ÇEDES Projesi ile okullara giren Diyanet, 3 ve 4. Sınıf öğrencilerine camilerde değerler eğitimi vereceğini aktaran Eğitim İş Artvin Şube Başkanı Filiz Yılmaz, bu uygulamanın tehlikesini anlattı.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın elini eğitimden çekmediğini, asıl amacı olan dinin tarikatlar tarafından sömürü aracı olarak kullanılmasını engellemekle değil, eğitimi dinselleştirmekle ilgilendiğini öne süren Yılmaz, “Ankara ve İstanbul başta olmak üzere 10 ilde uygulamaya konacak olan son proje de bizim en başından beri karşısında olduğumuz ÇEDES’ten sonra en gerici hamle niteliğinde” dedi.

Genç Gönüller, Çocuk Gönüllerle Buluşuyor Projesi’nin Diyanet’in belirlediği lise ve üniversitelilerin ikokul üçüncü ve dördüncü sınıftaki çocuklarla eşleştirilerek, ‘Etkinlik’ adı altında ne olduğu muğlak faaliyetler yapması planlandığını belirten Yılmaz, “Bu proje, Diyanet’in iddia ettiği gibi pilot uygulama değil. Çünkü pilot uygulama, ilk kez denenecek bir yöntemi ölçmek için proje alanının ve süresinin kısıtlı tutulmasıdır. Oysa bu yöntem ilk kez denenmiyor, aksine Diyanet, FETÖ’nün ayak izlerini takip ediyor” ifadelerini kullandı.

Yılmaz, projeye göre atanmış “Abi ve ablalar”ın, ortalama 8 yaşındaki çocukları okullardan çıkarıp camiye, diyanet merkezlerine götürebileceğini, projede muğlak bırakılan bir kavramında “Ziyaretler” olduğuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı;

Dilimizin Zenginlikleri Proje Sergisi Açıldı Dilimizin Zenginlikleri Proje Sergisi Açıldı

“Burada kasıt türbe ziyaretleri mi, yoksa çocuklar gerici vakıflarda kapı kapı mı dolaştırılacak bilmiyoruz.

Her şeyden önce bu insanlar kim? Yetkinlikleri ne? Formasyonları var mı? Pedagoji bilirler mi? Hiçbir şey bilmiyoruz. Gerici vakıflarla ilgili her gün şiddet ve istismar haberlerinin geldiği bu ülkede, söz konusu projede 8 yaşındaki yavruların vücut bütünlüklerinden, psikolojilerinden, güvenliklerinden nasıl emin olacağız? En ufak bir trajedinin hesabı nasıl verilecek? Ödev zaten çocuğun okulda öğrendiklerini pekiştirmesi için tek başına yapması gereken bir çalışmayken camide ‘Hep birlikte’ ödev yapmanın mantığı nedir? Bunlar akla ziyan sorular olarak orta yerde duruyor.

Velilerden bağış adı altında durmadan para toplanırken, birçok okulda sporda başarılı öğrenciler şehirlerarası müsabakalara bile imkansızlık yüzünden gidemezken, okulların birçoğunda spor salonu ve spor aleti eksikliği yaşanırken bu projede sportif faaliyetler yapılmasının öngörülüyor. Bakanlığın bilerek boş bıraktığı, boşalttığı alanlara Diyanet sokuluyor. Adeta milli eğitim parça parça Diyanet’e ve gerici vakıflara devrediliyor.

Eğitim, sadece eğitimcilerle verilir. Bakanlık, bu yaş grubundaki çocuklarda öğrenme kaybı tespit ettiyse, ödevleri konusunda zorlandıklarına dair bulgular varsa, sportif ve kültürel faaliyetleri artırmak istiyorsa öğretmenlerle bir programlama yapılabilir. Bu ihtiyaçları gidermek için atama bekleyen 1 milyona yakın öğretmen var. Niyet eğitimse, eğitimciler burada. Her gerici hamle karşısında olduğu gibi bu projeye karşı da mücadele edeceğiz, yasal yollara başvuracağız, süreci takip edeceğiz. Başöğretmenin eğitim neferleri olarak çocuklarımızı kimsenin karanlık düşlerine feda etmedik, etmiyoruz.”

Ali Eray ÇELİK

Editör: ALİ ERAY ÇELİK