Hopa’da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü yüzlerce kişinin katılımıyla coşkulu ve güçlü bir şekilde kutlandı. CHP, Sol Parti, Türkiye İşçi Partisi (TİP), Emek Partisi (EMEP), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), DEM Parti, Halkevleri, Umut-Sen, Devrimci Gençlik, Eğitim-Sen, Eğitim-İş, DİSK, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, Belediye-İş Sendikası, Tüm Emekliler Sendikası ve Hopa halkı yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi.
Yoğun katılımın gözlemlendiği yürüyüşte, “Emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, demokrasinin, barışın ve laikliğin egemen olduğu bir dünya” talebiyle çeşitli sloganlar atıldı. Yürüyüş sonrası Metin Lokumcu Anıtı önünde basın açıklamaları yapıldı. Açıklamaların ardından kadın korosu müzikler eşliğinde 1 Mayıs’ı kutladı.
“Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!”
Belediye-İş Sendikası adına konuşan Ali Şükrü Kibar, 1 Mayıs’ın tüm işçilerin ve emekçilerin bir araya geldiği, sömürüsüz, baskısız, insan onuruna yaraşır bir yaşam için mücadele ettikleri bir gün olduğunu vurguladı. Kibar şu sözleri dile getirdi; “Bugün 1 Mayıs, işçi sınıfının Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü. 1 Mayıs; ülkesi, milliyeti, görüşü, dini, mezhebi, mesleği, cinsiyeti, yaşı ne olursa olsun bütün işçilerin ekmek, barış, özgürlük ve demokrasi için birlikte mücadele günüdür. 1 Mayıs, sömürüsüz, baskısız, insan onuruna yaraşır bir yaşam için taleplerimizi haykıracağımız gündür. 1 Mayıs, tüm emekçilerin güçlerini birleştirdiği gündür. İşçi sınıfı ve emekçi halkımızın kazanımlarına yönelik saldırıların arttığı, temel hak ve özgürlüklerin tehdit altında olduğu, ekonomik krizlerin halkı kuşattığı, hukuk güvenliğinin kalmadığı, demokrasinin askıya alındığı, vicdanları sızlatan haksızlıkların yaşandığı bir dönemdeyiz.
Siyasi operasyonlar, demokratik haklara saldırılar yalnızca işçileri değil, üniversite ve lise gençliğini de hedef alıyor. Halkın oyuyla seçilen belediye başkanları hapsediliyor. Sanatçılar, gazeteciler, aydınlar baskıyla susturulmak isteniyor. Emekçiler açlık, yoksulluk ve barınma kriziyle boğuşuyor. Örgütlenme ve ifade özgürlüğü önündeki engeller hak aramayı imkânsızlaştırıyor. Grevler erteleniyor, vergi adaletsizliği görmezden geliniyor. İktidar, kısmi zamanlı çalışma gibi esnek modelleri dayatarak iş güvencesini yok ediyor. Kıdem tazminatı tavanı düşük tutuluyor, adım adım tasfiye ediliyor.
Bizler bu uygulamaları dün de kabul etmedik, bugün de etmiyoruz, yarın da etmeyeceğiz. Üreten, adaletli paylaşan, bilimsel eğitimle donanmış bir toplumda barış içinde yaşamak istiyoruz. Özgürlük, eşitlik, adalet, demokrasi, barış için; ekmeğimiz, geleceğimiz ve ülkemiz için 1 Mayıs’ta alanlardayız. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz! Yaşasın 1 Mayıs, Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü!”
“Bu ülke emeğiyle geçinenlerin ülkesi!”
