Türkiye Kamu-Sen Artvin İl Temsilciliği, memur ve emeklilerin ekonomik koşullarının iyileştirilmesi talebiyle Atapark Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. 14 Ağustos Perşembe günü saat 12.30’da düzenlenen açıklamada, Türkiye Kamu-Sen Artvin İl Temsilcisi Sinan Okan, 6,5 milyon memur ve memur emeklisinin beklentilerini karşılamayan kamu işveren teklifini reddettiklerini vurguladı. Okan, “4 milyon kamu çalışanı, 2,5 milyon emekli ve aileleriyle birlikte yaklaşık 25 milyon vatandaşımızı doğrudan ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmelerinde gelinen noktada Kamu İşveren tarafı teklifini sundu. 2026 yılı için %10+6, 2027 için ise %4+4 zam içeren bu teklif memur ve emeklinin hiçbir beklentisini karşılamıyor” dedi.
Okan, açıklamasında ekonomik şartların memur ve emekliler üzerindeki etkilerini tek tek sıralayarak, akaryakıt, vergi ve cezalar başta olmak üzere zorunlu tüketim mallarındaki fiyat artışlarının, kiraların ve hayat pahalılığının kamu çalışanlarını zora soktuğunu dile getirdi. “Büyükşehirlerde ve kıyı bölgelerinde kimse çalışmak istemiyor. Kamuda aynı işi yapan, benzer eğitim düzeyinde olan ancak farklı mevzuata tabi çalışanlar arasında büyük bir uçurum oluştu” ifadelerini kullanan Okan, teklifin bu adaletsizlikleri gidermediğini belirtti.
Kamu çalışanlarının toplumun her alanında kritik görevler üstlendiğini hatırlatan Okan, ormancısından sağlıkçısına, öğretmeninden altyapı işçisine kadar herkesin gelecek kaygısı taşımadan çalışabilmesi için adil bir düzen gerektiğini söyledi. Türkiye Kamu-Sen olarak 2026 yılı için kümülatif %88,6, 2027 yılı için ise %45,2 oranında zam talebiyle toplu sözleşme masasına geldiklerini ifade eden Okan, kamu işvereninin sunduğu teklifin piyasa gerçeklerinden kopuk olduğunu vurguladı.
Okan, “Bugün 4 kişilik bir ailenin rahatça geçinebilmesi için aylık gelirinin en az 85 bin lira olması gerekiyor. Hâlihazırda ortalama memur maaşı 54 bin lira civarında. 2025 yılında tahmini enflasyon %25 iken memurların aldığı zam sadece %11 oldu. 2002 yılında ortalama memur maaşı ile 22 çeyrek altın alınabilirken bugün sadece 7 çeyrek altın alınabiliyor. 2002-2009 yıllarında ortalama memur maaşı 2000 ABD doları ederken bugün bu rakam 1300 dolara geriledi” dedi.
Emeklilik maaşlarında yaşanan kayıplara da değinen Okan, 2008 sonrası göreve başlayan memurların emekli olduklarında görev maaşlarının yalnızca %23’ünü alabildiklerini, bunun da emekliliği adeta bir mağduriyet haline getirdiğini söyledi. “Biz maaşımızdaki tüm ödemelerin emekliliğe yansıtılmasını istiyoruz” diyen Okan, kira yardımı, eş ve çocuk parası, ısınma ve ulaşım yardımı, yemek ücreti gibi sosyal haklarda da düzenleme yapılması gerektiğini dile getirdi.
Türkiye Kamu-Sen’in talebinin hayali hedefler üzerinden değil, market ve pazar fiyatları gibi gerçek yaşam koşullarına göre belirlenmiş rakamlar olduğunu vurgulayan Okan, “Aile yılı diyoruz ama aileye dönük bir öneri yok. Reel artış diyoruz ama refah payı yok. Geçmiş kayıpların telafisini istiyoruz ama teklif yok. 3600 ek gösterge sözünü hatırlatıyoruz ama çözüm yok. Vergide adalet istiyoruz ama yük hafiflemiyor” ifadelerini kullandı.
Okan, kamu işverenini yeni ve gerçekçi bir teklif sunmaya davet ederek, gerçekleşen enflasyon, büyüme oranları, refah payı, harcama kalemlerindeki artışlar ve geçmiş dönem kayıplarını dikkate alan bir düzenleme talep ettiklerini söyledi. Ayrıca aileyi destekleyici tedbirlerin alınması ve hizmet kollarına ilişkin sorunların kalıcı olarak çözülmesi gerektiğini kaydetti.
Konuşmasını, “Bir ülke zayıflarına ve güçsüzlerine sahip çıktığı ölçüde güçlüdür. Bugün Türkiye’de en düşük emekli maaşı 16 bin 800 lira, asgari ücret 22 bin 104 lira, açlık sınırı ise 26 bin lira civarında. Ortalama memur maaşı ise yoksulluk sınırının altındadır. Beklentimiz, Türkiye Yüzyılı hedefi doğrultusunda, piyasa gerçekleriyle örtüşen, tüm kamu çalışanlarını ve emeklileri refaha kavuşturacak bir teklifin masaya sunulmasıdır” sözleriyle tamamladı.