Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır A.Ş., geçtiğimiz temmuz ayında Arhavi'ye bağlı 9 köy ve Hopa'ya bağlı bir köyü kapsayan toplamda 1930 hektarlık alanda maden çıkarma hakkını 5 milyon TL bedelle satın aldı. Şirket, bölgedeki sondaj çalışmalarına başlamaya hazırlanırken, Arhavi halkı madenin çevreye vereceği zarara karşı direnmeye devam ediyor. Yaşam alanlarını tehdit eden projeye karşı bölge halkının tepkisi giderek büyüyor.
Maden çalışmaları için sondaj faaliyetlerini başlatmaya hazırlanan Eti Bakır A.Ş., Arhavi Kaymakamlığı’na bir yazı göndererek, bölge halkının çalışmaları engellemeye yönelik muhtemel girişimlerine karşı güvenlik önlemi alınmasını talep etti. Bu talep, zaten projeye karşı çıkan halkta öfkeyi daha da artırdı. Arhavi halkı, doğal güzellikleri ve zengin bitki örtüsünü yok edecek bu projeye direnişlerini sürdürmekte kararlı. Özellikle Arhavi’nin Kamilet ve Derecik gibi özel vadilerini kapsayan projeye karşı, köylüler tüm yaşam alanlarının tehlike altında olduğunu düşünüyor.
Halkın direnişi ve tepkisi yalnızca bu projeyle sınırlı değil. Cengiz Holding'in Türkiye genelinde uyguladığı diğer projelerde olduğu gibi Arhavi'deki bu maden projesine de “vahşi madencilik” olarak bakılıyor. 2 Kasım Cumartesi günü saat 12.00’de, Arhavi halkı Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya gelerek projeye karşı seslerini duyurmaya çalışacak. “Arhavi için sen de orada ol” çağrısıyla yapılan afişlerde, projeye karşı toplumsal bir direniş mesajı veriliyor. Yöre halkı, doğayı koruma amacıyla seferberlik çağrısı yaparak tüm Türkiye’den destek bekliyor.
Karadeniz’in en güzel ilçelerinden biri olarak bilinen Arhavi, eşsiz doğasıyla öne çıkan bir bölge. Doğal bitki örtüsü, dereleri ve vadileriyle çok sayıda nadir türü barındıran Arhavi, geçtiğimiz yıllarda HES projeleri nedeniyle de büyük çevresel tehditlerle karşı karşıya kalmıştı. Eti Bakır A.Ş.'nin hayata geçirmek istediği bu yeni proje, daha önce HES projeleriyle müdahale edilmiş olan derelere ve çevresine ciddi zararlar verme riski taşıyor.
Bu yeni maden projesinin kapsadığı alan ise Arhavi’nin yanı sıra Hopa sınırlarına da uzanarak toplamda 10 köyü etkiliyor. Köylüler, madencilik faaliyetlerinin doğal yaşam alanlarını yok edeceğinden ve geçim kaynaklarını ellerinden alacağından endişe ediyor. Geçtiğimiz aylarda bir araya gelen halk, yaşam alanlarını korumak adına çeşitli eylemler düzenlemiş ve seslerini duyurmaya çalışmıştı. Köylüler, "Bizi toprağımızdan koparamazlar" diyerek, madenin getireceği olumsuzlukları kabul etmediklerini belirtiyor.
Cengiz Holding’in Türkiye genelinde uyguladığı madencilik projeleri, sıklıkla doğa talanıyla gündeme geliyor. Arhavi'de hayata geçirilmek istenen bu maden projesi, Artvin’in doğasını ve kültürel mirasını korumak isteyen çevrelerde de büyük bir tepkiye yol açmış durumda. Türkiye’nin dört bir yanında maden projeleri, ağaç kesimleri ve çevre tahribatlarıyla gündeme gelen Cengiz Holding’in Arhavi'ye yönelik bu son girişimi, vahşi madencilik tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
Bu süreçte Arhavi halkı, geleceğe bırakmak istedikleri temiz bir doğa için birlik olup mücadele etmeye kararlı. 2 Kasım’daki buluşma, sadece Arhavi'nin değil, tüm Türkiye’nin dikkatini çekecek bir protesto niteliğinde olacak. Halk, bu projeye karşı toprağını ve doğasını koruma yolunda ne gerekiyorsa yapacaklarını ifade ediyor.