ATV Kazası: 1 Yaralı ATV Kazası: 1 Yaralı

Borçka Cankurtaran bölgesinde mesire alanı projesi uğruna yapılacak ağaç katliamını engellemek istediği için katledilen Reşit Kibar için Borçka’da eylem gerçekleşti.

Şirket çalışanı Muhammet Ustabaş köylülere silahla saldırmış iki kişi de yaralanmıştı. Saldırının ardından gözaltına alınan Ustabaş, tutuklanmıştı. Bunun üzerine Borçka halkı tek ses olarak Borçka Meydanında bir araya geldi.

AKP Elini Cankurtaran’dan Çek”, “Çetelerden Hesap Soracağız”, “Cankurtaran Halkındır”, “Reşit Kibar Onurumuzdur”, “Reşit Kibar Ölümsüzdür” ve “Faruk Çelik İstifa” sloganları Borçka sokaklarından yankılandı.

borçka tek ses 4

Gerçekleşen basın açıklamasından konuşma yapan Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk, Faruk Çelik’in biran önce istifa etmesi ve yargılanması gerektiğini söyledi. Merttürk, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi; “Bizler bu memlekette yıllardır mücadele ediyoruz. HES’lere karşı mücadele ettik memleketimizin dört bir yanından derelere HES kurdular. Dereler özgür aksın diye mücadele eden Metin Lokumcu’yu aramızdan aldılar. Sorumluların hiç biri ceza almadı ve beraat verdiler. Yine Engin Polat ve Dilan Polat’ların çetesi, kara para aklayanlar serbest bırakıldı gözümüze soka soka sevinçlerini soktular. Biz artık şunu çok iyi biliyoruz. Bu memlekette artık hukuksuzluk yok demeyelim hiç birimiz, çünkü onların hukuku var. Onların hukuku uyuşturucu baronlarını korumak. Artvin’in yüzde doksanı madencilere ruhsatlandırılmış durumda. Yunus Merttürk kim ya? Bütün Borçka’yı, Artvin’i, Karadeniz’i, Kocaeli’ni talan etmediği yer yok. Yunus Merrtürk kim ki bütün halkı karşısına alıp tetikçileri tutup, katledip buradaki projelerine devam edebileceğini düşünüyor. Asla izin vermeyeceğiz. Onları besleyen şirketlerin sırtını sıvazlayanlar, Artvin’in yeşiline bakınca doların yeşilini görenler şunu çok iyi bilsinler ne onlara ne onların tetikçilerine geçit vermeyeceğiz. Yunus Merttürk suçludur. Biran önce yargılanacak. Fikret Merttürk silahın sahibi tetikçi biran önce tutuklanacak. Serbest kaldı biliyorsunuz. Borçka sokakları dahil olmak üzere sokaklarda elini kolunu sallayarak dolaşmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Sadece Yunus Merttürk değil hiçbir şirkete ruhsat izni verilmesine izin vermeyeceğiz.

Faruk Çelik sorumluluğumuz yoktur bu işte diyor, üç gün önce madem sorumluluğun yok o çetelerle o masada ne işin vardı? Maden sizin sorumluluğunuz yok Orman İşletme Müdürlüğünü arayıp da ‘bu proje biran önce başlayacak Yunus Merttürk ne diyorsa onu yapacaksınız’ demeyi biliyorsunuz. Maden sorumluluğun yok tetikçilerin ile birlikte Artvin halkını tehdit ederek seçim kazanmaya çalışıp, seçimlerden sonra da bu projenin içine neden hızla girdin? Boy boy fotoğrafları var Yunus Merttürk ile haberdar değil miyiz zannediyorlar. Faruk Çelik başta olmak üzere bütün AKP’liler hesap verecek. Faruk Çelik biran önce istifa etmeli ve biran önce yargılanmalıdır.”

borçka tek ses 2

“Para İçin Doğaya Nasıl Kıyıyorsunuz?”

SOL Parti MYK Üyesi Alper Taş, katılım gösterdiği basın açıklamasında söz alarak şu ifadelere yer verdi; “Gerçekten acımız derin, gerçekten öfkemiz derin, Reşit Kibar arkadaşımız yaşam alanını savunduğu için şu güzelim doğayı savunduğu için katledildi. Reşit Kibar arkadaşımız bizim için öldü, bu doğa için öldü. O yüzden Reşit Kibar’ı tıpkı Metin Lokumcu gibi sonsuzluğa uğurlamadık ikisini de yüreğimizin en derinliklerinde saklıyoruz. Her daim bilincimizde, her daim yüreğimizde. Biz her ikisine de borçluyuz. Çünkü bu güzel topraklar için yaşamını kaybettiler. Bizler Artvin’in devrimci, demokrat güçleri olarak bu sorumluluğumuzun görevi olarak önümüzde ki dönemi ciddi bir biçimde yürütmeliyiz. Para için bu doğaya nasıl kıyıyorsunuz. Siz hiç ders almadınız mı?”

borçka tek ses5

“Faruk Çelik İstifa”