1 Mayıs Tertip Komitesi adına Nurcan Altunkaya da konuşmasında milyonlarca yurttaşın adalet ve demokrasi talebinin görmezden gelindiğini belirtti. Altunkaya’nın, “Adalet bitti, tuz koktu! Kundaktaki bebek bile adalet ister hale geldi. Ama iktidar halkın taleplerine kulaklarını tıkamış durumda. Hiçbir barikat halkın adalet talebini durduramayacak! Cadı avı bardağı taşıran son damla oldu. Bu ülke 3-5 haraminin değil, alın teri dökenlerin ülkesi. Her bir hak mücadelesi, sınıf mücadelesidir. İşçi sınıfı ancak birleşirse umutlu bir gelecek kurabilir. Halkın iradesine baskılar son bulmalı, siyasi tutuklular serbest bırakılmalı!
Kadınlar susmadı, susmayacak! İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz! Gençler baskıya rağmen alanlarda, umut burada yeşeriyor! Ortadoğu’da emperyalizmin desteklediği gericiliğe karşı Denizlerin anti-emperyalist yolunda ilerleyeceğiz. HTŞ lideri Colani’nin Türkiye’de ağırlanması bu karanlığın resmidir. Kürt Sorunu’nun çözüm yolu barış ve eşitlik mücadelesidir. Cezaevleriyle değil, adaletle çözülür! Onurlu yaşam için mücadele eden emekliler, çevreciler, adalet isteyenler, köylüler, gençler, kadınlar hep beraberiz, ayaktayız! Birleşe birleşe kazanacağız! Kurtuluş yok tek başına! Ya hep beraber ya hiçbirimiz! Yaşasın örgütlü mücadelemiz! Yaşasın 1 Mayıs!”
“Zaman genel grev ve genel direniş zamanı”
KESK adına konuşan Zeliha Yıldırım, kapitalist sistemin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kriz, açlık, baskı ve eşitsizlikle halkları ezdiğini belirtti. Yıldırım, “Emekçiler! İşçiler! Kadınlar! Gençler! Emekliler! Bugün burada emeğiyle hayatı yaratanlar olarak bir aradayız. Meydanları dolduran milyonların günü bugün!Türkiye’de bir avuç zengin için milyonların geleceği çalınıyor. Bu düzen işçiye açlık, kadına şiddet, gençliğe geleceksizlik, doğaya yıkım sunuyor. Bugün yalnızca bir bayram kutlamıyoruz. Söz veriyoruz: Emeğin sömürülmediği, doğanın talan edilmediği, halkların özgür yaşadığı bir dünya kuracağız. Fabrikalarda ölen işçiler, KHK’lı emekçiler, geleceksiz bırakılan gençler, baskıya direnen kadınlar, doğasını koruyan köylüler bugün omuz omuza! Kayyumlara, Gezi tutuklularına, vergi adaletsizliğine, doğa yıkımına, yandaş bütçelere karşı meydanlardayız! Patronlara vergi affı, halka zam düzenine karşı; Grev hakkını gasp eden, sendikalaşmayı engelleyen iktidara karşı; Gerici zihniyete karşı emek, barış ve özgürlük için birleşeceğiz! Bu düzenin çarklarını durduracağız! Bu düzeni değiştireceğiz! Emeğin sömürülmediği, herkesin güvenceli çalıştığı, grev hakkının güvence altında olduğu bir ülke kuracağız! Kadınların özgürce yaşadığı, gençlerin umutla baktığı, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlandığı, vergide adaletin sağlandığı bir düzen kuracağız. Kurtuluş yok tek başına! Ya hep beraber ya hiçbirimiz! Üreten biziz, yöneten de biz olacağız. Emeğin ve halkın iktidarını kuracağız!Yaşasın 1 Mayıs! Biji Yek Gulan!”
Hopa’da düzenlenen 1 Mayıs etkinliği, güçlü katılım ve kararlılıkla tamamlandı. Emeğin, eşitliğin ve özgürlüğün savunulduğu alan birleşik mücadelenin ve dayanışmanın sesiyle yankılandı. Tüm konuşmalar gelecek için ortak bir umut mesajı ve mücadele çağrısı ile sona erdi.
