Hopa ilçesine bağlı Sugören Mahallesi’nde Yaşar ve Emine Sarı çiftinin yaşadığı binada yüzlerce eşek arısı paniğe neden oldu. Çatı ile teras arasında kalan alçıpan bölmede yuva yapan arıların yaptığı balın sızması sonucu alçıpan çöktü, binlerce arı evin içine doldu. Bir anda kendilerini arı sürüsünün ortasında bulan yaşlı çift, saatlerce evden çıkamadı.
Olay, Yaşar Sarı’ya ait altı katlı binanın teras katında meydana geldi. İddiaya göre, yabani arılar bir süredir çatının alçıpan kısmında yuva yapıyordu. Zamanla artan balın ağırlığı ve nemin etkisiyle alçıpan yumuşadı, ardından çöktü. Çökme anında yüzlerce eşek arısı evin içine dolarken, evde bulunan Yaşar ve Emine Sarı çifti can havliyle mutfağa daha sonrada balkona sığındı.
Yaşlı çift, olayın ardından panik içinde kamu kurumlarını tek tek arayarak yardım istedi. Ancak saatler geçmesine rağmen kimse gelmeyince umutlarını yitirmeye başladılar. Sonunda Artvin Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’yle iletişime geçen aileye, bir ekibin gönderileceği söylendi. Kısa süre sonra eve gelen ekip, ilaçlama çalışması başlattı. Ancak Sarı ailesi, bu ekibin kamu görevlisi değil, özel bir ilaçlama şirketin ekibi olduğunu sonradan öğrendi.
Sarı ailesi ilaçlama tamamlandıktan sonra ekip, aileden 15 bin lira ücret talep etti. Ücret alınacağı konusunda kendilerine önceden hiçbir bilgilendirme yapılmadığını iddia etti.
Yaşananları Gündem Artvin gazetesine anlatan 70 yaşındaki Yaşar Sarı, olay anında büyük panik yaşadıklarını söyleyerek şu ifadeleri kullandı:
“Hanımla mutfakta oturuyorduk, birden arı sesi geldi. Arılar bal yapmış, orası nemlenince balın ağırlığıyla alçıpan çöktü. Arılar bir anda evin içine doldu. Kapıların altından bile içeri girip bize saldırdılar. Ben zaten yüzde 90 engelli bir hastayım, hanım beni zorla balkona kadar götürdü. Saat 11’den akşam 5’e kadar mahsur kaldık. Her taraf arıyla doluydu, hiçbir yere çıkamadık. Telefon ettik sağa sola, ilaçlama ekibi geldi, ilaçladılar ama çok zor kurtulduk”
Sarı, olayın ardından yardım talep ettikleri ekiplerin ücret istemesine tepki gösterdi. Sarı, “Biz tarımı aradık, ‘ölüyoruz, kurtarın’ dedik. Onlar da ‘adam gönderiyoruz’ dediler. Biz yardım gelecek sandık ama gelenler para kazanmaya gelmiş. 15 bin lira istediler. Aslında esas parayı benim oğlumun alması lazımdı, çünkü o kurtardı bizi. Yine de Allah razı olsun. Bizim aile apartmanı 2002’de yapıldı, dört oğlum var, altı saat boyunca evde mahsur kaldık” ifadelerini kullandı.
Olay sırasında eşi Emine Sarı da arıların saldırısına uğradı. Elinden ve ayağından ısırılan Emine Sarı, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
“Kapıdan gelen arıyı vuruyorum, atıyorum yine geliyor. Dedim Allah Allah, gittim baktım hole, üstten delinmiş, oraya yuva yapmışlar. Oğlumdan sinek ilacı istedim deliği kapatayım diye ama meğer yuva orasıymış. Kapıyı kapattık, içeride kaldık. Ne yemek var ne su, lavaboya bile gidemedik. Akşamüstü iki genç geldi, giysilerini giyip ilaçlama yaptılar ama çok uzun sürdü. Biz ‘gelin kurtarın’ dedik, onlar hâlâ hazırlık yapıyordu. Eşim engelli, lavaboya gidemiyor, çaresiz kaldık. Geceyi oğlumun evinde geçirdik. Ertesi sabah büyük oğlum Erhan çatıya çıktı, spatula ile yuvaları düşürdü. Beş-altı tane yuva vardı çatıda, hepsini çuvala doldurdu. Eğer fark etmeseydik belki hayatta kalamazdık. Çok büyük arılardı, eşek arısı kadar.”
Ailenin oğlu 48 yaşındaki Erhan Sarı ise eve geldiğinde manzaranın dehşet verici olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Eve geldiğimde ilaçlama ekipleri çalışıyordu. Alçıpan delinmiş, bal sızmış, tavan çürümüş. Arılar buradan evin içine dolmuş. Annemle babam içeride mahsur kalmış. İlaçlama ekibi yukarı çıkamadı, ben de özel kıyafet giyip çatıya çıktım. Yaklaşık 10-15 tane büyük yuva buldum. Yuvalar gerçekten mükemmel yapılmıştı, adeta bir sanat eseri gibiydi ama binlerce arı vardı. Spatulayı çubuğa bağlayıp uzaktan yuvaları düşürdüm, hepsini bir çuvala doldurdum. Çünkü tekrar yuva yapmalarını istemedim. Burası tamamen ölmüş arılarla kaplıydı, simsiyah bir görüntü vardı. Normal arılardan en az üç kat büyüktüler”
Yaşar ve Emine Sarı çifti, yaşadıkları olayın ardından evde hâlâ tedirgin olduklarını ve kamu kurumlarının acil durumlar için hazırlıklı olmasını ve özel bir şirkete bağlı ilaçlama ekibi göndermemeleri gerektiğini belirtiyor.
Yaşar Sarı, “Devletin kurumuna arı saldırısı ihbarı yapıyoruz, yardım istiyoruz ama gelen para istiyor. Böyle şey olur mu? Bizim gibi yaşlı insanlar ne yapsın, ne yapsın engelli biri olarak ben mi çıkıp çatıya tırmanayım? Biz devletten yardım istedik, ticaretle karşılaştık” diyerek tepki gösterdi.