Emekliler, yıllarca çalışıp prim ödemelerine rağmen aldıkları aylıkların kira, gıda ve temel giderleri karşılamaya yetmediğini dile getirdi. İlçede kış aylarında ekonomik hareketliliğin azalması ise hem emeklileri hem de esnafı olumsuz etkiliyor.
Emekli Adem Arslan Özkan, geçim sıkıntısının günlük yaşamlarını doğrudan etkilediğini belirterek şöyle konuştu: “Her gün burada oturuyoruz; ne yapalım, nereye gidelim? Emekliyiz, halimiz ortada. Dünyadaki emekliler nasıl yaşıyorsa biz de öyle yaşayalım istiyoruz ama bu kadar da olmaz. Emekliye para vermiyorlar. Yıllarca çalışıp ödediğimiz primleri ödesinler, devlet bütçesinden bir şey istemiyoruz ki. Kestiler, kestiler; şimdi ödeme zamanı gelince yine vermiyorlar.”
Emekli Nurettin Karaça ise aldığı maaşla geçinmenin mümkün olmadığını vurguladı: “16 bin lira maaş alıyorum ama iki ekmek zor alıyorum. En düşük kira 18–22 bin lira. Çay ocağında çalışmazsam aç kalırım. 60 yaşındayım, insanların bıraktığı bardakları yıkıyorum. Emeklilerin çoğu aynı durumda. 16–17 bin lirayla simit yesen bile geçinemezsin.”
Emekli öğretmen Mehmet Yılmaz da ekonomik koşulların kendisini de zorladığını belirterek şunları söyledi: “Yıllarca bu ülkeye severek hizmet ettik. Ama bugün bir emekli olarak ‘Bu devlet bizim değil mi?’ diye sormak zorunda kalıyoruz. Kirada olmadığım ve üniversitede okuyan çocuğum bulunmadığı için kendimi şanslı sayıyorum. Çünkü bugün bir öğrencinin maliyeti bir aile için 30–35 bin lirayı buluyor. Bu şartlarda çocuk okutmak neredeyse imkânsız.”
CHP Kemalpaşa İlçe Başkanı Yoldaş Gümüşkaya ise ilçede ekonomik durgunluğun belirginleştiğini ifade etti: “Kemalpaşa’da siftah yapamayan esnaf var. Emekliler 16–20 bin liralık maaşlarıyla ne yapacaklarını düşünüyor. Kış aylarında ilçede ekonomik hareketlilik durma noktasına geliyor. Ancak çay sezonuyla birlikte baharda biraz canlanma yaşanabiliyor. Bu tablo sadece Kemalpaşa’da değil, Türkiye’nin birçok yerinde aynı.”
Emekliler ve esnaf, artan yaşam maliyetlerine karşı acil çözüm beklediklerini dile getirdi.




