Arhavi Gençlik Merkezinde antrenör Berkant Köseoğlu tarafından Floor Curling branşında eğitimler veriliyor.  Okul sporlarında öğrencilerin başarı gösterdiği Floor Curling hakkında açıklamalrda bulunan Köseoğlu, basit gibi görünse de oldukça teknik isteyen bir spor dalı olduğunu kaydetti.

Arhavi Gençlik Merkezinde gençlere yönelik Floor Curling eğitimi veren Berkant Köseoğlu, bu sporu tanıtmak ve yaygınlaştırmak için çalışmalar yaptıklarını kaydetti. Köseoğlu, okul sporları bölge finallerine çalışmaya başladıklarını vurguladı.

Floor Curling dalının çok tanınmadığına değinen Köseoğlu, “Bu kursu açtığımızda öğrencilerimiz öncesinde merak ettiler nasıl yapıldığını ben de okullara gidip tanıtımlarını yaptım öğrencileri anlattım. İlk başta aslında üniversite öğrencileri ile yapmıştık Floor Curling'i sonrasında yavaş yavaş yayılmaya başlandı. Okul sporlarında yarışmalar yapıldığını öğrendik biz de sporcu yetiştirmeye çalıştık” dedi.

Floor Curlining tekniklerinden ve oynanma şeklinden bahseden Köseoğlu, “Genellikle çocuklara bu sporun amacını söylediğimizde tepkileri genelde kolaymış atalım merkeze bitsin gibi oluyor ama oyunu stratejisini ilerleyen zamanlarda ne yapması gerektiklerini düşündükçe oyunun aslında analitik kısmının ne kadar zor olduğunu öğrendiler. Mesele sadece merkeze taş atmak değildi mesele o taşı merkezde tutabilmekte Bu yüzden de sporu ilk duyduklarında kolay diyenler aslında sporun düşünce kısmını ne kadar zor olduğunu gördüler. Bu yüzden bazıları tabii sevmeye başladı bu sporu tıpkı bizim gibi çünkü biz de bu sene öğrendik çalıştık çabaladık ve sonucunda da çok güzel bir sonuç aldık. Elimizden geldiğince bütün öğrencilere duyurmaya ve sevdirmeye çalışıyoruz Burada olduğumuz sürece ya da olmasak bile öğrencilere bu dalı öğretmeye çalışacağız, o güzel bir branş açıkçası hakemlik ya da yarışma kısmı olsun bizim adımız her zaman olacak. Oyunun belli bir kuralları var bu kuralları bilmek ve Bu kuralların dışına çıkmamak gerekiyor. Çizgiyi geçmemek, ortadaki çizginin dışında taşın kalmaması gerekiyor. Taşın dışarıya ilk 3 atışta çıkmaması gibi belli kuralları var bunları tabii ki öğrendikçe gördükçe anlayabilirler. Bu spor analitik düşünme üzerine kurulmuş bir spor düşünce yeteneklerinin bir sonraki hamleyi tahmin etmeye yeteneklerinin de çok iyi olması gerekiyor. Bu oyunda benim için ana iki şey var birincisi atışımızın hızı istediğimiz yere atabilme kapasitemiz ikincisi ise düşünme yeteneğimiz. Bunların ikisinin de olabilmesi için de tabii ki takım arkadaşlarımız da var Bizim tek başımıza yarışmıyoruz takım arkadaşlarımız ile beraber bir bütün şeklinde düşünmekti bunların üçü de bir arada olduğunda çok güzel sonuçlar ortaya çıkabiliyor. İlk başlarda tabii ki atışlar dışarıya çıkabiliyor çizginin gerisinde kalabiliyor bunları çok yaşadık Ama tabii ki bunlar antrenman yaptıkça düzeliyor. Burada amaç evin içerisine atmak düğme dediğimiz noktaya taşımıza atıp orada onu bırakmak. Tabii bu savunma ile o taşı koruyarak gerek üzüm yaparak taşları çıkartarak birçok atış çeşitleri var. Bir takım zaten iki kişiden oluşuyor 4 sporcu oynuyor müsabakada. İki Takım kırmızı takım, iki takımda mavi takım olarak eşleşiyor. Kırmızı takım normalde ev sahibi sayılır mavi takım ise deplasman takımı sayılır. Çekil atışı dediğimiz bir atış var ilk başta takımın en iyi oyuncusu veya kendine güvenen oyuncusu ya da centilmence arkadaşı atsın diyebilir bu atışı yapıyor merkeze atış yapan en yakın kişinin metre ile ölçüm yapılıyor. Lazer metre ya da normal metre kullanılarak ölçüm yapılıyor 2 dakikalık bir ısınma süresi var sonrasında atış yapılıyor. Atış yaptıktan sonra ölçüm yapıldıktan sonra mavi takım ısınmaya başlıyor mavi takım oyuncusunun ısınma süresi bittikten sonra çekil atışı yapılıyor. Kim kaybetmişse o başlıyor. Mavi takım kaybederse kırmızı takım kazanırsa bu kırmızı takım için bir avantaj oluyor. Oyuna ilk başlayan mavi takım oluyor böyle olunca kırmızı takımın 4 atış yaparken bütün taşları çıkarma ihtimali var Bir de son atışı kendisi yapıyor. Set bittikten sonra kazanan takım oyuna ilk olarak başlar Bu da fair play ortaya çıkarıyor çünkü biz kazansak da son atışı yaparak bu sefer diğer takım niye ben son atışı yapmıyorum diyebilir o yüzden böyle bir kural çıkarılmış. 8 set oynuyorsunuz 8 set içerisinde tek bir mola hakkınız var, o molayı istediğiniz set arasında alabiliyorsunuz. Setler arasında 15'er saniye mola hakkınız var onun haricinde 4 sette 2 dakikalık bir mola hakkımız var, buna teknik mola diyoruz antrenör ile görüşebilirler konuşabilirler ama maçlar oynanırken antrenörle konuşmak kesinlikle yok. Atışı yapan sporcular kendi aralarında konuşabilirler, diğer takımda fair play çizgisi dediğimiz nezaket çizgisi dediğimiz yerde duruyorlar ve hiçbir şekilde konuşmuyorlar karışmıyorlar, antrenörlerde karışmıyor” şeklinde konuştu.

