BORÇKA

“Atmacacılık Bir Kültürel Miras”

Borçka Avcılar ve Atıcılar Kulübü Derneği Başkanı Hasan Karacan, atmacacılığın hangi ülkelerde yapıldığına ilişkin açıklamalarda bulunarak bu geleneğin tarihsel ve kültürel önemine dikkat çekti

Abone Ol

Karacan, atmacacılığın antik çağlardan beri süregelen bir gelenek olduğunu belirterek, özellikle atmacaların göç yolları üzerinde bulunan ülkelerde yaygınlaştığını söyledi.
Karacan, Türkiye’nin bu geleneğin en güçlü yaşatıldığı ülkeler arasında yer aldığını vurgulayarak, “Türkiye’de atmacacılık bir avcılıktan ziyade kültürel bir mirastır. Özellikle Doğu Karadeniz’de, Rize ve Artvin başta olmak üzere Ardeşen, Pazar, Fındıklı, Çayeli, Çamlıhemşin, Arhavi, Hopa, Kemalpaşa ve Borçka gibi ilçelerde yoğun şekilde sürdürülmektedir” dedi. Karacan, sonbahar göç döneminde ‘fora’ adı verilen ağlarla yakalanan atmacaların eğitilip bıldırcın avında kullanıldığını, sezon sonunda ise doğaya geri bırakıldığını belirterek bunun geleneğin en etik yönlerinden biri olduğunun altını çizdi.
Türkiye’nin yanı sıra Gürcistan’da da atmacacılığın önemli bir kültürel değer olduğunu ifade eden Karacan, “Gürcistan’da ‘Bazzieri’ adı verilen atmacacılar bu geleneği yüzyıllardır sürdürüyor. Batum ve çevresinde her yıl düzenlenen festivallerle de kültür yaşatılıyor” diye konuştu.
Orta Asya’da Kazakistan, Kırgızistan ve Moğolistan gibi ülkelerde kartal ve doğanla avlanmanın daha yaygın olduğunu ancak atmacacılığın da küçük avlarda önemli yer tuttuğunu belirten Karacan, bu ülkelerde geleneğin bir yaşam biçimi ve ata sporu olarak kabul edildiğini söyledi. Pakistan ve Hindistan’da da özellikle kırsal bölgelerde atmacacılığın sürdüğünü dile getiren Karacan, Avrupa’da ise Macaristan, İspanya ve İngiltere’nin öne çıktığını ifade etti.
Karacan, atmacacılığın yalnızca bir av yöntemi değil, sabır ve emek gerektiren bir kültür olduğunu belirterek, yakalama, eğitme, avlanma ve av sezonu sonunda doğaya salma süreçlerinin geleneğin temelini oluşturduğunu kaydetti. Özellikle Karadeniz’de atmacaların sezon sonunda yeniden doğaya bırakılmasının, doğaya saygının önemli bir göstergesi olduğunu sözlerine ekledi.