Saadet Partisi Artvin İl Başkanı Gültekin Soydan, “Kanunen gayr-i meşru, dini ve ahlaki yönden haram, toplum yönünden ifsat edici, devlet malına çökücü, demokrasi yönünden kabul edilemez bu sembol olarak hayvani uygulamaları yapanlar hak ettikleri karşılıkları bulamayacaklar mı? İşin İlahi adalet yönü kendilerini ilgilendirse de, ülkemize ve insanlarımıza verdikleri zararların hesabı sorulmayacak mı?” dedi.
Saadet Partisi Artvin İl Başkanı Gültekin Soydan, demokrasiye aykırı davranışların karşılık bulması gerektiğini söyleyerek, “Kuş cinsi hayvan. Ama hepsinin de olumlu ve sevimli imajları var. Birileri tutmuş bunların sevimli ve kahraman imajlarını en adi hesaplarına alet ederek, balıklara pirana, diğer kuşlara da leş yiyen akbaba veya leş kargast rollerini yüklemiş. Tabii ki AKP'nin yapmış olduğu ifsat ve tahrip içeren uygulamalarını kastediyoruz. Bu rezil uygulamanın, bu güne kadar bildiklerimiz ve duyduklarımıza ilaveten, yeni açığa çıkan belgelerle ülkemiz ve insanımız açısından korkunç boyutta tahribatlara sebep oldukları ortaya çıktı. Açığa çıktığına göre, şimdilik üç organizasyon var. Birine "Troll", diğerine "Ebabil" ve üçüncüsüne de "Pelikan" dedikleri hayvan sürüleri isim olarak kullanılmakta imiş. Bunları organize edenlerin bizzat itiraflarına göre, sayıları 200 bin civarında imiş. Bu hayvan sembolleri ücretle çalıştırılırlarmış. Tahmini bir hesap yaparsak ayda her birine bugünkü para değerleri ile 10 bin TL ödense, ayda 2 milyar, yılda 24 milyar TL eder. Kaç yıldan beri çalışıyorlar, bunların ekipbaşıları, postabaşıları, elebaşıları, günahbaşıları, güruhbaşıları kaçar para alıyorlar, bilinmiyor. Partilerinde bunların kaydı kuydu, vergisi sigortası olmadığına göre ve herhangi bir ödeme kalemi zikredilmediğine göre, bunlar ücretlerini özel şahıs veya firmalardan alıyorlar demektir. Peki, onlar nereden alıyorlar, sorusu elbette devlete uzanır. Vergi ve prim kaçakçılığı ayrı bir başlık.Peki, bu hayvan imajı altında çalışanlar ne iş yaparlar? Kendi seçmenlerine yönelik, akla mantığa ve realiteye aykırı ama büyülü projeler üreterek, aya 4 şeritli yol yapılacağına varıncaya kadar tereddütsüz inanmaya hazır kıtaları büyülemek. Partilerine bağlamak. Mutlu etmek. Pişpışlamak. Örnekler çok: "Yeni Osmanlı kuruluyor! Arap Baharı denen proje aslında bu demektir!" Dünya lideri doğuyor! Liderimizden habersiz dünyada yaprak kıpırdayamıyor! "Musul 82, Kerkük 83, Şam 84 plakalı illerimiz sayılır!"Liderimiz IMF'ye borç veriyor!"AKP aslında Erbakan'ın büyük bir projesidir!"Devletimizin sırtından ekonomik yükleri kaldırmak için fabrikalar özel sektöre satılıyor!" ABD başkanları bizim dünya liderimiz tarafından yönetiliyor!"Onu biz İslam dünyasına halife yapacağız!" BOP'un Eşbaşkanı olmasındaki hikmet, bu projeyi içeriden çökertmektir!"Her şey hazır, Lozan'ın süresi 2023'de dolacak, gizli maddeler kalkacak, el ve ayak bağlarımız çözülecek, siz o zaman görün Büyük Türkiye'yi!" Liderimiz öyle yapıyorsa sizin bilmediğiniz ve bilmeniz de gerekmeyen hikmetler vardır!"Bunun gibi büyülü projelerin hiçbirinin makul ve gerçekçi olmadığı, büyük büyük büyüler olduğu artık fiilen ortaya çıkmıştır. Bunların diğer bir görevleri de, muhalifleri sindirmek. Gerek meydanlarda, gerek sosyal medyada, gerekse diğer platformlarda konuşanları, yazanları, seçim çalışmaları yapanları, yalan, tehdit, şantaj, bölerek, gözdağı vererek, küfrederek, darp ederek, iftira atarak, üzerine çullanıp susturmak. Aklınıza gayr-i meşru hangi yöntem geliyorsa hepsini kullanarak, güçlü medyalarında da bunu örtbas ederek seçim kazanmak. Seçim meydanlarında yaptıkları şiddet ve haksızlıkların, diğer parti liderlerine ve adaylarına yapılan komploların, saldırıların, sandık başlarında işlenen cinayetlerin, bunlar olmadan gerçekleşeceğini düşünebilir miyiz? Ortalıkta dolaşan bilgilere göre yeri ve zamanı geldikçe, bunlar aynı parti içinde birbirlerine de hırlamışlar, ifsat etmişler. Böylesine kanunen gayr-i meşru, dini ve ahlaki yönden haram, toplum yönünden ifsat edici, devlet malına çökücü, demokrasi yönünden kabul edilemez bu sembol olarak hayvani uygulamaları yapanlar hak ettikleri karşılıkları bulamayacaklar mı? İşin İlahi adalet yönü kendilerini ilgilendirse de, ülkemize ve insanlarımıza verdikleri zararların hesabı sorulmayacak mı?” diye konuştu.
