Yusufeli Miting Alanı’nda yapılan mitingde Yusufeli halkı Cumhuriyet Halk Partisi Yusufeli Belediye Başkan Adayı Barış Demirci’yi yalnız bırakmadı.
Partililer, “Bizim oğlan geliyor”, “Barış Varsa Umut Var”, “Dereiçi Köyü Yangın Afetinde Yanımızda Barış Vardı”, “Haksızlığa Uğradığımızda Barış Vardı”, “Kazanacağız”, “Bizim Barış Kazanacak” dövizlerle Demirci’ye destek oldu.
Demirci, yaptığı konuşmasında desteklerini esirgemeyen herkese teşekkür ederek “Çok güzelsin Yusufeli. Az kaldı; hak sahibi yapılmayan bu toprakların öz evlatlari kazanacak, ev sahipleri ile anlaşamadığı için soğuklarda doğalgazı yapılmayan kiracılar kazanacak,
zemin katlara mahkum bırakılanlar kazanacak, atasını, dedesini sevdiklerini mezardan çıkartıp torba ile taşımak zorunda olanlar kazanacak, İnşaat halindeki okullara zorla yerleştirelen çocuklarımız kazanacak, 6 ay, 1 yıl dükkanını açamayan ekonomik zorluk çeken esnaflarımız kazanacak, Oradan oraya sürgün edilen belediye emekçileri kazanacak, Yusufeli Kazanacak” dedi.
CHP Yusufeli Belediye Başkan Adayı Barış Demirci, sular altında kalan Yusufeli halkının mağduriyet yaşadığını söyledi. Demirci, şöyle konuştu:
“Türkiye’nin en büyük barajı, dünyanın en büyük yüksek dördüncü barajı olan Yusufeli barajı yapıldı, inşa edildi su tutuldu ve üretime de başlanıldı bu süreç içerisinde. Çok büyük bir proje, yeni yerleşim yeri bağlantı yolları ve baraj gövdesiyle beraber 34 milyar lira para harcandı ve bu para yedi sene önceki rakam. Bugüne güncellediğimiz zaman çok ciddi rakamlara çıkan bir bütçe. Samimiyetimle söylüyorum devlet parayı oluk oluk akıttı ama maalesef şu anda Yusufeli’nde kimsenin yüzü gülmüyor. Mutlu olabilmek için o kaynakların doğru yöntemlerle, akılla bilimle sahaya yansıtılması gerekiyordu. Maalesef biz Yusufeli’nde, Yusufeli halkı olarak çok ciddi anlamda mağduriyetleri yaşadık ve yaşamaya da devam ediyoruz.
Şimdi bizler Yusufeli deyip, baraj deyip orayı hemen geçiştirmek doğru değil, Yusufeli’nde bir tarih yok oldu. İnsanların yaşanmışlıkları hatıraları anıları yok oldu. Bir annenin, bir babanın, bir evladın kemiklerini torbaya koyup taşımak zorunda kalan bir coğrafyadan bahsediyoruz ve bu coğrafyada yaşayan insanların psikolojisinden bahsediyoruz. İnsan en yakınını kaybettiği an, insan vatanına el atıldığını gördüğü an ne hissederse bizler onları hissediyoruz süreç içerisinde ve gerçekten şu anda birileri farkındadır ya da farkında değildir ama çok ciddi anlamda Yusufeli’nde tüm ailelerin psikolojisi bozulmuştur ve bunun düzeltilmesi lazım.
En büyük projemiz huzur projesi olmak zorunda ve insanlara bu mutluluğu sağlayacak, geçmişte yaşanmış sıkıntıları giderebilecek ve tekrardan ayağa kaldırabilecek bir yapılandırmayla hizmetle gelmemiz gerekiyor süreç içerisinde. Bizler bunun bilinciyle hareket ediyoruz ve bu bilinçle yönetim tarzı sergileyeceğiz. Son olarak şunu söylemek istiyorum; Yusufeli’ndeki en büyük projem huzur projesidir ve yapacaklarımız önce insanları mutlu edecek, daha sonra yaşam alanlarını iyileştirecek güzelleştirecek ve 'İyi ki de biz Yusufeli’nde yaşıyoruz, iyi ki de bu adama ve ekibe destek vermişiz' dedirteceğiz."