastalığını Covid-19 virüsüne benzettiğini belirten Artvin İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Talip Işık, "Hastalık öncesinde şap hastalığı için aşılar yapıldı. Burada üreticilerin de kabahati var ve aşı yaptırmayan üreticilerimiz var. Biz ne kadar uyarsak da maalesef aşı yaptırmayanlarımız oldu. En büyük risk bu hayvanlarda gözükür ve sonrasında aşı yapılan hayvanlara da bulaşıyor" dedi.

Öğrencilere Kültür Gezisi Öğrencilere Kültür Gezisi

Talip Işık, şunları söyledi:

"BEN, BU HASTALIĞI COVİD-19 HASTALIĞINA BENZETİYORUM"

"Bu hastalık şu anda Artvin’de gözüküyor. Ama bundan 3-4 ay önce, hatta 6 ay önce yurt dışından, özellikle İran’dan gelen hayvanlar sayesinde ülkemize girdi. Önce Güneydoğu’daki illerimize bulaştı ve daha sonra da ilimize kadar geldi. Ben, bu konuda şunu söylemek istiyorum; il ve ilçe tarım müdürlükleri gerekli tedbiri ve önlemleri aldılar. Tabii ki bizler de gerekli bilgilendirmelerimizi yaptık, seminerler verildi ve hayvan sahiplerimize gerekli mesajlarımızı attık. Mümkün olduğu kadar sınır illerden hayvan geçişi yapılmamalıydı ve alınmamalıydı. Çünkü bu virüs, öldürücü bir virüs.

Ben, bunu Covid-19'a benzetiyorum. Yani Çin’de çıktığı zaman ülkemizde yoktu ve aşısı hayli bir zaman aldı ve nihayetinde ülkemize kadar geldi ve hep beraber yaşadık. Benzer bir durumu da bugün hayvanlarda yaşıyoruz. Evet, bakanlığımız bu konuda aşı üretmeye çalıştıysa da hastalık girdiğinde aşının da faydası olmuyor, hatta daha da tetikliyor. Bizim de ilimize yeni geldi bu SAT 2 tipi şap hastalığı ve Artvin’de Ardanuç, Şavşat ve Yusufeli ilçeleri karantina altına alınmıştır. Şimdi benim ilçemde de ve diğer ilçelerimizde de bu hastalık gözüküyor.

"AŞI YAPILAN HAYVANLARIMIZ BİR NEBZE HASTALIĞI HAFİF ATLATIYOR"

Hastalık öncesinde şap hastalığı için aşılar yapıldı. Burada üreticilerin de kabahati var ve aşı yaptırmayan üreticilerimiz var. Biz ne kadar uyarsak da maalesef aşı yaptırmayanlarımız oldu. En büyük risk bu hayvanlarda gözükür ve sonrasında aşı yapılan hayvanlara da bulaşıyor. Bu SAT 2 tipi virüsü yeni gözüktüğünden, il ve ilçe tarım müdürlüklerinin yapmış olduğu aşılar bu virüsün aşısı değildi ve diğer tipler için yapılan aşılar da bu virüs için etkili olamadı. Her ne kadar mücadele edildiyse de maalesef ki ilimize kadar bu hastalık geldi. Aşı yapılan hayvanlarımız hastalığı bir nebze hafif atlatıyor ve ölüm oranları az gözüküyor. Hastalığa yakalanan hayvanlar özellikle damızlık verimini düşürüyor ve hastalığı atlatan hayvanlar bile yarın damızlık vasfını yitiriyor ki mecburen kesime gidiyor ve üreticinin elinden çıkıyor. Biz diyoruz ki bu hastalığın buraya gelmemesi gerekiyordu, neden biz her şeyi devletten bekliyoruz? Ama beklemek de zorundayız. Şu anda şunu söylemek istiyorum; Tarım Bakanlığı ve bizi yönetenler, tarım ve hayvancılıktan vazgeçtiler. Neden bu kaçak hayvanların ülkemize girmelerine izin verdiler, yani İran’dan gelen hayvanlara? Çünkü ülkemizde hayvancılık bittiği için, et ihtiyacımız da vardı ve insanlarımız et alamıyorlardı, günü kurtarmak için bu hayvanların geçişine göz yumuldu. O gün rahat et yiyebildik ama bundan sonra da et yiyemeyeceğiz.

Bakanlığımız, bundan 3-4 ay önce ilimizde hayvanların meraya inmesini yasak etti. Ama bazı üreticilerimiz, tarım il müdürlüklerini zorlayarak meraya çıkacaklarını ilettiler. Ama doğrusu bizim bölgemizde hayvancılık merada yapılır. Biz ‘çıkarmayın’ dedik ve ‘hastalık var’ diye uyardıysak da anlamadılar ve bu hastalığın önüne geçilemedi. Şu anda Yusufeli, Şavşat, Ardanuç karantina altına alındı ve hayvan satışı olmadığı gibi hayvan geçişi yasaklandı. Köyler arası geçiş ve hayvan satışı tamamen yasaklandı. Üreticilerimiz dikkatli olsun. Bizler gerekli bilgilendirme mesajımızı attık. Lütfen bu karantinaya uysunlar ki bu hastalığı atlatalım. Çektiğimiz mesajlara ve devletin uyarılarına dikkat etmeleri gerekir."

Ayla ALKAN

Editör: Haber Masası