Odun kırıyor, tomruk taşıyor, hayvanlara bakıyor, tarla sürüyor, inekleri sağıp ot taşıyor…

Artvin Merkeze Bağlı Taşlıca(Hatila) Köyünde yaşayan Özlem Öztürk, çiftçilik ile yaşamını sürdürüyor. Birçok insanın yapamayacağı zorluktaki köy işlerini tek başına yapan Öztürk Karradeniz kadınının iç sesi ve özeti olduğunu vurguluyor.

Köy yaşamıyla ilgili videolar paylaşarak binlerce takipçiye ulaşan Özlem Öztürk,sosyal mecrada Türk kadınını ve Karadeniz kadınını en iyi şekilde temsil etmeyi amaçladığını söyledi.

Çiftçilik yapan ailesine yardım eden sosyal medya fenomeni 36 yaşındaki Özlem Öztürk köyde yaptığı günlük işleri sosyal medya hesabından paylaşarak dikkat çekiyor.

Bir dönem şehirde yaşayan daha sonra köy hayatından uzak kalamayınca ailesinin yanına dönen Öztürk, inek sağmak, odun kırmak, tarla sürmek gibi zorlu olan günlük işleri yapmaktan geri durmuyor.

Köyde doğup büyüdüğünü ve 10 yıldır da hayvancılık ile ilgilendiğini belirten Öztürk, kadın olarak yaptığı işlerin birçok kesim tarafından yadırgandığını ancak kendisinin Karadeniz kadınını en iyi şekilde temsil ettiğini kaydetti.

“Karadeniz Kadınının İç Sesiyim”

Kadının her alanda var olabileceğini ve her işin altından kalkacak güce sahip olduğunu tüm Türkiye’ye gösteren Öztürk, “Ülkemizde genel bir algı var kadınlar yapamaz diye. Birçok yerde önümüz kesiliyor belki kısıtlanıyoruz belki başardığımız bazı şeyler kapatılarak sosyal mecraya veya ekranlara yansımıyor ancak Karadeniz kadını deyince herkesin bir algısı var. Karadeniz kadını her işi yapar, başarabilir. Karadeniz kadınının elinden her iş gelir. Ben bu anlamda Karadeniz'in bir nevi iç sesi olduğumu söyleyebilirim kendi adıma. Sosyal medyaya yansıdıktan sonra iç ses olmaktan çıkıp birçok kitleye hitap etmeye başladım. İnsanların ciddi anlamda beğenisini kazandım. Bana onur veren şey şu Karadeniz kadınını en iyi şekilde temsil ediyorsun diyorlar. Bu da gerçekten kendim adına ve Karadeniz'deki bütün çalışan emekçi kadınlar adına çok gurur verici bir durum. Karadeniz'de tek olmadığımı biliyorum benim yapmış olduğum işlerin çoğunu Karadeniz'deki çevremizdeki bütün kadınlar yapabiliyor. Karadeniz gerçekten çok farklı bir coğrafya. Derler yani coğrafya kaderdir diye gerçekten öyle söz konusu Karadeniz olunca bir şeyleri zaten başarabilme kapasitesini kendinde bulabiliyorsun” dedi.

“Amacımız kimseye maddi anlamda ihtiyacımızın olmaması”

İnsanların ‘kadın halinle’ söylemlerinin artk değişmesi gerektiğini vurgulayan Öztürk, kadınların her şeyi başarabileceğini ve başardığını ifade etti.

Kimseye muhtaçlık duymadan hayatını devam ettirmenin verdiği bir özgüven olduğunu belirten Öztürk, “Benim ve benim gibi kadınların ortak amacı yaşadığımız süre içerisinde kadın olarak hiç kimseye maddi anlamda ihtiyacımızın olmaması. Bunun için bir şeyleri başarmaya çalışıyoruz. Geçim derdi olarak bir şekilde kendini idare ettirirsin benim bakmakla yükümlü olduğum 20 taneden fazla hayvanım var ben bütün bu işleri annemle yapıyorum o da kendisi arkamda kocaman bir dağ diyebilirim bugünkü iş gücümü, kuvvetimi ben hep annemden aldım. Rabbim annelerimizin ayaklarının altına taş değdirmesin. Annemle birlikte hallediyoruz bir şeyleri. Ayaklarım yere bastığından beri çalışıp kimseye muhtaç olmamam gerektiğini biliyorum.Kadınların kendilerini bir şekilde idare ettirebilmek için çalışmaya kimsenin boyunduğu altına girmeden Kendi ayaklarının üstünde durmaya ihtiyaçları var diye düşünüyorum” diye konuştu.

Asıl geçim kaynağı olan hayvancılığın maliyetlerinin yüksek olduğuna da değinen Öztürk, “Biz hayvanlarımızı yaylaya çıkaramadığımız için otlaklarımız olmuyor ve sürekli Erzurum yöresinden ot temin etmemiz gerekiyor. Otun tonu uçuk fiyatları ulaştı bunu yanı sıra yem fiyatları aldı başını gidiyor. Ek iş olarak sosyal mecradan güzel bir gelir kaynağım var onun desteği ile bir şeyleri başarmaya çalışıyorum. Bu şartlarda tek başınıza hayvancılık iş ile uğraşmak istiyorsanız gerçekten yeterli bir araziniz olacak ve bu arazi çevirecek makinen ve destekleyici traktör tesisat olması gerekiyor aksi takdirde bu pahalılıkta birçok şeyi icat etmek zor olduğu gibi hayvancılıkta da çok zor” ifadelerini kullandı.

“Ateş evladım gibi”

Ateş isimli boğası ile çektiği videoların sosyal medyada viral olmasının ardından fenomen olan Öztürk’ün evladım diye hitap ettiği Ateş ile arasındaki bağ görenleri kıskandırıyor.

Öztürk Boğası Ateş hakkında ise şunları kaydetti: “Ateş zaten bizim aramızda dünyaya gelen bir buzağımızdı, doğduğundan beri biz bakıyoruz 2 yaşında bir videosu vardı onu paylaştım o zamanlar çok daha deli doluydu o video çok fazla izlenme aldı. Sonrasında bütün paylaşımlarda herkes ateşi görmek istedi yorumlarda bunları belirttiler derken Ateş fanları oluşmaya başladı sonrasında sayfamız hızlı büyümeye başladı şu anda 400 bintakipçiye ulaştık. Hayvan severlerin benim anlattıklarım ile hemfikir olacağına inanıyorum emek verdiğim her şey gerçekten bir yerden sonra evlat gibi oluyor. Bu herhangi bir canlı olabilir emek veriyorsun evladın gibi bakıyorsun hastalanıyor bir şekilde ilgileniyorsun benim beslediğim bütün canlılar evladım gibi. Ateş çok farklı ciddi bir rahatsızlık geçirdiği için çok emeğimiz geçti onun üzerinde böyle olunca onun üzerine düşkünlüğüm çok fazla oldu.”

Hatice Diler

Editör: TE Bilisim