Artvin Halkevi yöneticisi Dursun Ali Koyuncu, Reşit Kibar’ın öldürüldüğü saldırıdan sağ kurtulmasının ardından yaptığı konuşmalar gerekçe gösterilerek 7 Eylül’de tutuklanmıştı. Bugün, Artvin Kapalı Cezaevi’nden Kars T Tipi Cezaevi’ne sürgün edilen Koyuncu’nun avukatları, sürgün gerekçesiyle ilgili henüz bilgiye ulaşamadı.

Dursun Ali Koyuncu, 3 Eylül’de Reşit Kibar’ın öldürüldüğü saldırının ardından Hopa Devlet Hastanesi önünde yaptığı konuşmalar nedeniyle, kamu görevlisine hakaret ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçlamalarıyla karşı karşıya kaldı. Ayrıca, 6 Eylül’de Borçka Orman İşletme Müdürlüğü önünde yapılan bir eylemde, yere "Katiller hesap verecek" yazıldığı gerekçesiyle de benzer suçlamalara maruz kaldı.

Koyuncu, Hopa Devlet Hastanesi önünde yaptığı konuşmada, yetkililerin sorumluluğunu sorgulayan açıklamalarda bulunmuştu. Hopa Karakolu’na dilekçeler verdiklerini ancak bu dilekçelerin dikkate alınmadığını belirten Koyuncu, olayın arka planındaki kişilere yönelik suçlamalarda bulundu:

Doğada Güçlük Yok Projesi Tamamlandı Doğada Güçlük Yok Projesi Tamamlandı

"Hopa Karakolu’na gittik. Muhtarımızı bile tehdit ettiler. Muhtarı tehdit etmek nedir ya? Ama olur mu? Onlardan değilse muhtar da muhtar değildir. Suç duyurusunda bulunduk. İnsan gibi dilekçe verdik. Tam 10 tane dilekçe verdik. Yaza yaza elimiz yoruldu."

Koyuncu, ayrıca olay yerindeki jandarma güvenliğinin eksikliğine dikkat çekerek sorumluları eleştirdi:

"Bugün, o makine olay yerine jandarma güvenliği olmadan nasıl geliyor? Bunun cevabını verebilir misin bana? Kaymakamlık nasıl jandarma koruması olmadan gönderiyor?"

Dursun Ali Koyuncu’nun Artvin Kapalı Cezaevi’nden Kars T Tipi Cezaevi’ne sürgün edilmesinin arkasındaki nedenler, henüz avukatları tarafından açıklığa kavuşturulamadı. Halkevi yöneticisi, yaptığı konuşmalarda yerel idari yetkililerin sorumluluğunu eleştirirken, dilekçelerinin ve suç duyurularının göz ardı edildiğini vurgulamıştı.

Editör: ALİ ERAY ÇELİK