Artvin Çoruh Üniversitesi ile Avrupa Birliği Başkanlığı Türkiye Ulusal Ajansı iş birliğinde düzenlenen “Erasmus+ Merkezi Projeler Bilgilendirme Toplantısı”, Nihat Gökyiğit Kongre ve Kültür Merkezi’nde yoğun katılımla gerçekleştirildi.
Toplantıda Erasmus+ programı kapsamında yürütülen merkezi projelere ilişkin güncel bilgiler, başvuru süreçleri, proje yapıları ve üniversitelere sağlayacağı katkılar detaylı şekilde ele alındı.
Programın açılış konuşmasını yapan Artvin Çoruh Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fikret Sözbilir, üniversitenin uluslararasılaşma hedeflerine ulaşmasında Erasmus+ programının kritik bir rol oynadığını vurguladı.
Sözbilir, Erasmus+’ın eğitim ve araştırmada kaliteyi artırmayı, kurumlar arası iş birliğini güçlendirmeyi ve yenilikçi projeleri desteklemeyi amaçlayan geniş bir fırsat alanı sunduğunu söyledi.
Merkezi projelerin yalnızca öğrenci ve personel hareketliliğiyle sınırlı olmadığının altını çizen Sözbilir, “Bu projeler; araştırma, inovasyon, dijital dönüşüm ve kalite güvence sistemlerine kadar uzanan geniş bir çerçevede uluslararası ortaklık modelleri oluşturuyor. Üniversiteler böylece Avrupa’da yürütülen büyük konsorsiyumların bir parçası olabiliyor ve görünürlüklerini artırabiliyor” dedi.
AÇÜ’nün bilimin evrenselliği ile uluslararası iş birliğini her zaman ön planda tuttuğunu belirten Sözbilir, üniversitenin bölgesel kalkınmaya katkı sağlayacak Erasmus+ merkezi projelerinde daha etkin rol almayı hedeflediğini ifade etti.
Türkiye Ulusal Ajansı İletişim Daire Başkanı Dr. Rana Kasapoğlu Önder, konuşmasında teknolojik dönüşümün hızla değişen bir dünya yarattığını belirtti.
Yapay zekâ, otomasyon ve yeşil dönüşümün hem eğitim hem de iş dünyasında geleceğin mesleklerini belirleyen en güçlü unsurlar olduğunu söyleyen Önder, dijital araçlar ve yapay zekâ desteği olmadan ilerlemenin artık mümkün olmadığını dile getirdi.
İklim değişikliğinin iş yapış biçimlerini yeniden şekillendirdiğini vurgulayan Önder, “Bu dönüşüm; meslekleri, süreçleri, eğitim programlarımızı ve gündelik yaşamı kökten etkiliyor. Bu nedenle eğitim süreçlerini de aynı hızla yenilememiz gerekiyor” dedi.
“Erasmus yalnızca hareketlilikten ibaret değil, kapsamlı bir iş birliği programı”
Önder, Erasmus+ programının bilinen hareketlilik faaliyetlerinin ötesinde; kurumlar arası ortaklıklar, müfredat geliştirme, uzaktan eğitim modülleri hazırlama ve sektörlerin ihtiyaç duyduğu becerilerin kazandırılmasına yönelik çalışmalara geniş çaplı hibe desteği sağladığını hatırlattı.
Avrupa Komisyonu’nun bazı proje türlerini üye ülkelerdeki ajanslara devrettiğini, bazılarını ise “merkezi projeler” olarak doğrudan yönetmeye devam ettiğini belirten Önder, merkezi projelerde başvuru süreçlerinin tamamen Avrupa Komisyonu ile yürütüldüğüne dikkat çekti.
Türkiye, merkezi projelerde önemli bir başarı yakaladı
Dr. Önder, Türkiye’nin son yıllarda Erasmus+ merkezi projelerinde güçlü bir ivme yakaladığını belirterek, 2024 yılında Türkiye’nin bu projelere en çok başvuru yapan beşinci ülke olduğunu açıkladı.
Programın 11. yılında Türkiye’den toplam 678 proje başvurusunun yapıldığını ifade eden Önder, başvuruların büyük bölümünün üniversiteler ve kamu kurumları tarafından gerçekleştirildiğini, sivil toplum kuruluşlarının da önemli katkı sunduğunu söyledi.
Türkiye’nin merkezi projelerde daha yüksek bir potansiyele sahip olduğunu vurgulayan Önder, kurumları proje hazırlıklarına erken başlamaya davet etti. Merkezi projelerin zaman ve dikkat gerektirdiğini ancak doğru planlama ile güçlü sonuçlar elde edilebileceğini ifade etti.
Toplantı bilgilendirme sunumlarıyla sona erdi
Erasmus+ Merkezi Projeler Bilgilendirme Toplantısı, Avrupa Birliği Başkanlığı Türkiye Ulusal Ajansı uzmanları tarafından yapılan detaylı bilgilendirme sunumlarıyla devam etti.
Erasmus+ kapsamında proje hazırlama süreçleri, değerlendirme kriterleri ve mevcut çağrılar hakkında önemli bilgiler paylaşıldı.
Program, katılımcıların sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi.