Saadet Partisi Artvin İl Başkanı Gültekin Soydan, insanların hatalarını tekrarlamamaları için geçmişten ders çıkarması gerektiğini söyledi.

Saadet Partisi Artvin İl Başkanı Gültekin Soydan, yaptığı açıklamada,“Geçmiş geçmiştir, gelecek ise önümüzde duruyor. Geçmiş bir yaşanmışlıktır ve denemişliktir. Bundan elbette ders alınacak çok şeyler vardır. Hem olumlu hem de olumsuz anlamda. Önemli olan da yaşanmış yanlışlara düşmeden asıl olana yönelmedir. İnsanlar ile hayvanlar arasında bir dil bağı var. Hayvanlar da önceden yaşadıkları kimi olumsuzluklara düşmemeye çabalarlar. Bunları gözlemleyerek yaşayanlarız. Bir merkep bir bataklığa düşüp sonradan kurtulursa bir daha onu o bataklığa sürükleyemezsiniz. Ayak diretir, olduğu yere çakılır kalır. İnsan düşünen bir varlık.Hayvan onu güdüsüyle yaşamış ve bir daha o duruma düşmemeye çalışmıştır. İnsan ise düşünen ama unutkanlıkları olan bir varlık. Geçmişin yaşanmışlıklarını örnek almak elbette önemli. Asıl önemli olan onların aynısını yinelemek yerine daha iyi ve gelişmiş olanları hayata geçirmek. Yanlışlık yapanların yanlışları kendilerine aittir. Onların yanlışlarını ve günahlarını başkalarına atfetmek, başkalarını onlar yüzünden suçlamak doğru olmuyor. Bu, şuna benzer.Hıristiyan düşüncesinde doğan bir çocuk vaftiz edilir. Geçmişte yaşanmış günahlardan çocuklar da sanki sorumluymuş gibi düşünülür. Yani her çocuk günahkâr doğmuştur. Seçim sürecine girildiği şu zamanda insanların insanları bu anlayışla suçlamaları ne kadar sağlıklıdır ne kadar doğrudur? İnsanlar kimi düşüncelerinde değişiklikler yaşayabilirler. İçinde bulundukları düşünce hareketlerine aykırı bir yerde yer alabilirler. İnsan doğasında var olabilen bir durumdur bu. Sosyolojik değişimler toplumların genel durumunu gösterir. Düşünce akımlarının elbette ki etkisi vardır. Fransız materyalist düşüncesinin hayatımıza egemen olmasıyla birlikte çok yönlü hareketler oluşmuştur. O hareketler, sağ, sol, sosyalizm, milliyetçilik, İslâmcılık,muhafazakârlık bunların başlıca olanlarıdır. Gençlik hareketleri, siyasal yapılanmalarıda bunun üzerine inşa olunmuştur. Bu doğal olarak çekişmelerin nedenidir. İster istemez bu da bir düşünce hareketinin rekabetlerinin oluşumunu sağlamıştır. İslâm inanç ve düşüncesinin kendi içinde otokontrolünü sağlayan bir manevilik var. Bu,insanın hemen hemen bütün hayatına yansır. Çünkü kimi günahlar vardır ki onların altından kalkılamaz. Bu da kul hakkıdır. Bir insanın bir diğerine zulmetme hakkı yoktur. Bu büyük bir günahtır. Batı düşüncesinde "kul hakkı" diye bir kavram yoktur.Olsa dünyayı sömüren bu anlayış bu kadar egemen olmazdı. Dünyayı zulüm ve baskı ile yönetiyor. Müslümanlar dünyaya bu gözle mi bakacaklar Müslüman olmanın erdemlerini sahiplenerek mi? Çünkü hesap günü çok ağırdır. Bunu bilen bir Müslüman asla bir başkasına hiçbir eylemiyle zulmedemez. Edecek ise bunun da hesabını vermek zorundadır. Geçmişte çok şeyler yaşanmıştır. Zihniyetlerin oluşumu da bunun üzerinedir. Her insana geçmişleri üzerinde yüklenilirse o zaman bizim için en somut örneklerden biri olan Hazreti Ömer'i de geçmişte yaptıklarıyla suçlamamız gerekir. Öyle ki bunun çok çapıcı örnekleri var. Hazreti Ebubekir, Peygamberin en sadık ve tek dostudur. Hazreti Osman'ın hilafeti sırasında Hariciler Medine'ye baskın yaptıklarında onun oğlu da onlarla birliktedir. Hazreti Ömer'in oğlu ise tam tersi bir konumdadır.Hatta Hazreti Ali'nin oğlu Hazreti Osman'ın yanında yer alır. Hazreti Ebubekir'in oğlunun durumu elbette ki ciddi bir durum. Sosyolojik gelişimler ve olaylar insanların bir yerlere doğru gidişine neden olur. Sonraki gelişmelerden kimler sorumludur? Çocuklarının hesabı babalarına mı kesilir? Cumhuriyet ideolojisi kendi ruhuna uygun yapılar oluşturmuştur. Diğer hareketler ise ondan doğmadırlar. Hepsinin üzerinde etkilenmeler vardır. Materyalist ve maddeci bir zihniyetin etkileri ne yazık ki bütün kesimlerin üzerinde etkilidir. En sağından en soluna ve hatta muhafazakârına kadar.” dedi.

İktidar Partisi Yusufeli’nde Sular Altında Kaldı İktidar Partisi Yusufeli’nde Sular Altında Kaldı

Editör: TE Bilisim