Borçka halkı adına konuşma yapan Sevgi Keskinkurt Akyüz, taleplerinin silahın ruhsatlı sahibi ve azmettirici Fikret Merttürk’ün bir an önce tutuklanması, Cankurtaran ormanının adı "Reşit Kibar Ormanı" olması ve Faruk Çelik bir an önce istifa etmesi gerektiğini vurgulayarak “3 Eylül Çarşamba günü sabah saatlerinde, ilçemizin Cankurtaran Mevkiinde, devleti 600 milyon zarara uğratması ile tanınan EFOR maden şirketi'nin sahibinin diğer şirketi olan Yapı-Soy Beton'un ormanlara yönelik saldırısı ve ağaç kesim İşlemlerine başlamasını engellemeye çalışan halka silahlı saldırıda bulunulmuştur. Ormanına, ağacına, deresine suyuna sahip çıkan halka ateş açılmıştır. Yapı Soy Beton şirketinin yöneticisi Fikret Merttürk'e ait, şirket adına kayıtlı silahıyla Muhammed Ustabaş katliamı gerçekleştirmiştir. Açılan ateş sonucunda Reşit Kibar hayatını kaybederken bölge halkından Ersan Koyuncu ve Gökhan Koyuncu da yaralanmıştır. Katilama sayılı günler önce Faruk Çelik, Borçka'da katilamı gerçekleştiren kişilerle toplantı düzenlemiştir. Orman Bölge Müdürünü arayarak projenin bir an önce başlaması talimatını vermiştir. Tüm bu yaşananlar iktidar ve sermayenin kar hırsının bir sonucudur. Bu kar hırsıyla yıllardır ormanlarımıza derelerimize, vadilerimize saldıran sermaye, doğamızı katlettiği gibi canlarımızı da almaktadır. AKP iktidarının talan ve yağma politikalarının bir sonucu olarak yaşam alanlarımızı yok etmek isteyen sermaye, doğayı ve yaşamı savunan köylüleri gözaltılar, tutuklamalar ve tehditlerle yıldırmaya çalışmış, yıldıramadığını anlayınca da doğrudan hedef gözeterek silahlı saldırılarla mücadelemizi geriletmeye çalışmaktadır.

Bizler biliyoruz ki; bu saldırı ilk değil son da olmayacak. 2011'de yine Hopa'da doğasını ve yaşam alanını savunduğu için katledilen Metin Lokumcu'nun, 2017 yılında Finike'de ormanları yok eden mermer ocaklarına karşı verdikleri mücadele sonucunda katledilen Ali Ulvi- Aysin Büyüknohutçu'nun deliller ortada iken bir türlü sonuçlanmayan dava süreçleri devam ederken, Metin Lokumcu'nun daha dün gerçekleşen davasında bütün sanıklar serbest bırakılırken, geçtiğimiz günlerde yine Cankurtaran'dan açık bir cinayet haberiyle sarsıldık. Bu talan ve yağmanın kimlerin çıkarını gözeterek, hangi amaçla yapıldığını çok iyi biliyoruz. Artvin'de Cerattepenin kalbini söken, İşkencedere vadisini talana açan, Arhavi'nin köylerindeki maden projeleriyle bize yaşam alanı bırakmayan, Akbelen'i yağmalayan, Heslerle, Jeslerle, derelerimizi kurutan, maden faaliyetleri ile sularımızı zehirleyip, yaşam alanlarımızla beraber yaşam hakkımızı da elimizden alan çetelerin ve yağmacıların karlarına kar katması için yapılan tüm bu saldırıların önü iktidar tarafından açılmaktadır.

Üstelik sadece tetikçinin tutuklandığını, silahın sahibinin ise serbest bırakıldığını biliyoruz. Ali Ulvi-Ayşin Büyüknohutçu cinayetinden de biliyoruz ki bu tür girişimler asıl azmettiriciyi ört bas etme ve koruma girişimleridir. Sadece tetikçi değil cinayet işlenen silahın sahibi ve firmanın da sahipleri olanlar esas suçlulardır ve hesap vermelidirler. Ormanlarımızı, vadilerimizi, derelerimizi, topraklarımızı, maden şirketlerine, yağmacılara, talancılara ve AKP'ye teslim etmeyecek sermayenin saldırısına karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu mücadelede, katledilen bütün arkadaşlarımızın bütün çevre savunucularının hesabını hem AKP'den hem de şirketlerinden soracağız. Tüm sorunluların hesap vermesi için mücadeleyi büyüteceğiz. Taleplerimiz:  Silahlı saldırıdan sağ kurtulan, Cankurtaran mücadelesia de simgeleşen arkadaşımız Dursun Ali Koyuncu bir an önce serbest bırakılsın.  Silahın ruhsatlı sahibi ve azmettirici Fikret Merttürk bir an önce tutuklansın. Cankurtaran ormanının adı "Reşit Kibar Ormanı" olsun,  Faruk Çelik bir an önce istifa ersin. * Tek bir şirketin Cankurtaranda gerçekleşecek projeden çekilmesi yetmez, başta Cankurtaran olmak üzere ilçemizdeki tüm projelerin ruhsatı iptal edilsin. Yapısoy inşaatın sahibi Yunus Merttürk ve şirket yöneticileri yargılansın. Borçka'da yapılması planlanan, Yapısoy inşaata ait otel inşaatının ruhsatı bir an önce iptal edilsin. Her şey gözünün önünde yaşanan, olaya müdahale etmeyen, önceden hazırlık yapmayan Jandarma bu katliamın sorumlularındandır. Jandarma bölge komutanı derhal görevden alınsın. Daha önce hiçbir şikayeti ciddiye almayan Orman İşletmesi Müdürü derhal görevden alınsın” ifadelerine yer verdi.

borçka tek ses

Editör: AYŞE ÖZDER