Çorum FK-Adanaspor Maçının Ardından Çorum FK-Adanaspor Maçının Ardından

300’ün üzerinde öğrencileri olduğunu söyleyen Köseoğlu, “Bu sporun amacı birçok sporu içerisinde barındırıyor santranç, bilardo, bowling gibi. Çocuğun zihinsel gelişimini de geliştiriyor, başka birinin karışmasındansa çocuk kendini antrenman yaparak veya maçlar yaparak geliştirebiliyor. Kendisi için mantıklı olan hareketi yapmaya çalışıyor Bu sebepten dolayı antrenörlerin de karışmaması güzel bir şey. Ben de bunu uygulamaya çalışıyorum açıkçası sporcularımıza, kendilerine Özgün bırakıyorum kendilerini geliştirmeye çalışıyorlar. Yarışmak değil de biz bu sporu öğrenmeye çalışıyoruz açıkçası. Her gün antrenman yapıyoruz bunları öğrencilerimize gün gün ayırıyoruz çünkü ortaokuldan başlıyor normalde 7'den 70'e herkes bu spor yapıyor ama şartlar gereği şu anda okul öğrencilerinden başlıyoruz üniversiteye kadar grubumuz var. İlk başta ortaokul öğrencileri ile belli gün ve saat içerisinde antrenman yapıyoruz ardından lise ile ardından üniversiteli öğrenciler ile haftanın 7 günü bu sporu yapıyoruz. Üniversite öğrencilerimizde iki buçuk 3 saat sürüyor antrenmanlar, lise ile de 3 saat sürüyor, ortaokul da bir, bir buçuk saat sürüyor okul dönemi içerisinde olduğumuz için çocukları şartları zor oluyor gelmeleri ve gitmeleri onlara göre program ayarlıyoruz. Şu anda kurstaki öğrenci sayımız yüzü aşkın ama geçen senenin toplamında çoğu sporcumuza lisanslı oldu halk eğitim üzerinden açtığımız için kursu hepsi Fllor Curling eğitimi de almış oluyorlar 400'e yakın öğrencimiz var” diye konuştu.

Floor Corling Öğrenci İlknur Göksu, spordaki başarılarına değinerek, şu ifadeleri kullandı: “Bizim hocalarımız çok destek oldular öğretim üyesi görevlisi Burak hocamız ve gençlik merkezindeki Berkant Köseoğlu hocamız bizim en büyük destekçilerimizde. Hocamızın da dediği gibi duygusal çok şey oldu ve arkadaşlar ile aramızdaki bağ çok kuvvetliydi. Antrenman eksiklerimiz vardı ama oraya gittiğimiz zaman biz bir olduk güçlü bir şekilde ve inanarak kazandık. Son ana kadar şansımızın hiç olmadığını düşündük Ama umudumuz hiçbir zaman kaybetmedik ve final maçına biz çok inanarak çıktık biz bu şekilde üçüncülüğü aldık umarım daha da başarılı olabiliriz ve bizden sonraki öğrencilere de güzel şeyler katarız diye düşünüyorum. Bence yarışmadan önce arkadaşlığı dostluğu ve takım halinde olmayı öğrendik biz. Tabii ki ağladık üzüldük güldük ama en güzeli bir takım olabilmekti, birbirimize destek çıkabildik.”

Öğrenci Çağla Kılıç şunşarı kaydetti: “Karşı taraftaki ne kadar rakibin olursa da olsun aynı yaş grubunda olan da vardı bizden büyük olan yaş grubu da vardı tabii bu hiç önemli değil onların yaşadığı duyguyu bizlerde empati ile yaşayıp görebildik. Kazandıkları zaman atışları çok güzeldi deyip örnek almaya çalışıyorduk açıkçası, kötü konuşmaktansa iyi konuşup örnek almak aslında daha iyi. Ne katabilir diye düşündüğün sürece her zaman ileriye gidersin. Yarışmacılardan hep bir şey öğrenmeye çalıştık umarım onlar da bizlerden bir şey öğrenmiştirler diye düşünüyorum.”

Esra Ay ise “Çok emek verdik Bu konuda evet kısıtlı bir zamanımız vardı ama hepimiz Ufak da olsa fedakârlıklar yaparak çalışmaya başladık bir şeylerimizden kısarak çalışmaya başladık. Birlik olmaya çalıştık ve birlik olduğumuzu da düşünüyorum başardık ki bu sonuçları elde edebildik. Şu an tek dileğimiz bunu daha da duyurmak çünkü biz bir başarı elde ettik ve elde ettiğimiz spor dalında ayriyeten hakemlik yapmamız bizim için ayrı bir onur. Bunun daha da ilerlemesini isteriz çünkü eminim ki bu konuda yetenekleri olan birçok insan var ve olmaya da devam edecek. İsteğimiz bu sporu öğrenen herkesin eğer yetenekleri olduklarını düşünüyorlarsa ve gerçekten içtenlikle yapacaklarına inanmıyorlarsa Bu sporda ilerlemelerini tavsiye ederim” ifadelerini kullandı.

Hatice Diler

Editör: TE Bilisim